...Aslinda disaridan baktiginizda karsinizdaki filmin "bir Woddy Allen filmi" oldugunu akliniza dahi getiremezsiniz. Allen son filmi "Match Point"te Manhattan- New York'tan bir hayli uzaklasarak hikayesini Londra'da anlatmayi yegliyor. O geveze karakterlerinin yerini son derece sade, az ve oz konusan karakterler almis bu kez. Ayrica genc bir oyuncu kadrosu filmi suruklerken, yasini almis isimlerden sadece Brian Cox goze carpiyor. Tenis hocaligi yaptigi sirada tanistigi ve arkadasligini ilerlettigi varlikli bir ailenin oglu olan Tom'un kizkardesi Chloe ile evlenen Chris, Tom'un nisanlisi Nola ile tanisinca bir anda hayati altust olur. Nola'yi ilk gordugu andan itibaren aklina cikaramayan Chris'in evliligi suresince yasadigi bu yasak ask en sonunda onu icinden cikilmaz bir olay orgusunun icine ceker. Bir tarafta varlikli rahat bir hayat surdurmek, diger tarafta ise sevdigi kadinla birlikte olmak. Chris'in icine dustugu durum ve surdurdugu bu iliski filmin icinde klasik bir yapida ilerlerken, buldugu cozumle birlikte onun gecirdigi ani degisim hem seyirciyi sasirtiyor hem de filmi girisindeki tenis topu uzerine olan aciklama ile unutulmaz bir finale baglaniyor. Genc oyuncu kadrosu uzerine dusen gorevi eksiksiz yaparken, Scarlett Johannson "The Island"in ardindan bir kez daha buyuluyor. Kisacasi Allen'in son donemdeki en iyi filmlerden biri olan "Match Point", herkesin zevkine gore olmayan Woddy Allen sinemasini daha genis kitlelere sevdirecek gibi gozukuyor...(7/10)