Hesabım
    Bombon Köpek
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,5
    İyi
    Bombon Köpek

    Karakter Sahibi <br><b>Bombon Köpek</b>

    Yazar: Ali Ercivan

    "Allah çocuk verince rızkını da birlikte verir" gibi bir söz vardır bizde. Arjantin yapımı Bombon Köpek'i izlerken bu laf aklıma geldi ister istemez. Juan Villegas, yirmi yılını bir benzin istasyonunda çalışarak geçirdikten sonra, istasyonun satılması sonucu işsiz kalmış 52 yaşında bir adam. Saplarını kendi eliyle yaptığı bıçakları satmaya çalışıyor ama zaten zar zor geçinen insanlar işçiliğinin parasal karşılığını çok buluyorlar. Maddi durumu kötü, varlığının daha ziyade yük olarak algılandığı kızının evinde kalıyor.

    Yüzünde sürekli bir gülümseme var bu adamın. Özünde iyi bir adam, yardımsever. Ama yaşamında başarılı olamamış. Yırtık biri değil. Egosu pek güçlü sayılmaz. Yüzündeki gülüş sadece iyi kalpliliğinden değil; biraz da ezikliğinden.

    Ve bir gün arabası bozulmuş bir kadına yardım ediyor. Karşılığında da bir hediye alıyor: Bir köpek. Şampiyon bir soydan gelen, Dogo cinsi bir köpek. Fakat doğasına aykırı düşecek bir şekilde, hiç yırtıcı yetiştirilmemiş bu köpek. Saldırgan değil, avcı değil.

    Köpekten anlayan gözler bu alışılmadık çifti hemen fark ediyor. Ve köpeklerden hiç anlamayan Villegas'ın yolu, bir köpek eğitmeniyle kesişiyor. Bombon'un cinsini ve soyunu öğrenen bu adam, köpeğin üzerinden büyük paralar kazanabileceklerini fark ediyor. Böylece birlikte hazırlığa girişiyorlar. Yarışmalara girmeye başlıyorlar. Bombon'un yüksek meblağlar karşılığında damızlık olarak kullanılması için teklifler almaya başlıyorlar. Villegas, dar boğazdaki yaşamına bir umut ışığı buluyor.

    Fakat Bombon ile Villegas'ın doğaları çok benzer. Rekabet hırsları yok. Egoları, hatta söz konusu durumda, libidoları yok. Halbuki, ekonomik kriz içindeki Arjantin'de sistem bunları gerektirir gibi. IMF çıkışlı ekonomik politikalara karşı, kendi doğasından da taviz vermeden mümkün olduğunca ayakta durmaya çalışsa bile, ülkede vahşi kapitalizmin izleri mevcut. Herkes kendine bir yol arıyor.

    Ama birileri iteklemeden de özündekini bulup çıkarabiliyor Bombon Köpek. Ve bir gelecek umuduyla Buenos Aires'e giden iki gencin temiz ışığıyla bitiyor film. Para kazanma üzerine kurulu bir sistemin çarklılarına muhtaç olmadan kurulabilecek bir gelecek ümidi ile.

    Yönetmen Carlos Sorin, anlattığı küçük öykü ve minimalist sinemasıyla yine bir Arjantin öyküsü sunuyor bize. Yurdunu ve insanını tertemiz bir şekilde perdeye yansıtıyor. Yargılamadan, hor görmeden, pohpohlamadan, dürüstçe. Hüzünlü bir film Bombon Köpek, evet. Ama yüzünüzde bir tebessümle izleyip salondan keyifle ayrılacağınız bir film aynı zamanda. Çünkü içinde gerçek insanlar, bazen acı verecek kadar gerçek bir öykü ve umut var. Ayrıca, bir an olsun sarkmayan, pırıl pırıl bir sineması. En önemlisi de, gerçekten çok güzel ve karakter sahibi bir köpek. Vizyondaki bu cevheri kaçırmayın derim.

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top