İmparatorun Yolculuğu - Beyazperde.com eleştirisi : Çok Şekerler!

İmparatorun Yolculuğu (Le Marche de L'Empereur), imparator tabir edilen bir penguen cinsinin çiftleşme mevsimi ve bir penguen yavrusunun doğup denize ulaşması süreci üzerine Fransa yapımı bir belgesel. Charles Berling ve Romane Bohringer gibi başarılı Fransız oyuncuların seslendirmesiyle ilerleyen filmin kendine seçtiği yol, penguenleri kişileştirme üzerine.

Çiftleşme mevsimiyle birlikte okyanusu bırakıp buzulların ortasındaki korunaklı bir bölgeye ulaşan, burada binlerce hayvan arasında kendi eşlerini bulan ve çiftleşmenin ardından yumurtayı korumak için eşleriyle birlikte türlü engele karşı duran, son aşamada da yeni doğmuş yavrularını hayata hazır hale getiren penguenlerin filmi, titiz bir gözlem ve çekim aşamasının ürünü belli ki. Penguenlerin bizim açımızdan ne kadar sevimli yaratıklar olduğu gerçeği de filmi keyifli bir seyirliğe dönüştürmeyi başarıyor.

Ama sanki filmin yaratıcıları eldeki bu basit ve zevkli malzemeyi çekilmez hale sokmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Anlatıcı konumunda kalmayan, karakterlerin çeşitli duygularını da kelimelere dökmeye kalkışan dış ses, çoğu zaman olayları haddinden fazla dramatize ediyor. Bu aşırı romantik yaklaşım, karşımızdaki güzel doğa olayının tadını da biraz kaçırıyor.

Kulağa fazla ucuz gelen müzikler de filmin bu lüzumsuz dramatize etme çabasının üstüne tuz biber ekiyor. Bütün bu numaralar olmadan uzun metrajlı bir penguen belgeseline katlanamayacağımızı varsayan yönetmen, filmi dramatik bir anlatım formuna sokmaya çalışırken işin bütün sihrini bozuyor ister istemez.

Halbuki anlatıcı ve müziğin minimum düzeyde kullanılmasıyla çok daha başarılı olabilecek bir görsel malzeme var ortada. Her şeyden önce penguenlerin geçirdikleri süreç kendi içinde birçok dramatik çelişkiyi zaten barındırıyor. Kalabalığın içinde birbirini her sene yeniden bulan çiftler; anneler okyanusa gidip yiyecek depolarken kuluçkayı devralan ve yavruları doğuran babalar; kendi yumurtaları çetin kış koşullarına dayanamadığı için başkalarının yavrularını çalmaya kalkışan anneler; yaşamda kalmanın yollarını öğrenen yavrular son derece zengin bir anlatıyı doğalarında barındırıyorlar. Bunun üstüne bir yığın laf ve müzikle filmi melodrama çevirmeye ne gerek var ki?

İmparatorun Yolculuğu, çok iyi bir belgesel film olmasa bile, sadece doğanın bu eşsiz varlıkları için izlenmeye değer bir yapım. Onların yaşamı var etme mücadelesi, başlı başına etkileyici bir deneyim. Sevimlilikleri de cabası.