Ölüler Ülkesi eleştirileri

görsellik açısından doyurucu,gerilim açısından eksik kalmış.ama zaten filmin çok fazla germek gibi bir derdi de yok. bu kurtarılmış bölge, son insanlar muhabbeti artık sıksada film yinede keyifle izlenebiliyor.

Tam bir pazar eğlenceliğiydi bu film, leşlerin insanlara saldırıp yediği sahnelere sinemadaki bir çok insanın bakamadığını gözlemledim. Konu olaraksa tüm dünyanın leşler tarafından istila edilmiş olması ve yaşayan ölülerin biraz akıllanmasını bir yenilik sayarsanız, yeni bir konusu var filmin! 7/10

gzl ve hareketli türünün iyilerinden

klasik zombi filmlerinin üstünde değil yinede zaman geçirmek için izlenebilir...

Önce Yaşayan Ölüler, ardından Ölülerin Şafağı sonra Ölülerin Günü ve şimdi de Ölülerin Ülkesi.Salgın bir hastalıklı mı?(belki),biyolojik silah mı?(belki),virüs mü?(belki),cehennemde yer kalmadığı için mi?(belki),Tanrı'nın gazabı mı?(belki),yoksa uzaylıların işi mi? kimse bilmiyor.Bilinen tek şey tüm Dünya'da ölülerin hayattakileri yemek için dirildiği.Eğer ölülerden biri tarafından ısırılırsanız birkaç saat içinde sizde onlardan birine,bir zombiye dönüşürsünüz.Zombi filmlerinin yaratıcısı George A.Romero seriye çok uzun bir aradan sonra Ölüler Ülkesi adında bir yeni film daha ekledi."B Sınıfı" korku filmlerinin ustalarından A.Romero bu filmiyle bu kez korkutmaktan çok izleyiciğe daha fazla kan ve daha fazla eğlence sunmak istemişti ki bunu da başarmışa benziyor.Politik göndermelerde olmalıydı bu filmde.Bu yüzden Romero bugünkü Bush yönetimini yerden yere vuruyordu serinin bu son bölümüyle.Bir önceki film Ölülerin Gün'ünde zombilerde zeka olmamasına rağmen içlerinden biri çok zekiydi.Ölüler Ülkesi'nde de aynı durum söz konusu.Filmde siyahi bir zombinin önderliğinde bütün ölüler giderek akıllanmaya başlıyorlar.Serinin önceki bölümlerinde olduğu gibi Ölüler Ülkesi'de harika makyajlarıyla öne çıkıyor.Düşük bütçeli filmlerde görmeye alışkın olduğumuz başarılı oyuncu Dennis Hopper'da filmde acımasız ve sadece kendini düşünen başkanı oynuyor.Sonuç olarak Ölüler Ülkesi zombi filmlerinden hoşlanınları ve serinin önceki bölümleriyle haşı neşir olmuşları fazlasıyla memnun edecektir.Anlaşılan George Romero ölünceye kadar bu efsanevi seriyi bitirmeye hiç niyeti yok çünkü seriye yeni bir film daha geliyor.Adı,Diary of the Dead.Romero'nun bu sefer işi biraz zor gibi.Neden dereseniz bugünlerde herkes 28 Gün Sonra'nın devamı 28 Hafta Sonra'yı konuşuyor.

kendi alt türünü baz alırsak başarılı bir film diyebiliriz.bu tür yapımlarda genelde inandırıcılık eksik kalan bir unsur olur ancak romero herşeyiyle bu filmi oldukça gerçekçi kılmış.gerek zombilerin görünüşü gerekse davranışları mantıklı geldi bana.romero hayranları ve zombi filmlerini sevenlerin sıkılmadan izleyebileceği bir seçenek.

Her mideye hitap etmeyen bir filmle karşı karşıyasınız. açıkçası izlediğim en yoğun şiddet içeren filmlerden biri Ölülerin ülkesi. öyle ki zaman zaman yüzünüzü farkında olmadan buruşturacağınız kanlı sahneler istemediğiniz kadar mevcut. tabi iyi yönünden bakarsak ara sıra böyle farklı filmleri izlemek başka bir tat.(kan tadı diyebiliriz!)Sadede gelirsek Romero farkını koymuş ortaya. özellikle yine eleştirel anlamda üzerine epeyce düşünmüş ve her birini adresine postalamış.(Amerika’ya posta pek yetmez durumda ona kamyonla göndermek lazım heralde)Terminatör açılışları misali karanlık, iç karartıcı bir atmosfer filmin tamamına hakim. tanık olunan olaylar karşısında kıyamete yakınlık hissi yüksek düzeye çıkıyor. film boyunca süren tekinsizlik, ordan burdan amansız fırlayan zombiler seyircinin rahatını bozan başı çeken unsurlar. bir de vahşet. artık olağan hale gelen bu sahnelerde yönetmen yaratıcılığını konuşturarak çok koş sahneler çekmiş.Filmin bir çok enteresan yönü var, ancak herhalde en ilginci zombilerin lideri konumundaki siyahi zombi adam. neredeyse başrollerden birinde diyebiliriz.Birçok bakımdan farklı bir zombi filmi ve daha önemlisi iyi bir film izlemek istiyorsanız ’Ölüler Ülkesine’ bekleriz.(7)

Guzeldi ama izledigim en basarisiz zombi filmiyidi diyebilirim, izlenilebilir nitelikte yinede..

bekleneni karşılıyo bence film.bol bol etli kanlı sahne var.sevenler için müthiş bi fırsat kaçrmayın derim.Gerilim ve korku anlamında da tatmin edici sayılabilir.Güzel bi zombi filmi olmuş..

Epey bir zaman bekledikten sonra önümüze gelen yapım,benim gibi bir hardcore zombi fanını bile tatmin etmeye yetti,konusunun içerdiği politik altmetinleri gözümüze sokmadan vermesi çok hoştu,yani herkes kendi yorumunu getirebilir gibi bir havası vardı,tabii asıl önemli olan nokta filmdeki gore kullanımıydı ve film bunu da özlediğimiz şekilde bize sunuyordu,yalnız birkaç tane daha parçalanan bağırsak ve kopan uzuv sahnesi aramadım değil,sanırım bu tarz daha hardcore öğeler filmin DVDsinde yerini alacaktır,özellikle zombilerin "açık büfe"sahnesine bayıldım Fiddler's Green`e daldıkları sahneler müthiş eğlenceli ve tempposu yüksekti,ama yine de vahşet konusunda daha ileri gidebilecekleri pek çok yerde kendilerini sınırlamışlar,ama yine de son dönemde izlediğimiz pek çok kansız zombi filminden daha iyidir diyorum.Son kertede usta bizi hayal kırıklığına uğratmayan bir işe imza atmış,daha kanlı versiyon için de DVDyi beklemek lazım diyorum.Saygılar.

Film Çok İyi DeğilÇokda Kötü Değil Ama Benim Hoşuma Gitmedi Konu İyiydiAma Daha İyi Halde Yansıtılabilirdi 6/10

Güzel bir film,tekrar tekrar izleyebilirim.

Çok sadist bir filmdi.Kötü mü? Hayır!Önceki filmleri seyretmedim ama kesinlikle seyredicem.Tek bir film olarak söleyebilrim bence izlenmesi gereken güzel işlenmiş fazla abartılmamış çok güzel bir film var karşınızda!

aslında filmi begendim ama biraz daha etkileyici olabilirdi ve gündüz sahneleri daha baskın olsaydı seyir zevki açısından daha iyi olurdu ama yinede zombi filmlerinden hoşlananlar izlemeli en azından romero için...