Buram buram kalite kokan,sinema sanatı adına yapılmış en muazzam filmlerden biri Match Point...Woody Allen imzası kendini belli ediyor,müzikleri,yönetmenliği,oyunculuğu,sekansları müthiş...Özellikle bir Dostoyevski hayranı olarak filmin Dostoyevski ve özellikle Suç ve Ceza atmosferini soluması ayrı bir kalite...
ben filmi çok beğendim.senaryo çok güzel.özellikle filmin sonu çok güzel bitiyor.bilindik sonlardan değil.oyunculuklar güzel.yani herşey güzel.gidin izleyin.filmin ne zaman başlayıp ne zaman bittiğini anlamıyorsunuz. 8/10 saygılar.
Woody Allen'ın sinemasında bir çok ilke imza atılan Maç Sayısı'nda harika bir senaryo, etkili performanslar var. Derin eleştiriler, bu sefer esprilerden uzak. İç içe geçen oyunlar hayli şaşırtıcıdır. Kanal D'nin Aşk dizisi, filmden esinlenmiş görünüyor.
Woody Allen bir kısım yahudi kökenli eleştirmen ve lobilerin pompalamısyla bizlere ne kadar iyi bi yönetmen olduğu sürekli anlatıldı. Manhattan yada Annie hall gibi başyapıt sayılan filmleri de çok vasat ve çok yetersizdir. Maç sayısı filmi de bir başka balon filmidir. Başka yönetmenin olsa eleştiriden nasibini çok alabilen ama söz konusu Woody A. sinema eleştirmenleri filmi allayıp pulluyolar. Film basit bi aşk hikayesi zengin erkek fakir kız yada eşini aldatmaca konusu olan yüzlerce filmden biriydi.Ayrıca filmin yönetmenliği, kurgusu, oyunculuğu vasatın altında. Biraz dünya klasiklerini okumuş olan kişiler (filmin ilk sahnelerinde adam suç ve cezayı okuyodu) Dostoyoveski tarzı bir film çekmiş güya. Film de tam çakma bi dostoyevski romanı gibi çakma film olmuş.
İlginç bir filmdi, beklemediğiniz bir sonla karşılaşıyorsunuz. Niye böyle birşey yaptı ki bu adam derken, adamın kafasındaki planın başka olduğunu görüyorsunuz.. Ama herkes bu tür bir sonu sevmeyebilir, ben sevemedim mesela. Hayatın şans ile ilgili filmde çok anlamlı sözler de var, dikkatli dinlemek lazım. Filmin başındaki tenis topunun fileye çarpıp oyuncunun kendi sahasına düşmesiyle ilgili sahnenin filmin sonundaki yüzük sahnesiyle bağlantısı da çok hoş olmuş. (8/10)
...Aslinda disaridan baktiginizda karsinizdaki filmin "bir Woddy Allen filmi" oldugunu akliniza dahi getiremezsiniz. Allen son filmi "Match Point"te Manhattan- New York'tan bir hayli uzaklasarak hikayesini Londra'da anlatmayi yegliyor. O geveze karakterlerinin yerini son derece sade, az ve oz konusan karakterler almis bu kez. Ayrica genc bir oyuncu kadrosu filmi suruklerken, yasini almis isimlerden sadece Brian Cox goze carpiyor. Tenis hocaligi yaptigi sirada tanistigi ve arkadasligini ilerlettigi varlikli bir ailenin oglu olan Tom'un kizkardesi Chloe ile evlenen Chris, Tom'un nisanlisi Nola ile tanisinca bir anda hayati altust olur. Nola'yi ilk gordugu andan itibaren aklina cikaramayan Chris'in evliligi suresince yasadigi bu yasak ask en sonunda onu icinden cikilmaz bir olay orgusunun icine ceker. Bir tarafta varlikli rahat bir hayat surdurmek, diger tarafta ise sevdigi kadinla birlikte olmak. Chris'in icine dustugu durum ve surdurdugu bu iliski filmin icinde klasik bir yapida ilerlerken, buldugu cozumle birlikte onun gecirdigi ani degisim hem seyirciyi sasirtiyor hem de filmi girisindeki tenis topu uzerine olan aciklama ile unutulmaz bir finale baglaniyor. Genc oyuncu kadrosu uzerine dusen gorevi eksiksiz yaparken, Scarlett Johannson "The Island"in ardindan bir kez daha buyuluyor. Kisacasi Allen'in son donemdeki en iyi filmlerden biri olan "Match Point", herkesin zevkine gore olmayan Woddy Allen sinemasini daha genis kitlelere sevdirecek gibi gozukuyor...(7/10)
Woody Allen'in ''Husband and Wifes'' tan bu yana çektigi en iyi film.Son 10 yilin en iyi 30 filmi içine rahatlikla alinabilir. Film çok zekice yazilmis,inanilmaz derecede yaratici bir senaryoya sahip.Izleyeni gerçekten (olumlu anlamda) etkiliyor. Filmin zayif yanlari ise yan karakterler gerçekten epey yanda kalmis,bu da filmi biraz teatral kilmis.Sanki iki kisinin oynadigi bir tiyatro oyunu izliyormussunuz gibi gelebilir zaman zaman.Galiba bu senaryo tiyatroya aktarilsa çok daha basarili olur.Beyazperde de iyi duruyor bunu da söylemek lazim yine de. Yillar sonra gelen yorum: Hala iyi bir film oldugunu düsünmekle birlikte zamaninda fazlaca abartildigini da eklemem gerek sanirim.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.