Hesabım
    Aşk ve Gurur
    Ortalama puan
    4,4
    1532 Puanlama
    Aşk ve Gurur hakkında görüşlerin ?

    282 Kullanıcı yorumları

    5
    102 Eleştiri
    4
    111 Eleştiri
    3
    30 Eleştiri
    2
    25 Eleştiri
    1
    12 Eleştiri
    0
    2 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    sinema
    1 ziyaretçi
    5,0
    6 Haziran 2016 tarihinde eklendi
    Mr. Darcy denince akıllara Matthew MacFadyen'ı getirecek, izlerken sizi alıp götürecek mükemmellikte bir film! Matthew MacFadyen'a o kadar kapılıyorsunuz ki filmdeki bazı kusurlar hoş görünüyor gözünüze. Ayrıca müzikleri ve çekilen mekanlarla film sinema tarihinin klasiklerinden olmayı sonuna kadar hak ediyor.
    sezinhak1@gmail.com
    sezinhak1@gmail.com

    1 değerlendirme Takip Et!

    5,0
    31 Aralık 2015 tarihinde eklendi
    Arada bir açıp açıp izlediğim filmdir. Efsanedir efsane! O kadar içime işlemiştir ki duygular.. O tutkuyu o gururu tek tek hissettiren çok az filmlerden. Ve Matthew Macfadyen herkesinde dediği gibi bu rol için yaratılmış adeta..
    uçarken takla atan güvercin
    uçarken takla atan güvercin

    Takipçi 13 değerlendirmeler Takip Et!

    1,5
    19 Mart 2014 tarihinde eklendi
    Öğle arasında yemek yerken ne yapayım diye düşündüm ve sevmediğim bir film hakkında yazmaya karar verdim. Aklıma ilk olarak bu film geldi. Çünkü yakın zamanda kitabı tekrar okudum ve BBC uyarlaması diziyi de tekrar izledim. Filmde diyaloglar komiklik derecesinde hızlı akıyor en büyük eleştirim bu. Sanki kimse birbirini duymuyormuş gibi bir anda lafı değiştiriyor, bir konu bitmeden başkasına başlıyorlar. Sanırım bunun nedeni Joe Wright'ın ağaçtı, çimendi, dağdı, tepeydi, Keira Knightley'nin ensesiydi derken gözünün oraya buraya takılmasıyla, filmde diyaloglara zaman kalmaması. Senarist zaten kafasına göre hoşuna giden yerleri aynen almış, hiç değiştirmemiş, hoşuna gitmeyenleri atmış ve yerine kendisi bir şeyler karalamış. Elizabeth karakteri günümüz "feminist özentisi takılan" bir kız gibi çizilmiş, oysa ki orjinalinde Elizabeth sadece çevresindeki pek çok insandan daha mantıklı ve gerçekçi bir insandır. Aşk için evlenmek istemektedir ancak ailesinin ona yüklü bir miras, çeyiz verecek durumu olmadığından ve yalnızca mantık evliliği yapacak kadar da aklını kaçırmadığından evlilik konusuna pek kafasını takmaz. Elizabeth'in bir sivriliği varsa bu onun mantıksızlıklara duyarlı oluşundan ve pabuç bırakmamasından kaynaklanmaktadır. Boş bir asiliği yoktur yani kızcağızın. Meşhur balo sahnesine gelince Darcy ve Bingley'nin girişi tamamen yanlış. Bu adamlar sadece daha zenginler ancak salona kral gibi girecek, orkestrayı varlıklarıyla durduracak durumda değiller. O baloya eğlenmeye gelenlerle aynı sosyal sınıftan oldukları için zengin de olsalar eşitler, hepsi aylak "centilmen" sınıf. (Ayrıca film paradan kısayım diye Bingley'nin kardeşlerinden birisini ve onun kocasını şutlamış) Elizabeth balo boyunca saçma sapan konuşup, lüzumsuzca gülüyor ki bu da onun karakterine uygun değil. Elizabeth döneminin bilinçli, toplum içinde nasıl davranacağını bilen genç kızlarına bir örnek, heyecanlı refleksleri yok, heyecan ve sinirden gülecek bir tip değil. Darcy'nin aşkını ilan ettiği sahnede yine hızlı konuşma sorunu var.Söylediklerinde hiç bir anlam bırakmıyor. Duyguların yansıtılması bakımından yağmurun kullanımı, o çağda bile klişeydi, şimdi de klişe ve sahne o kadar yetersiz ki Nuh tufanı olsa o duyguyu veremez. Ayrıca tekrara düşüyorum ama ne Darcy ne de Elizabeth ani tepkiler verip yağmur altında koşarak sinir atacak, kendilerini hasta edecek, sırılsıklam dağlarda dolaşacak tipler değiller. Darcy'nin sorunu Elizabeth'e aşık olmasına rağmen toplumsal kimliğinin bilincinde olması ve bu yüzden ona açılmakta zorlanması. Darcy'nin kibiri zannedilen şey aslında onun toplumsal bakımdan da kendine yakışan, en doğru olan şeyi yapma çabası. Böyle bir insan bu şekilde evlenme teklif eder mi? Yine eserde Elizabeth'in Pemberley'i görmesi de oldukça önemli bir dönüm noktasını oluşturur. Burada yönetmen bu önemi Elizabeth'in cinsel duygularının uyanması olarak yorumlamış. Dayısı ve yengesiyle evi ziyaret eden Elizabeth buradaki tavan resimleri ve heykel koleksiyonu ile büyülenir. Burada Keira Knightley'nin Darcy'nin büstüne ağzı açık kalır. (Zaten film boyunca Keira'nın sürekli bir şeylere ağzı açık kalıyor, yönetmen Keira'ya aşık diyeceğim ama Rosemund Pike'la evlenmişlerdi bu film sonrasında)Yine bir diğer önemli sahnede, Darcy'nin halası Bennett'ların evine gece geliyor. benim yeğenimle evlenemezsin demek için. neden gece? Bu değişiklik ne gibi bir anlam kattı senaryoya? Sonuç olarak bu film modern uyarlama olduğunu zannederek, özgün eserde bile olmayan klişeleri önümüze getirerek, yönetmene özentiliğini sergileme fırsatı vermiştir. Onun dışında "ziyan" bir film. Vaktinizi harcadığınıza değmez. Romantik film istiyorsanız da daha iyisi var (oturun akşam bir Türk dizisi izleyin mesela), Jane Austen uyarlaması istiyorsanız da daha iyileri var. Clueless (Amy Heckerling, 1995) iyi bir film ve iyi bir uyarlama örneği olarak verilebilir. Hem doksanların ruhunu yansıtıyor, hem de Jane Austen'ın Emma kitabının uyarlaması olmaya devam ediyor. 97 dakikada senaryo hiç sarkmadan o ruhu veriyor ve bütün karakterler modernleştirilmelerine rağmen kendileri gibi davranıyorlar.
    Kuzeydebiryer.
    Kuzeydebiryer.

    Takipçi 16 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    1 Mart 2013 tarihinde eklendi
    Aşkın gururla imtihanı

    Delicesine yağan yağmur altında Mr. Darcy'nin aşkını itiraf ettiği ve karşılık beklediği sahne gördüğüm ve unutamadığım romantik sahnelerin başında gelir. Lizzie'nin bütün kızgınlığına, içinde duyduğu içten içe büyüyen nefretine rağmen Mr. Darcy'in yüzüne bakışını, aşkın çekimine karşı koymaya çalışmasına rağmen Mr. Darcy'nin tek bir hareketinde çözülüverecek gibi görünen ruh halini ve oluşan duygu atmosferini kaç filmde bulabilirsiniz ki...

    Bu filmdeki romantik var oluşun temelinde sanat yönetmeninin bakış açısının çok etkili olduğunu düşünüyorum. Aklınıza filmin en can alıcı sahnelerini getirin, kendinizi oracıkta bulduğunuz filmin içine serpiştiriverilen o eşsiz sahneleri düşününüz, hayatta benzeri olmayan yaşayamadığınız bir duyguya dokunacak kadar yakınsınızdır. Romantik sinemanın büyüsüde buradan ileri gelir, günlük hayatın sıradan alışkanlıklarına esir düşen hayallerinizin çırpındığını, size birşeyler anlatmak istediğini sadece ve sadece bu kareler duyar. O anda karşınızda bir film yoktur artık çözümlenmesi gereken bir aşk ve ulaşılması gereken sonsuz bir mutluluk vardır. İzleyici karakterlerle özdeşim kurarak sanal bir birlikteliğe merhaba demiş ve en çarpıcı karelerin müzikle bezenmiş romantizm kapılarından geçmeye hazır hale gelmiştir.

    Gurur yalnızlığımızın kalesidir.

    Romantizmin drama ile iç içe geçtiği bir filmde aşık bir karakterseniz önyargılarla, yalanlarla ve sonu gelmeyen ayrılıklarla boğuşmak zorundasınız. Aşkın önyargılarımızla verilecek bir savaşı, sevdiğine ulaşmak için aldanmaması gereken yalanları ve dayanılması gereken yürek burkan ayrılıkları vardır. Hele de Bennet ailesinin bir ferdiyseniz işiniz daha zordur. Bennet kızları annelerinin elinde müstakbel bir eş adayına dönüşmeyi beklemekte ve en küçükleride bütün şımarıklığıyla toplumsal ayrımın sınırlarını hiçe saymayı kendinde bir hak olarak görmektedir. Bu Mr. Darcy'nin görgü kurallarına dikkat etmemek hususunda hatırlatıcı tavrını ön plana çıkaracak, Jane'nin duygularını belli edemeyişinde daha da belirgin hale gelerek bir tavsiyeye nihayetinde en yakın dostunun yaşaması gerektiği bir ayrılığa dönüşecektir.
    Lizzie'nin gururunun aşktan uzak bir yalnızlığa dönüşmesi için bir subayın varolmayan geçmişine, ablasının hazinli öyküsüne ihtiyacı vardır. Elindekiler bir aşkın itirafında hançere dönüşecek sevgi sözcüklerinin son nefesi olacaklardır. Aynanın karşısında gündüz geceye karışacak, karanlıkta uzatılan bir mektup büyük kederlerle aşkın yenilişini gururun zaferini dünyaya duyuracaktır.

    Elizabeth'in geldiği bu noktada ayrılığın yalın gölgesi bedenini yormakta ailesinin yaptıklarına, kardeşlerinin bu duruma nasıl geldiğine bir anlam vermeye çalışmaktadır. Olan bitenlerden ve yaşanamamış bir aşktan başka gerçekliği göremeyen gözlerine, güneşin yakıcı ışıklarını, doğanın engin manzaralarını vaat etmiş ve akrabalarıyla çıkacağı kır gezisinde kaderine hüküm biçmiştir. Bu noktada yönetmen Jane Austen'in isteğine boyun eğmiş gibidir. Tesadüflerin aritmetiğinde gururu parçalara bölecek aşkı için her şeyi yapabileceğini ispatlayan Mr. Darcy'i yüceltecektir. Romantik erkeğin anatomisini sanata düşkünlüğüyle, nazikliğiyle ve sevdiği için yapabilecekleriyle şekillendirendirecek, bu da Mr. Darcy karakterine olan hayranlığımızın ne kadar doğru olduğunu gözler önüne serecektir.

    Kendini beğenmişler komedyasının kraliçesi Lady Catherine yeğeninin gidişatını beğenmeyecek, gecenin geç saatlerinde kapıları vuracak ama dedikoduların doğru olmadığına dair sözü Lizzie'nin dudaklarından işitemeyecektir. Çünkü Lizzie'nin bu aşka vereceği bir cevap vardır o da değersiz insanların yüzüne sarfedilmeyecek kadar değerlidir.

    Sabahın ilk ışıkları alacakaranlığı sona erdirmek için yol alırken, iki aşığın yolu ile kesişecek, seyirciyi bu eşsiz görüntüyle aşkın saflığına ve mutlu sona davet edecektir.
    Goncha
    Goncha

    Takipçi 4 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    8 Şubat 2012 tarihinde eklendi
    izlememek çok büyük bir kayip olurdu.Jane Austen seviyorsaniz, bu filme bayilacaksiniz.roman tadinda ,konusuyla sürükleyen,romantizmi bu kadar duru,yalin ve hissettirerek isleyen bir film,inanilmaz.
    Engin Yüksel
    Engin Yüksel

    Takipçi 1.458 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    25 Eylül 2011 tarihinde eklendi
    pek keyif vermese de izlenebilen vasati bir film 3/5
    pigeon38
    pigeon38

    6 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    7 Temmuz 2011 tarihinde eklendi
    Muhteşem bir film. hikaye, görüntüler, müzikler, bakışlar, sadelikler herşeyi çok güzeldi.. TV de denk gelmiştim bayıldımm, tekrar izleme isteği geçmiyordu, sonra hemen DVD sini ve kitabını aldım. büyük biz zevkle en az 7-8 kere tekrar izledim. ve kitabını okudum. duygusal filmlerden hoşlananların benim gibi çok seveceği bir film. Tabi müzikleri de bir harika.
    suadiyekartali
    suadiyekartali

    Takipçi 357 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    1 Nisan 2011 tarihinde eklendi
    AK ve Gurur ancak bu kadar gzel ilenebilir.
    Filmin eksik yanlarn dnmeye alrsanz yok denecek kadar az.Muhteem bir film...
    10/9
    dosto21
    dosto21

    Takipçi 49 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    7 Aralık 2010 tarihinde eklendi
    Sorun var galiba arşivden romantik bölümüne giriyorum, sonra romantik komedi bölümünde buluyorum kendimi, yani bu durumda romantik komediye hem kendi asıl bölümünden hemde romantik bölümünden giriliyor dolayısıyla arşivden romantik bölümü göremiyoruz... filme gelince harika romantik filmlerin en üst sıralarında diyebilirim sadece sonu daha iyi olabilirdi diyerek 9/10 puan diyorum..
    l-i-l-a-H
    l-i-l-a-H

    Takipçi 2.129 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    25 Kasım 2010 tarihinde eklendi
    Çok iyi bir Austen uyarlaması...
    throughout
    throughout

    Takipçi 367 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    24 Kasım 2010 tarihinde eklendi
    5 yıl önce sinemada izlemiştim ve gerçekten güzel bir dönem filmi.. masalsı bir anlatımı var bence ve en önemlisi de oyuncular çok doğaldı.. ama mükemmel diyebileceğim bir film değil çünkü yüzde yüz etki yaratmadı bende... kaliteli, naif, hoş bir film.. en fazla 9/10
    mydreams04
    mydreams04

    54 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    28 Ağustos 2010 tarihinde eklendi
    Her yönüyle çok asil bir film.. Her türlü övgüyü fazlasıyla hak ediyor. 8/10
    --twilight--
    --twilight--

    14 değerlendirmeler Takip Et!

    1,5
    26 Temmuz 2010 tarihinde eklendi
    10 üzerinden 3 veriyorum.Çok sıkıldım ve beğenmedim.
    HypatiA
    HypatiA

    Takipçi 7 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    3 Temmuz 2010 tarihinde eklendi
    film izlemek istediğiniz zaman değil gerçekten duygusal bir zamanınızda izleyn... ondan sonra yorum yapınn....
    adedvet
    adedvet

    70 değerlendirmeler Takip Et!

    1,5
    1 Temmuz 2010 tarihinde eklendi
    hikaye genellikle aşk filmlerinde olduğu gibi basit, hoş bir hikaye. oyunculuklar ve repliklerde başarısız sayılmaz ama yönetmen sağolsun filmi çok sıkıcı bir hale getirmeyi başarmış. sahneler repliklerle sınrlı kalmıs etkili bir müzik yok ve etkileyiciliğini kaybetmiş. kefaret filmide çok daha iyi bir hikayeye sahip olsada yönetmen zafiyeti oradada mevcut. hiç etkilenmedm ve sıkıldım..bu kadar puan alması hayret verici!!
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top