Beyazperde
Hesabım
Ortalama puan
2,5
112 Puanlama
Gecenin Sesi hakkında görüşlerin ?
5
3 Eleştiri
4
5 Eleştiri
3
0 Eleştiri
2
11 Eleştiri
1
7 Eleştiri
0
4 Eleştiri
Sırala
Filtrele:
Hepsi
Bu tarz filmleri çok severim fakat bu film için aynı şeyi söyleyemeyeceğim.Vasat olmuş, filmin sonundan hiç memnun olmadım.Filmdeki oyunculuk iyiydi özellikle Robin Williams ken disinden bekleneni yerine getirmiş fakat konu iyi işlenemediği için Williams’ın emekleri de ziyan olmuş.10/6.5
çok güzel olabilecek bir filmi vasata zor yetiştirmişler hem de ellerinde robin williams gibi biri varken ki filmdeki performansı cidden güzel.ama çok üstünkörü geçilmiş konu.eğer ya film izlemem lazım fark etmez hangisi olursa olsun diyorsanız iyi bir seçim,yoksa hayal kırıklığına uğrarsınız
filmin türü göya gerilim.filmde bi tek bile geren sahne yok.ama vaktiniz varsa izleyin derim.konusu ilginç.
tamamiyle vakit kaybı. kesinlikle tavsiye etmem. tür olarak gerilim yazıyor ama hiç alakası yok gerilimle.gereksiz bir film işte.
robın wıllıams dan bole bır fılm beklemezdım ama onun sucu yokk..tamamıyle fılmın sonunun ılk baslardan ıtıbaren tahmın edılmesııııı........
İlginç bir film.. Psikolojik.. Ritmi nasıl düşük.. Ama nasıl nefes kesen bir temposu var.. Sırf bu çelişki için görülmeye değer.. Bu kadar ağır giden bir film, nasıl bu kadar hızlı olabilir?.Robin Williams hayranı iseniz benim gibi kaçırmayın.. Ben sevdim..
bencegüzel bir filmdi.. Sonu daha farklı olsa daha tatmin edici olabilirdi..
zamana yazık....beklentiler bosa çıktı...
Konusu iyi olmasna rağmen çok sıradan cekilmis bir film.Yani rahatlikla ne olacagini kestirebiliyosunuz insanda merak uyandirmiyor.ama izlenebilecek flimler arasinda.
film izlerken zevkkten ziyade işkence veriyor. kesinlikle tavsiye etmem
Forum’daki yorumları okuyunca gözlerime inanamadım ya forumdakiler farklı filmi izlemişler ya da filmde alt metinde geçen Gay’lik ve aids konularını benimsemedikleri için böyle yazıyorlar, film gerçekten çok başarılı bir psikolojik gerilim hatta bana göre film Insomnia’dan bile çok daha başarılı bir film. Bir kere şunu belirteyim, benimsesek de benimsemesek de film alt metinlerde sosyal bir temaya onun yarattığı yaraya değiniyor, ancak burada yönetmenin şöyle bir farkı var (diğer filmler nazaran buna Philadelphia filmini de dahil edebilirsiniz) yönetmen bu konuyu alt metin olarak kullanmasına rağmen bu filmi bir eşcinsel karakterin gözünden bize gösterdiği için, seyircilere bunu bir aykırılık olarak değil normal bir temaymış gibi gösteriyor hatta daha ileri gideceğim filmden çıkıldığında iddia ediyorum çoğu insanlar filmi asıl temasının bu olduğunu farkında bile olmayacaklardır, kim ne derse desin bu yönetmenin üstün başarısıdır. Robin Williams yine karakter oyuncusu olarak adeta döktürüyor ve bana şunu dedirtiyor 'Bu tarz filmlerde oynamak için A Good Will Hunting’i beklemek zorunda mıydın', bana göre Mork ve Mindy dizinden beri komedyen rollerine çıkan Williams zamanını maalesef A Good Will Hunting’e kadar boşa harcamış o filmden sonra oynadığı filmler ve karakterler hakikaten çok başarılı. Williams artık şunu kabullenmeli, Williams çok iyi bir karakter oyuncusu hatta çok iyi kötü karakter oyuncusu ve hep bu tarz filmlerde oynamalı bence. Toni Collete gelince, bu film’e bir ödül verilse ilk ödülü hak edecek kişi o, kör karakteri o kadar başarılı ve inandırıcı oynuyor ki, bir ara kendi kendime acaba bu Toni Collete değil de, bir başka kör (!) aktrist mi dedim, bir kör karakter sanırım bu kadar başarılı oynanır, performansı Jamie Foxx (Ray) bile geçmiş. Çok küçük rolde oynamasına rağmen filmin kilit oyuncusu, Rory Culkin, ise bir yeni yetme genç oyuncu olarak çok başarılı o az performansına rağmen. Film hakikaten çözülmesi gereken bilmece gibi, dakikalar ilerledikçe film iyice enteresanlaşıyor ve sizi adeta oturduğunuz koltuğa bağlıyor filmin sonunda bile çok soru işaretleri ile belki filmden çıkıyoruz, ama bu bana göre filmin bir artısı zira cevabı seyirciye bırakıyor. Filmin tek sayabileceğim kusuru, yönetmenin filmde geçen iki karkterin (gay sevgili ve uzakdoğulu 'herşeyden çıkan' hizmetçi) karakter analizine değinmemiş ve onları bize önemsizmiş gibi sunması, halbuki bu rolde oynayan oyuncular filmin bana göre asıl kilit karakterleri ve en önemli taşları, yönetmen bunları es geçmiş. Forum’daki arkadaşlara bir ricam bu filmi bir daha izlesinler, ne kadar yanıldıklarını anlayacaklar.
senaryo bulamayan hollywood un kötü filmlerinden biri ..
seyretmeye bile değmez.
kısacası notu 2
seyretmeye bile değmez.
kısacası notu 2
sakın zaman ve para kaybı olan bu filme gitmeyin tek kelimeyle sönük bir film. yazık robin wiliams bu filmde nası oynamış ne gerilim var ne akıcılık hüsrana uğratıyor insanı bana güvenin
bence sakın gitmeyin, hatta televizyonda falan verirlerse de zaplayın gitsin.Robin williams bu filmde neden oynamış , bu film neden çekilmiş gibi bir sürü sorularla çıktım sinemadan
Filmin konusunu çok merak ettim aradım tardım buldum burayada merak edenler için ekliyeyim dedim.
Dünyaca ünlü yazar Armistead Maupin'in çok satan romanından uyarlanan ve gerçek hikayelerden ilham alan "Gecenin Sesi" Alfred Hitchcock vari bir gerilim...
Gabriel Noone (Robin Williams), sevgilisinden yeni ayrılmış bir yazardır. Bu ayrılık, onun hem yazılarını hem de radyoda yaptığı gece programını kötü yönde etkilemiştir.
Editörünün verdiği bir roman taslağını okuduktan sonra, şimdiye kadar radyoda dinlediği ilginç hayat hikayelerinden çok daha fırtınalı bir yaşam öyküsüne tanık olur.
Roman, 13 yaşında, Pete Lomax (Rory Culkin) isimli, ailesi tarafından cinsel tacize uğramış bir çocuk tarafından yazılmıştır. Gabriel, hikayeden öyle etkilenmiştir ki, çocuğu bulmaya kararlıdır. Pete ile aralarında babacan bir telefon konuşması başlayan Gabriel, bu konuşmalar sırasında Pete'i evlat edinen Donna (Tony Collette) ile de tanışır.
Gabriel'in editörü Jess, bu esrarengiz arkadaşlıktan kuşkulanmaya başlar ve Pete ve Donna'nın aslında aynı kişiler olduklarından şüphelenir. Bu iddia, Gabriel'i şaşırtsa da, içine düşen şüphe onu Donna'ya götürür.
Gerçeği öğrenme hırsı Gabriel'i sadece kanunlarla karşı karşıya bırakmayacak, bir yandan da Pete'in Donna'nın yarattığı bir hayal olduğu düşüncesi onu içten içe yiyip bitirecektir. Bir sonraki olayın neler getireceğinin bilinmezliği içinde Gabriel eve döner, ancak bu sefer Donna'nın kapısına gelmesiyle olaylar iyice karışacaktır. Gabriel, Donna ve Pete hakkındaki sırrı çözerken, kendi peşini bırakmayan eski hatıralar da bir bir ortaya çıkar.
Dünyaca ünlü yazar Armistead Maupin'in çok satan romanından uyarlanan ve gerçek hikayelerden ilham alan "Gecenin Sesi" Alfred Hitchcock vari bir gerilim...
Gabriel Noone (Robin Williams), sevgilisinden yeni ayrılmış bir yazardır. Bu ayrılık, onun hem yazılarını hem de radyoda yaptığı gece programını kötü yönde etkilemiştir.
Editörünün verdiği bir roman taslağını okuduktan sonra, şimdiye kadar radyoda dinlediği ilginç hayat hikayelerinden çok daha fırtınalı bir yaşam öyküsüne tanık olur.
Roman, 13 yaşında, Pete Lomax (Rory Culkin) isimli, ailesi tarafından cinsel tacize uğramış bir çocuk tarafından yazılmıştır. Gabriel, hikayeden öyle etkilenmiştir ki, çocuğu bulmaya kararlıdır. Pete ile aralarında babacan bir telefon konuşması başlayan Gabriel, bu konuşmalar sırasında Pete'i evlat edinen Donna (Tony Collette) ile de tanışır.
Gabriel'in editörü Jess, bu esrarengiz arkadaşlıktan kuşkulanmaya başlar ve Pete ve Donna'nın aslında aynı kişiler olduklarından şüphelenir. Bu iddia, Gabriel'i şaşırtsa da, içine düşen şüphe onu Donna'ya götürür.
Gerçeği öğrenme hırsı Gabriel'i sadece kanunlarla karşı karşıya bırakmayacak, bir yandan da Pete'in Donna'nın yarattığı bir hayal olduğu düşüncesi onu içten içe yiyip bitirecektir. Bir sonraki olayın neler getireceğinin bilinmezliği içinde Gabriel eve döner, ancak bu sefer Donna'nın kapısına gelmesiyle olaylar iyice karışacaktır. Gabriel, Donna ve Pete hakkındaki sırrı çözerken, kendi peşini bırakmayan eski hatıralar da bir bir ortaya çıkar.
- En son Beyazperde eleştirileri
- En İyi Filmler
- Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler