V: en yeniler yorumlar

Filmin vermek istediği mesajlar çok açık ve buda filmin aksiyonunun önüne geçiyor bence onun dışında gayet güzel izlenir.

Gerek verdiği mesajlar gerek diyaloglar olsun tam bir başyapıt. Herkese öneririm. İzleyin, izlettirin.

Film şahaneydi; izleyin izlettirin, pişman olmazsınız. Ben eleştiri yazmaktansa, filmde geçen hoşuma giden sözleri bırakacağım buraya..

-İnsanlar hükümetlerinden korkmamalı, hükümetler insanlardan korkmalı.
-Uzunca zaman maske takarsan, altındaki kimliğini unutursun.
-Rastlantı diye bir şey yoktur. sadece rastlantıların yansıması vardır.
-Ama onlara sadece gerçekleri söyledim. Bu kadar bencilce olan neydi? Dürüstlüğümüz beş para etmiyor, ama elimizdeki tek şey bu. Ruhumuzun en küçük parçası; ama bu parçanın içinde, özgürüz.
- Bu maskenin altında etten daha fazlası var. Bu maskenin altında bir fikir var, ve fikirlere kurşun işlemez.
-Bu maskenin altında bir yüz var... ancak benim değil. Ne altındaki kaslardan daha "ben"dir o yüz, ne de altındaki kemiklerden.
-Sanatçılar gerçekleri söylemek için yalanları kullanır. Politikacılar ise yalanları gerçekleri örtmek için kullanır.

Bir filmin vermek istediği mesajları,diyalogları felan nasıl bu kadar mükemmel olur aklım almıyor.Fikirdir mesajtır felan bu tür şeylere takıntılıysanız kesinlikle istediğinizi veren bir film.Filme aksiyon filmi gibi bakarsanız sevmezsiniz.

Komutanın ölümü✓ askeri ✓ haber muhabirinin ölümü ✓haberi✓ o sağlık çalışanı(kadını) ✓sağlık ✓ Katolik dini adamı ölümü ✓dini✓ bunların hepsi tek bir çatı altında toplanması oda
ordu V yargı V gerçekler V inanç V sağlık V kontrolün elinde bulunan tek kişinin isteğindedir

Kesinlikle başyapıt falan değil ama sıkılmadan izleyeceğiniz içinde güzel mesajlar barındıran bir yapım. Nokta

Senaryosu, Alan Moore ve David Lloyd'un aynı isimli DC patentli çizgi roman serisinden (1988) uyarlanarak trans kız kardeşler Lana (Larry) ve Lilly (Andy) Wachowski tarafından yazılan “V for Vendetta”, yönetmen koltuğunda James McTeigue'nin oturduğu distopik bir aksiyon...

Filmimiz:

"5 Kasım'daki barut ihaneti ve komployu unutma...

Peki o adam?

Yani adı Guy Fawkes olan ve 1605 yılında Parlamento Binasını havaya uçurmaya çalışan kişi..."

Söylemi ile başlıyor...

İşte bütün bunlar aklımızın bir köşesinde dursun ve biz 2005 yılına dönelim...

İngiltere, Adam Sutler'ın (John Hurt) Başbakan olduğu ırkçı ve neo - faşist bir dikta rejimince yönetilmektedir...

Tarihler 4 Kasım'ı gösterirken süslenerek, tam da sokağa çıkma yasağının başladığı esna da Deitrich'e (Stephen Fry) gitmek amacıyla kendini sokağa atan Evey Hammond'ın (Natalie Portman) önünü Willy (Mark Phoenix) ve Baldy (Alister Mazzotti) isimli, kötü niyetli oldukları her hallerinden belli olan iki gizli parti polisi keser...

Evey, imdat çığlığını basınca da yardımına anında, gerçek kimliğini yüzündeki Guy Fawkes maskesi ile gizleyen V (Hugo Weaving) yetişir...

Ve Evey'i davet ettiği; Tchaikovsky'nin, Napolyon ordularının Rusya'yı işgaline direnişin anısına bestelediği 1812 Uvertürünü çalacağı konserde V, havai fişeklerin eşlik edeceği müthiş bir patlama ile Old Bailey adalet binasını havaya uçuracaktır...

Ki bu, aslında bir 5 Kasım anması da olacaktır...

Elbette Sutler'ın ekibindeki Gestapo'yu anımsatan parti polisinin lideri Creedy (Tim Pigott-Smith), hükümetin "kulağı" olan Etheridge (Eddie Marsan), propaganda bölümünün başkanı Dascomb (Ben Miles), Heyer (Guy Henry) ve Yeni Scotland Yard'ın Baş Müfettişi Finch (Stephen Rea), iyice sertleştirilen önlemler ile soruşturmayı derinleştirmişlerdir...

Ancak her ne kadar görüntüleri kameralarca tespit edilmiş olsa da maskesi nedeniyle V'nin kimliği bir türlü saptanamamaktadır...

Yalnız Sutler'ın adamları BTN televizyonu çalışanı Evey'e çok kolay ulaşmışlar ve tutuklamak üzere de yola koyulmuşlardır...

Gerçi burnu iyi koku alan V'de aynı yere gelip, önce TV binasındaki rejiyi ele geçirecek ardından da önceden hazırladığı görüntülü bir CD ile tüm İngiltere'ye seslenecektir...

Bu sert çıkış, pek çok yurttaşının uyanmasına da sebep olacaktır...

Tam polislerce enselenirken de bu kez V'nin yardımına daha sonra yere düşerek bayılan Evey yetişir...

Evey kendine geldiğinde, V'nin yer altındaki evindedir ve bir sonraki 5 Kasım'a kadar orada beklemesi gerekecektir...

Zira bütün polis teşkilatı ikisinin de peşindedir...

Evey önce buna biraz sert bir tepki verse de çok geçmeden yatışarak kabullenir...

Derken V'de hesabını kesmek üzere BTN kanalında Sutler'ın korku imparatorluğunun tetikçiliğini yapan anchorman Lewis Prothero'nun (Roger Allam) ziyaretine gider...

Ölümle sonuçlanan bu küçük ziyaret, bundan sonraki "kırmızı bir gül" ile süslenen "intikam" cinayetleri serisinin ilk halkasıdır...

Ardından da V'nin beğenisi aracılığı ile "The Count of Monte Cristo" (1934) filmine bir saygı duruşu da gelir...

Dakika 36...

Geride V ve Evey'in gerçek kimliklerinin yanı sıra Larkhill toplama kampı ve "intikam" cinayetleri serisinin diğer maktulleri ile nedenini öğreneceğiniz 96 dakikalık bir heyecan fırtınası sizleri bekliyor...

54 milyon dolarlık bir bütçe ile çekilen ve Cinesite VFX teknisyenlerinin bütün hünerlerini ortaya koydukları bu filmi henüz izlememiş olanlara hararetle öneriyoruz...

Keyifli seyirler,

tek kelimeyle mükemmel . izleyin izlettirin . bazı filmler 10 yılda bir gelir ama böyle bir film 100 yıl daha gelmez.

Filmi henüz izledim ve ertelediğime cidden pişman olduğum tek film olabilir. İçerdiği anlam, insanı duygudan duyguya götürüşü, atmosferi harikaydı. İçimdeki duyguları daha da kabartmış bir filmdir. Keşke herkes böyle olsa ve düzen değişse. Kaos,zorbalık kalmasa. Ve bir söz bırakmak istiyorum bunu isteyenler için."Dünyada görmek istediğin değişimin kendisi ol". En ufak bir değişiklik bile bir çok güzel şey için sebep olabilir. Ama herkes pasif. Oturduğu yerden konuşur herkes, korkar. Filmdeki kadın karakter gibi. Gözünüzün açılması için büyük acılar çekmeniz mi gerek diye sorgulamalısınız. Dünya iyiler ve kötülerden oluşuyor. Bu arada film için "MİLLİYETÇİLİK DUYGUSU " diyen bir kişi olmuş. Sen boşuna izlemişsin kardeşim filmi. Gerçekten anladığın şey milliyetçiliğin mi? Bunun içi boş bir şey olduğunu anlamanız için daha kaç şey izlemeniz, yaşamanız gerek acaba... Yazacak çok şey var ama kısa keseyim :) Film özel bir yapım. Herkesin izlemesi gerekenlerden.

beynim dondu yemin ederim. bayaaaa iyiydi.konuşamıyorum şuan. gidin izleyin bunu izlemeyende ne bileyim yani. gidin izleyin başka bir şey demiyorum.

Bu film tam bir harika.Benim şimdiye kadar izlediğim en iyi film. Filmde bir sürü felsefi laflar var ve her biri çok harika.
BU FİLMİ İZLEMEYEN ÇOOOOOK ŞEY KAYB EDİR.
Ayrıca Natalie Portman ve Hugo Veaving rollerini çok iyi yapmışlar. Ters köşe film sevenler,aksiyon sevenler,thriller sevenler .....(bence her kes) bu filmi sevicektir.
Bu filmin konusu diğerlerinden çok farklı ömrümde ilk kez bir avrupa deevletinde hükumete karşı film izliyorumş Mutlaka izleyinş

Toplum düzenini eleştiren bu yapımı tavsiye ederim.Filmin biraz karanlık olması nedeniyle çoğu kişi tarafından beğenilmemiş olan bu filmin içinde aslında çok güzel mesajlar var tabiki almasını bilene.İzlerken yabancılık çekmeyeceğiniz bu yapım V karakterinin sözleri ile daha da güzelleşiyor bence izlemelisiniz.”Remember remember 5th of November...”

Bu filmin başlığını kahramanımızın eylemleri açısından Machbet kitabının şu sözüyle atabiliriz. " İNSAN OLMAK ADINA YAPIYORUM, DAHASINI DA YAPARIM...
Kapitalizm ve diktatörlüğün hakim olduğu bir ülke nasıl olur? Sorusunun cevabı kesinlikle bu filmde saklı. Önce kendini ve dini ortaya atarak acındırma politikası... biz bu badireleri atlatarak geldik ajitasyonu. Hakimiyeti ele aldıktan sonra da alabildiğine zalim, gaddar karşısındaki hiç kimseye saygısı kalmamış, politik ahlâkı olmayan bir hal alır. Kısa bir süre sonra ise bir veya birden fazla düşman ve olumsuzluk ortaya atılır. Biz bunlarla mücadele ediyoruz denilerek ahlaktan yoksun, ötekileştireci saygısız, zalimce tutumlar sergilenerek farklı inanç dil kültür ve fikirdeki herşey ve herkes imha edilir. Medya yandaşlaştırılır, suni gündemler yaratılır ve gerçekte olan olaylar ise görmezden gelinerek herşey lehe çevrilir. Böylece "kötü insanlara"(öteki olan herkese) uygulanacak herşey mübahtır ahlaksızlığı hüküm sürer. Bunlara hiç de yabancı değiliz değil mi??? Ta ki kahramanımız yani içimizi soğutan kişi aslında hepimizin olmasını istediğimiz bir dünya için devreye girer... keyifle izleyeceğiniz bir sinema filmi. İyi seyirler monte kristo kontu sevicileri...

"Halk Devlet için değildir, Devlet Halk içindir. " Filmde V 'nin geçmişini biraz daha değinilseydi daha iyi olurdu, yine de güzel.

Konusu farklı bir film. İnsanların nasıl avucunun içine alınır tam da bu film de anlatılmış. sonu da sanki filmin devamı gelecekmiş gibi bitti.