Duman Altı Amerika!
Yazar: Ali Ercivan'80lerin popüler (Hayalet Avcıları, Twins, Kindergarten Cop) ve son yılların modası geçmiş, bayat (Eski Süper Sevgilim, Evolution) komedi filmlerinin yönetmeni Ivan Reitman'ın oğlu Jason Reitman için "boynuz kulağı geçti" ifadesini kullanmaya başlayabiliriz. Genç yönetmenin ilk uzun metrajlı filmi Sigara İçtiğiniz İçin Teşekkürler, ülkesinde çok olumlu eleştiriler alıp tatmin edici bir gişe başarısı yakalamıştı. Muhtemelen bizde vizyon şansı bulamayacağı için, meraklısı Filmekimi vesilesiyle bu filmi perdede izleme fırsatını yakalıyor.
Sigara İçtiğiniz İçin Teşekkürler, özellikle ABD için çok güncel meseleleri ele alıyor. Filmin ismi sizi yanıltmasın. Bu film, sadece sigara tüketimi hakkında değil aslında. Jason Reitman'ın yapmaya çalıştığı, sigara taraftarlığı değil; ABD'de güncel veya yakın tarihli türlü mevzu ile dalga geçmek. Bunların başında da politik doğruculuk geliyor.
Aaron Eckhart tarafından başarıyla canlandırılan Nick Naylor karakteri, büyük tütün şirketleri lobisinin sözcülüğünü yapıyor. Sistemin özünü iyi kavramış, ağzı da iyi laf yapıyor; dolayısıyla, şeytana pabucunu ters giydirebileceği yerde, o şeytanın bizzat avukatlığını yapmaya soyunmuş. Kişisel hayatı pek parlak olmasa da, profesyonel yaşamında son derece başarılı olduğuna şüphe yok. Velayeti boşandığı eşinde olan oğlunu ancak haftasonları görebilse de, onu da kendisine benzetmek yolunda emin adımlarla ilerliyor.
Nick Naylor, bir anti-kahraman olmasına rağmen, tamamen vicdansız bir adam olarak da çizilmiyor. Patronlarının kendisine verdiği bazı görevleri yerine getirmek konusunda çekinceleri olabiliyor. Fakat hiçbir zaman idealist çıkışlar yapıp kariyerini riske atacak biri de değil. Amerikan iş yaşamının ideal prototipi o.
Sigara İçtiğiniz İçin Teşekkürler, seyircisini kandırmaya çalışan bir film değil. Naylor ve temsil ettiği her şeyin sahteliği ve çürümüşlüğünü unutmamıza izin vermiyor. Fakat Naylor'ın karşı tarafında yer alanların da aynı ölçüde sahte ve çürümüş olduğuna dikkat çekiyor. Sigara taraftarlığı veya aleyhtarlığı yapmıyor. Ama ABD'nin en önemli sağlık sorunu aslında obezite, aşırı kolesterol ve bunlara bağlı rahatsızlıklarken; neden yeme alışkanlıklarının hiç sorgulanmadığını da yüksek sesle dile getirerek, kişinin sigara içme ya da içmemeyi tercih etme özgürlüğünün yasalarca kısıtlanmasında büyük bir çelişki yattığının altını çiziyor.
Eleştiri oklarından Hollywood sisteminin de payını aldığı yapımın kendisi de büyük idealist çıkışlar yapmak niyetinde değil. Meramını bizim anlamamızı sağlıyor ama ne karakterleri ne de Amerikan sistemi için kimi ufak zafer veya kayıpların herhangi bir değişiklik sağlamayacağının da farkında. Temelde herkes kendi belini doğrultmanın peşinde. İşini iyi yaptığın ve kafanı çalıştırdığın sürece sistem içinde var olmayı sürdürürsün. Ama sistemin kendisini değiştirmeyi ummak, ancak hayalcilik olur. Zaten karakterlerin hiçbirinin böyle bir gayesi de yok bu filmde.
Bir sinema ürünü olarak, Sigara İçtiğiniz İçin Teşekkürler, aslında çok sağlam bir dramatik yapı kuramayan ve zaman zaman hantallaşabilen bir film. Ancak, sivri dilli mizahı ve başarılı oyunculuklarıyla kendini sonuna kadar seyrettiriyor ve çoğu zaman da güldürmeyi başarıyor. Amerika'nın -her ne kadar kendi işleyişinin meşruluğuna toz kondurmasa da- çuvaldızı kendisine batırdığı, zekice bir ilk film ortaya çıkarmış oğul Reitman.