En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
Tolgakocak
180 değerlendirmeler
Takip Et!
5,0
29 Ağustos 2024 tarihinde eklendi
başyapıt filmi bugün tekrardan izledim şubat 2023te sinemada izlemiştim her izlediğimde duygulandırıyor gerçekten çok kötü olay spoiler: o an da kendimin orda olduğu düşünüyorum insanın çaresiz olduğun zamanlar malesef battıkta insanlar telaşlanıyor 2000 kişiden 1500 küsür kişi ölüyor malesef gerçekten çok acı böyle bir gemi yapıyorsun ama batma ihtimaline karşı önlem almıyorsun gerçekten inanılacak gibi değil rose ve jack gibi aşklar kaldımı birbirlerini hiç bırakmadılar keşke kavuşsalardı jack ölmeseydi de jackin kurtulsaydı son sahnede çok güzeldi beraber eğlendikleri oynadıkları sahne en sevdiğim sahne kusursuz yapım 10/10
Söylenecek bir şey yok sadece izleyin şaheser bu filmde eleştirilecek nokta bulamıyorum 3 saat boyunca ekrana kitleyebiliyorsa bu başarıdır. Muhteşem oyunculuk Muhteşem atmosfer ve Muhteşem film.
Çok trajik bir olay "Titanic" gemisinin batmasını işleyen efsane, kült filmlerden biri.3D boyutuna çevrilip vizyona girmesi de tekrar efsaneyi hatırlamamızı sağladı. Bir film 3 saat olmasına rağmen bir 45 dakikalık dizi izliyor gibi hemen bitiveren çok akıcı bir film.Çok trajik, duygusal, romantik bir film.Kült filmler arasında da kusursuza yakın bulduğum filmlerden.Oyunculuklar efsanevi düzeyde.Leonardo Di Kaprio-bence Oscar'ı burada almalı- sonra Kate Winslet.Kate Winslet'te bize bulunduğu sınıf itibarıyla içinde bulunduğu mutsuz hayatı sorgulatan hatta evlenmek yerine intiharı bile düşünen birisi rolünde.Leonardo Di Caprio, bize anı yaşayan, alt sınıfta yer alan, türlü sanat meziyetleri olan bir karakter olarak karşımıza çıkıyor.1912'nin dünyasında zaten bu ayrımı hafiften göstermeliydi ki Titanic biletleri ve kamaraları bile 1-2-3.sınıf olarak ayrılmış.Billy Zane ise bence çok iyi oyunculuk yapmış.Zengin, tepeden bakan, kibirli ve parayla istediğini yapabilecek insan tasviriyle karşımıza çıkmış ve hakkını vermiş.James Cameron olağanüstü iş çıkarmış. Figüranlara-Titanic'teki yolculara- bile ayrı hayat hikâyesi yazmış. Onlara 1912'nin sosyal değer yargılarını anlatan seminerler aldırmış.Yani kılı kırk yararak en ince ayrıntıyı bile boş geçmemiş. Ne kadar üst düzey emek verildiğini anlatmak için şunu diyebilirim : Titanic 130-150 milyon dolara mâl olmuşken bu yapımın maliyeti toplamda 200 milyonu geçmiştir.Hatta Titanic büyüklüğünde gemi inşa edilmiştir.Şimdiki yeşil perdeci yönetmenler o yüzden duyguları geçirmekte zorlanıyor.Bunun gibi eserler başyapıt oluyor.Yönetmen harika, oyunculuklar-en ufak yan rol ve figüranlar dahil- müthiş, tarihî ve sosyal ortamın değerleri yansıtmak açısından harikulade, ses ve şarkılar efsane... 10 üzerinden 10 değil, 100 üzerinden 100'lük film.Tek mantık hatası belki de Kate Winslett'in tutunduğu tahtanın büyük olması.Bu çok da sorgulandı ama duyguyu kaçırıp bu yönde bakmamak lazım.İki kişiyi taşımayıp parçalanabilirdi diye de bakılabilir.
tanik'i özetlemeye hiçbir cümle yetmez, ama en güzel şekilde anlatan da bu cümle olsa gerek. Jack'in ilk görüşte aşık olduğu Rose(gül, gül pembesi, güzel kız anlamlarına gelir.), masallardaki, şiirlerdeki yârlar gibiydi. Aşk bu ya; tesadüfler köprüsü de inşa edilir ve o masalsı hikaye oluşur. Neden oluşur ki böyle hikayeler, gerçek aşklar bu kadar azken bu gibi aşklar neden böyle sonlanırki?! • Anılarda yaşanan bir aşk artık. Bizi bu derece etkileyebiliyorsa Rose ve Jack'in hissettiklerini hayal bile edemeyiz. Öyle bir aşk ki, yaşadıkları dönemdeki sınıf farklılıkları bile önemsiz onlar için. "Aşkın gözü kördür" derler ya, gerçekten de öyle. • Benim için Titanik'i bir kez daha izlemek; bir kez daha ağlamak, keyif almak, üzülmek, mutlu olmak, özlemek demektir. Olumlu Yönleri & Artıları: • Aşk filmleri arasında birbirine en çok yakışan çifttir Winslet(Rose) ve DiCaprio(Jack). Cameron üstadın da üstün yeteneğiyle harika bir oyunculuk sergilemişler. Yaptığı her filmle sinemanın boyutunu değiştiren Cameron'a sonsuz teşekkür borçluyuz bu filmi bize armağan ettiği için. Müzikleri etkileyiciliği inanılmaz derecede artırıyor, hâlâ en sevdiklerim arasındadır. Olumsuz Yönleri & Eksileri: • Belgesel havası verilmesi filmin etkisini biraz düşürüyor ve sık sık kesilmesi de hikayeyle bağımızı azaltmış. En Beğendiğim Replik: • "Jack: Sen sıcak yatağında yaşlı bir kadın olarak öleceksin Rose. Şimdi değil, bu gece değil, burda değil! Bana söz ver!" En Beğendiğim Sahne: • En son sahnede Rose'un merdivenlerden çıkıp Jack'le buluşurken herkesin alkış tuttuğu bölüm (bu sahnede ağlamamak mümkün değil)" Not: • "Zengin kız-fakir oğlan aşkı ve sonra ikisi ölür; kült film olur."diyenlere: Burda önemli olan tabaka farkının aşk tarafından bir anlam ifade etmediğini ve çiftin birbirleri için canlarını feda etmeye hazır olduklarını görebilmektir. Gerçek bir hikayedir bu ve böyle aşklar artık yok, onun için de kült olmayı fazlasıyla haketmiştir
Kesinlikle bir başyapıt. Sizi sürüleyen bir yapım. Filmin 3 saat olmasına rağmen film sizi sürüklüyor. Zaten Tinanikten ne beklenir ki 11 oscarlı bir şölen izliyorsunuz
James Cameron harika bir yönetmen ve hayatımda izlediğim bir çok güzel filmi ona borçluyum. Titanik ölmeden önce izlenilmesi gereken filmlerden biri. 10/10
Çocukken izlemiştim ilk defa. Daha sonra defalarca izledim. Bıkmadan usanmadan. Bu filmde hayran olmuştum Leonardo'ya Titanic'in yeri bambaşka... Beş yıldız kesinlikle çok az bu film için. Hala izlemediyseniz mutlaka izleyin izlettirin...
3 saat 30 dakika bir filmle nasıl geçer ki? Diyorsanız işte en iyi aşk filmi ile karşı karşıyasanız. Dünya sinemasında kesinlikle ayrı bir yere sahiptir. İlerleyen yıllarda buna benzer bir kaç film çeken yapımcılar oldu fakat kimse ama kimse yanından bile geçemez. Leonardo Di Caprio'nun kesinlikle bir oscarı eksik olan filmdir. Hangi sebepten alamadı hala anlamış değilim...
Trajik batışının üzerinden 100 yılı aşkın bir süre geçmesine rağmen bile hep duymuşuzdur Titanik'in ismini ve halen de duymaktayızdır. Döneminin en ihtişamlı sanat eseri olan Titanik, insanlar için o kadar derin bir anlam ifade etmiştir ki; binlerce ton ağırlığındaki bir demir yığını olmasını bile göz ardı etmiştir insanlar, ''batamaz'' demiştir. Daha ilk seferinde uğradığı feci kazadan dolayı batarak Atlantik'in soğuk ve karanlık sularına gömülmesinden onlarca yıl sonra, ''ıssız mezarının'' keşfedilmesiyle tekrar canlanmıştır, kendisinden yüzlerce yaş küçük ve kendisini hiç görmemiş insanların zihinlerinde. Titanik'in senarist ve yönetmen koltuğunda oturan James Cameron da işte bu insanlardan sadece bir tanesidir. Dünya deniz tarihinin en feci kazalarından bir tanesi olan Titanik'in sonu da kendi ihtişamına yakışır bir şekilde olmuştur.Tıpkı binlerce emeğin biraraya gelip Titanik gibi bir sanat eserini inşa ederek su üzerine indirmesi gibi; James Cameron da binlerce emek sonucunda bu ihtişamlı başlangıcı ve sonu anlatan Titank'i beyazperdeye yansıtmıştır. 200 milyon dolarlık bütçesiyle döneminin en pahalı filmi ve 2 milyar dolarlık hasılası ile bu alanda bir ilk olan Titanik de tıpkı; inşa maliyeti en pahalı olan ve boyutlarıyla bir ilk olan adaşı Titanik gibi ''ilklerin ve enlerin'' temsilcisidir. En İyi Film ve En İyi Yönetmen ödülleri başta olmak üzere tam 11 dalda Oscar alan Titanik de en az gemi olan adaşı kadar ihtişamlıdır. Aynı zamanda ''o gün Titanik'te neler yaşandı?'' sorusuna cevap arayan sinemaseverler için en ufak teknik detayların dahi işlendiği ve ekstra olarak hoşunuza gidecek, DiCaprio ve Kate Winslet'in başrolünde olduğu kurgusal bir aşk hikayesini barındıran sevimli bir belgesel niteliğindedir. Kısacası James Cameron'un eseri tıpkı adaşı Titanik gibi ihtişamlı, değerli ve yıllar geçse dahi hafızalarda yer edecek türdedir ve son olarak; 100 yıl önce batan Titanik'in yolcuları gibi kendisini ayrıcalıklı hissetmek isteyen sinemaseverleri, adına yakışacak şekilde Titanik gibi bir film izlemeye davet etmektedir.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.