Yalnız Kalpler
Yazar: Ayşegül Kesirli1940'lı yıllarda gazetelerin 'arkadaş arıyorum' sayfaları aracılığıyla iletişim kurdukları yalnız kadınları kandırıp, gereğinde öldürmek suretiyle mal varlıklarını ele geçiren Ray Fernandez ve Martha Beck'ten kurulu 'Yalnız Kalpler' Çetesinin hikayesi bugüne dek birçok farklı yapıma konu edildi. 1970 tarihli "The Honeymoon Killers," Meksika yapımı "Deep Crimson" ve "Cold Case" dizisinin 4. sezonunda yer alan "Lonely Heart" bölümü ilhamını hep Ray Fernandez ve Martha Beck'in öyküsünden aldı.
2006 tarihli Todd Robinson filmi "Yalnız Kalpler"i tüm bu yapımlardan ayıran en önemli özellik yönetmenin Ray ve Martha'nın hikayesini kara film türünün anlatım unsurlarını ve tipik ikonografisini kullanarak dile getirmesi. Filmde, karısının intiharının ardından cinayet davalarında pasif bir rol oynamakla yetinen dedektif Elmer Robinson'ın Ray Fernandez ve Martha Beck'in peşine düşmesiyle gelişen olaylar anlatılıyor. Esrarengiz bir intihar olayını karısının ölümüyle bağdaştıran tecrübeli dedektif, meslektaşlarının uyarılarına rağmen çözmeye çalıştığı davayı kişiselleştirmeden edemiyor. Gerçek hayatta yönetmen Todd Robinson'ın büyük babası olan Elmer Robinson, çözüme ulaştığını hissettikçe karısının ölümünü kabullenmeye bir adım daha yaklaşıyor.
Ray ve Martha'nın problemli kişiliklerini ve hastalıklı aşklarını Elmer Robinson'ın hikayesine paralel olarak anlatan filmin ilk dakikalarında öncelik karakterlerin iç meselelerine ayrılmakta. Todd Robinson'ın kara film türünün özünü oluşturan bu tip iç çatışmalara verdiği önem, "Yalnız Kalpler"in başarılı bir kara film reprodüksiyonu olduğunu hissettirmekte. Kimliği belirsiz bir anlatıcının arka plandan yükselen sesi eşliğinde açılarak kara filmlerin vazgeçilmez anlatım özelliklerinden birini tekrar eden film, ışık-gölge oyunları ve tekinsiz kadrajlarıyla kara film türünün özgün sinema dilini sahiplendiğini kanıtlamakta.
Diğer yandan, Todd Robinson'ın özellikle filmin ilk dakikalarında bütünüyle sahiplendiği bu atmosferi gidişatın tamamına yayma konusunda ciddi problemleri olduğunu üzülerek itiraf etmek gerek. Bir noktadan sonra kara film türünün karakteristik özelliklerini bir kenara bırakıp, kendisini öykünün heyecanına kaptıran Robinson, filmin görselliğini giderek tutarsızlaştırmakta. Öykünün ilerleyen aşamalarında karakterlerin kişisel yolculuklarından çok birbirleriyle olan yüzeysel temaslarına odaklanan ve konunun derinliğini yeterince iyi yansıtamayan yönetmen, "Yalnız Kalpler"i nitelikli bir kara filmden çok ortalama bir polisiyeye dönüştürmekte.
İşin güzel yanı, "Yalnız Kalpler" kedi-fare kovalamacasına elverişli hikayesi ve izleyenlerin heyecanını körükleyen kırılma noktalarıyla kara film türünden bağımsız bir polisiye olarak da mümkün mertebe sürükleyici bir yapım. Filmin senaryosunda da imzası bulunan yönetmen Todd Robinson'ın, anlatılan hikayeye sürükleyici bir ritim katması, tam ilgimizi kaybetmeye başladığımız anlarda gidişata bizi öyküye bağlayacak yeni mücadeleler eklemesi tüm kusurlarına rağmen "Yalnız Kalpler"i izlenesi kılıyor. Bununla birlikte, oyuncu kadrosunda yer alan ünlü isimlerin de filmin izlenebilirliğine olan katkısı yüksek.
John Travolta, James Gandolfini, Jared Leto, Salma Hayek, Laura Dern ve Scott Caan gibi profesyonel simaları aynı çatı altında toplayan film, popülerliğini de büyük ölçüde bu kadroya borçlu. Ancak saydığımız isimlerin kendilerinden beklenen güçlü performanslarla, "Yalnız Kalpler"i seyredenlerin zihinlerinde iz bırakan bir yapıma dönüştürdükleri söylenemez. Öncelikle gerçek hayatta aşırı kilolu bir kadın olan ve bugüne kadar çekilen tüm filmlerde kilolu aktrisler tarafından canlandırılan Martha Beck rolünde izlediğimiz Salma Hayek, dış görünüşüyle filmin dokümanter havasını büyük oranda alaşağı etmekte. Ancak duruma iyi tarafından bakmak gerekirse "Yalnız Kalpler"in Ray Fernandez ve Martha Beck'in öyküsünü belgeselvari bir yaklaşımla dile getirmek gibi bir çabası da yok aslında.
Dolayısıyla etkili bir 'femme fatale' çehresine bürünen Hayek'in abartılı kıvrımları ve çarpıcı makyajıyla filmde yansıtılan Martha Beck karakteriyle görsel bir uyum içinde olduğu iddia edilebilir. Fakat Hayek'in aynı uyumu canlandırdığı karakterin dengesiz ruh halini, saplantılı aşkını ve psikopat eğilimlerini ortaya koyarken tutturduğu söylenemez. Keza, karizmatik ve problemli bir dedektif portresi çizmesini beklediğimiz John Travolta'nın pasif performansının ve Jared Leto'nun motivasyonu düşük oyunculuğunun da büyük hayal kırıklığı yarattığını belirtmekte fayda var. James Gandolfini ve Scott Caan arasındaki eğlenceli uyumu yeterince su yüzüne çıkartamayan Todd Robinson'ın bu ayrıntıyı gözden kaçırmış olması ise oldukça üzücü.
Anlayacağınız "Yalnız Kalpler," sıkı bir kara film reprodüksiyonuyla değil ortalama bir polisiye hikayeyle karşılaşmak isteyenleri olabildiğince memnun edebilecek bir yapım. Ancak sinema tarihinde oldukça sık dile getirilen ilgi çekici bir hikayeyi beklendiği gibi otobiyografik yanı kuvvetli, içten ve yoğun bir anlatımla dile getiremeyen Todd Robinson'ın esaslı bir performansıyla karşılaşmak için yönetmenin gelecek projelerine odaklanmakta yarar var.