Hesabım
    Ölümcül Deney 3: İnsanlığın Sonu
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,5
    İyi
    Ölümcül Deney 3: İnsanlığın Sonu

    Çağa Uydu...

    Yazar: Ali Ercivan

    Her ne kadar büyük yapım statüsünde olmasa da, Ölümcül Deney (Resident Evil) serisinin ana karakteri Alice üzerinden pekala sağlam bir kadın aksiyon kahramanı yaratıldı ve Milla Jovovich de bu gömleği üzerinde başarıyla taşımaya devam ediyor. Serinin takip eden filmleri ilk filmin başarısına yaklaşamadı ama en azından Ölümcül Deney 3: İnsanlığın Sonu ile ikinci filmdeki fiyaskonun üstü biraz olsun kapatılıyor.

    Bu üçüncü filmde Alice'i çöllerde buluyoruz. Alaska'da hala virüsten etkilenmemiş bir bölge bulunduğu ihtimaliyle yola düşüyor ve giderek Umbrella Corporation'ın gizli merkezlerinden birine doğru yaklaşıyor. Bu merkezde, Dr. Isaacs adlı bir bilim adamı tarafından virüsü kontrol altına almak üzere deneyler yapıldığını ve bu deneylerde Alice'in laboratuar ortamında yaratılmış klonlarının kullanıldığını/harcandığını biz baştan biliyoruz.

    Yolda Raccoon City'den kurtarılmış bir grup insanı güvenli şekilde taşıyan bir konvoyla karşılaşıyor Alice ve ikinci filmden tanıdığımız Carlos Olivera ile L.J. karakterleri de hikayeye giriyorlar bu konvoy aracılığıyla. Yeni filmin oyuncuları arasında, son dönemde Heroes adlı TV dizisiyle yeniden parlayan Ali Larter ve şarkıcılığıyla tanınan Ashanti de mevcut.

    Son filmden bu yana 3 yıl geçtiğini hesaba katan yaratıcılar, filmi birebir ilk film gibi açıyorlar. Bu sayede hem bize serinin önceki adımlarını hatırlatıyor, hem de daha sonra bu kullanıma öyküleri içinde bir gerekçe yükleyerek işlevsel hale getiriyorlar. İlk filme ait başarılı mekanları ve bazı tuzakları kullanarak, o filmi iyi kötü ciddiye almış olanları da tekrar kazanıyorlar. Alfred Hitchcock'un Kuşlar (Birds) filmine yapılan referans gibi detaylar da serinin genç hayranlarından daha fazlasına sinemasal zevkler sağlamayı amaçladıklarını gösteriyor doğrusu.

    Ölümcül Deney, başından beri düşük bütçeli sayılabilecek bir seriydi. Büyük gişe iddiası olmadı, zaten hiçbir filmiyle büyük gişe de yapmadı. Bilgisayar oyunu kökeninden de beslenen özel bir hayran kitlesi olan ve her film aşağı yukarı aynı miktarda parayı garanti eden, ortalama bir seri olarak devam ediyor hala. Bu üçüncü film de bir istisna değil. İddiasıyla ve bütçesiyle doğru orantılı olarak, teknik olarak da ortalama yapımlar bunlar. Görsel efektleri hiçbir zaman bir büyük yapımın inandırıcılığını hedeflemedi bile. İnsanlığın Sonu da bu anlamda önceki filmlerden daha başarılı değil.

    Düzgün bir örnek bile olsa, serinin sıradanlaştığına dair veriler de mevcut bu filmde. Alice'e yüklenen doğaüstü yetenekler ile sıradan insanları malzeme edinen oyunların dünyasından iyice uzaklaşılıyor ve seri iyice süper kahraman mecrasına sürükleniyor. Belki ilk filmin düzeyine ulaşılamamasının sebebi de bu. Alice artık sıradan bir insan değil.

    Çöl mekanlarında mutasyona uğramış insanların saldırısından kurtulmaya çalışan sivil ve asker insanların mücadelesi de Tepenin Gözleri, Teksas Katliamı gibi son dönem serilerini hatırlatıyor biraz. Yani her yıl bir iki örneği çıkan korku filmleri şablonuna süper kahraman eklemişsiniz gibi. Bütün bunlar, düzgün filmler çıkarılsa bile Ölümcül Deney serisinin özel bir yerinin kalmamasına sebep oluyor yavaş yavaş.

    İkinci filmi bir fiyasko olarak gören benim gibilere, bu kez pekala izlenebilir bir film ortaya çıktığını söyleyebilirim en azından. Bu, zaten koşulsuz hayran olanların filme bayılacakları anlamına gelebilir. Son derece abartılı bir noktaya varan finaliyle de aslında dördüncü bir filmle ilgili bayağı merak uyandırmıyor değil. Ölümcül Deney 3: İnsanlığın Sonu, türe ilgi duyanları tatmin edecektir.

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top