Hesabım
    Meg: Derinlerdeki Dehşet
    Ortalama puan
    2,6
    yayın
    • Gazete Duvar
    • Habertürk
    • Hurriyet
    • Sabah
    • Star

    Her dergi ve gazetenin puanlama sistemi farklı olduğu için, Beyazperde, puanları 0.5 - 5 yıldız üzerinden, kendi barometresine göre vermiştir.

    Basın Eleştirisi

    Gazete Duvar

    Yazar: Şenay Aydemir

    Paniğe kapılan bilim üssünün yöneticileri deniz altından insan kurtarmada uzman olan Jonas Taylor’u çağırıyorlar. Bundan sonrası aksiyon sinemasının büyük yıldızı Jason Statham’ın canlandırdığı Jonas Taylor ile bu dev yaratık arasındaki kavgayla geçiyor. “Aksiyon” vurgusunu özellikle yapmak gerekti çünkü filmin ne olacağına dair kararsızlığı biraz da burada yatıyor sanki. Statham’ın varlığı çoğu noktada filmi korku/gerilim ikliminden çıkarıp aksiyona meylettiriyor. Örneğin Jonas bir sahnede aşık olmak üzere olduğu Çinli bilim kadını Suyin’i Meg’den kurtarmaya çalışırken bildiğin, ‘yüze tekme’ atıyor… Bu bakımdan eğlenceli mi eğlenceli! Ama filmin benzerleri gibi seyircide korku ve dehşet duygusu yarattığını söylemek zor. Statham’ın önünde sonunda bu kadim yaratığı alt edeceğini ve seyirciyi mutlu sona taşıyacağını biliyoruz. Üstelik bunu yaparken gerilim yerine aksiyonu öne çıkarmakta ısrar edilince film arada bir yerlerde kalıyor. Haliyle ne tam olarak bir aksiyon seyirliği ne de beklentiyi karşılayacak bir gerilim ortaya çıkıyor.

    Eleştirinin tamamı için: Gazete Duvar

    Habertürk

    Yazar: Mehmet Açar

    Filmin güçlü yanı çekim kalitesi. Yönetmen Jon Turteltaub özel efektlerin desteğiyle Meg'in marifetlerini gösterme konusunda iyi iş çıkarıyor. Jason Statham'ın Meg'in önünde adeta oltanın ucuna takılmış yem gibi sürüklendiği sahnenin yanı sıra finale doğru denizdeki binlerce insanı yukarıdan gösteren hava çekimleri de akılda kalıcı. Ama Turteltaub denizaltında geçen ilk bölümde gerilim yaratma konusunda parlak bir iş çıkaramıyor. Bunun nedeni planları kısa tutması, ses bandı ve kurguya çok iş yüklemesi galiba... “Meg: Derinlerdeki Dehşet” belirli ölçülerde seyirci beklentilerini karşılayabilecek bir film. Meg hariç köpekbalıklarına karşı özel bir düşmanlık içermiyor oluşu ise artı puanlarından biri.

    Eleştirinin tamamı için: Habertürk

    Hurriyet

    Yazar: Uğur Vardan

    En dipten yeryüzüne kafasını uzatan ve araştırmacı grubundan sonra tatilcilere gözünü diken bu devasa yaratığı yok etme çabasını anlatan film, son derece klişelerle örülü bir senaryo eşliğinde ilerliyor. Geçmişteki bir kararından dolayı bir grup insanı kurtarırken bir grubun da hayatını kaybetmesine neden olan ve vicdan azabından dolayı köşesine çekilmiş bir kahraman meseleye dahil ediliyor ve yaratıkla mücadele başlıyor. Belli bir noktadan sonra cazibesini kaybeden ve klişelerle sırtını dayayan film, ne bir ‘Jaws’ ne de bir ‘Open Water’... Ama kendisini bilgisayar efektleri eşliğinde izlettiriyor. Bir de işin içinde Çin sermayesi var ve film, karakterleri ve mekânlarıyla Uzakdoğu pazarına da sesleniyor...

    Eleştirinin tamamı için: Hurriyet

    Sabah

    Yazar: Olkan Özyurt

    İçimdeki Çocuk, Büyük Hazine serisi ve Las Vegas gibi filmleriyle tanınan ama daha çok yapımcı kimliği ön planda olan Jon Turteltaub, Jaws gibi yüksek gerilimli olmayan ama aksiyonu gayet yerinde bir film koyuyor önümüze. Yönetmen türün klişelerini yerli yerinde kullanıyor. Mesela bu tür filmlerde aşina olduğumuz, bilinmeyenin tehlikelerle dolu olduğu kuralı Meg: Derinlerdeki Dehşet'te de karşımıza çıkıyor. Ayrıca başrolde Jason Statham'ın olması ve onun sinema personasına uygun olarak filmde kullanılması filme farklı bir katman daha katıyor. Böylece canavar balık türüyle-kahramanlık türü harmanlanıyor. Tabii ortalama bir yaz filmi olsa da bu filmde insanın doğaya hükmetme çabasının nasıl tehlikelerle dolu olduğunu bir kez daha anlıyoruz. Doğal yaşam döngüsü insan eliyle bozulunca illaki bunun bir bedeli oluyor savını, film bir güzel işliyor. Hele hele bu doğal yaşama müdahale, para kazanma amacıyla olunca, devreye 'film icabı ilahi adalet' kuralı giriyor ve doğa acı bir şekilde o para babasından intikamını alıyor. Bu tür yapımlarda filmin sonunda ABD bayrağının gösterilmesi adettendir. Lakin Meg: Derinlerdeki Dehşet'te Çin bayrağını görüyoruz. Bunun özel bir sebebi yok, film Çin-ABD ortak yapımı.

    Eleştirinin tamamı için: Sabah

    Star

    Yazar: Serdar Akbıyık

    Filmin çekimlerinin, bilgisayar çalışmalarının ne kadar gerçekçi olduğu söyledik ama genel itibariyle yönetmenin tutturduğu sinema dilinin bence fazlasıyla espriye kaçıyor olması bu gerçekliğe zarar veriyor. Yönetmen John Turteltaub, National Treasure-Büyük Hazine serisini de çeken isim. Büyük Hazine serisi eğlenceli bir filmdi ve bence yönetmenin diline de bu anlamda çok uygundu. Bu filmde ise beni korkutmaktan çok eğlendirdi ve köpek balığı hikayelerinden benim beklentim bu değildir.

    Eleştirinin tamamı için: Star
    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top