Buz Devri 2 - Beyazperde.com eleştirisi : Varlıklarını Sorgulayan Hayvanlar

Animasyon kalitesinin günümüzde ulaştığı seviye düşünüldüğünde, Buz Devri gibi örneklerin birkaç adım geriden geldiği kabul edilebilir ama yine de animasyon dahi olsa bir filmin belirleyici tarafının senaryosu olduğunu atlamamak gerekir. İlk Buz Devri animasyonu da ikincisi de senaryoları açısından önemli örnekler. Buz Devri bir doğa olayının neticesinde yaşanan gelişmeleri anlatan, adından da anlaşılabileceği gibi bir "çağ filmi" ama asıl önemli olan hümanist yönler barındıran, insanî çıkarımlarla dolu bir senaryoya sahip olması.

Artık animasyonlar başlı başına bir film olarak değerlendirilebilmekteler, bu bakımdan Grave Of the Fireflies gibi örnekleri tartışırken sadece animasyon kalitelerine göre bir sınırlandırma yapmak yanlış olur. Buradan itibarla, hikayesini önemsetmeyi başarabilen Buz Devri'ni ve beyazperdede seyretme olanağı yakaladığımız devamını kaliteli bulduğumu söyleyebilirim.

İlk olarak, Buz Devri 2'nin birincisini bilmemizden kaynaklanarak bir adım geriden geldiğini söylemek mümkün. Buz Devri 2 başlı başına bir film değil, birincisindeki karakterleri tanımanın çok önemli avantajları var. Sid, Manny ve Diego için tekrardan karakter derinliği yaratılmamış, böyle olunca da birçok espriye anlam verebilmek için ilk filmi görmüş olmak gerekiyor. İlk defa Buz Devri ile tanışacak sinemaseverler için filmin eğlence boyutu oldukça daralacaktır.

Bir önceki tespitin, ilk filmi seyredenlerin için önemli bir avantaja dönüşeceği açıktır çünkü bu filmde güldürmek için gerekli olan sahne sayısı, hayvanları ve önemli özelliklerini tanıtmaktan kaynaklanacak zaman kaybının yaşanmaması nedeniyle bir hayli fazla. Buz Devri 2 ilk filmle kurduğu sıkı bağlar nedeniyle, bir buçuk saat boyunca gülmenizi sağlayacak sahneler barındırıyor. İlk filmdeki unutulmaz sahnelerinin tadı damaklarda kalan, kozalak hastası, inatçı hayvanının ikinci filmin en önemli güldürme enstrümanı olduğu açık. Yine maceradan maceraya koşup, sürekli hüsrana uğraması gülmekten karın ağrıtabilir.

Buz Devri 2'nin, birincisinde küçük bir çocukla yarattığı etkiyi, Manny'nin soyunun tükenmesi tehlikesiyle yakalayamadığını belirtelim. Buz Devri 2, duygusal açıdan ilk film kadar yoğun değil. Daha çok güldürmek, eğlendirmek ve hoşça vakit geçirtmek için tasarlanmış ve amacına ulaşmış. Yeni karakterler eskileri kadar güçlü ve tutarlı değil, dramatik çatıyı sağlamlaştırdıklarını iddia etmek güç. Fakat etobur deniz canlılarının gerilimi ve heyecanı arttırmakta üzerlerine düşeni fazlasıyla yaptığına şüphe yok.

Bu hafta hayvanların kafalarının karışmasına, varlıklarını sorgulamalarına dair, esprili, eğlenceli iki animasyon gösterime giriyor. Creature Comforts'tan bu yana sıkça kullanılan bu eğilimin, yani insanî sorgulama sistemlerini hayvanlara monte etmenin kendiliğinden bir komiklik içerdiği takdir edersiniz. O yüzden Buz Devri 2'yi (ve Vahşi Doğa'yı) izlerken Selçuk Erdem esprileri hissederseniz bunda şaşılacak bir taraf yoktur. Bu tip esprilerde bir tanıdıklık, bir bilindiklik vardır ama yine de komiktir. Hayvanlara dair animasyonları değerlendirirken bunu da göz önünde bulundurmak gerekiyor, sonuçta Buz Devri 2, sinemada eğlenceli vakit geçirmek için birebir. Görece teknik hakimiyeti olmasa bile senaryosu açısından hem çocuklara hem büyüklere hitap edebilen, müzikleri ve dans koreografileriyle neşe saçan iyi bir animasyon.