Hesabım
    Aşkla Randevu
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    2,5
    Geçer
    Aşkla Randevu

    Yalan Dolan

    Yazar: Ertan Tunç

    Çağımızın yeni yaşam biçimleri oluşturma süreci, bir ucunda modernite öbür ucunda duygusal stabilitenin yer aldığı kapalı kabın dengesini bozdu. Bugünkü romantizm anlayışı, geçmişten bir hayli farklı özel bir biçem aldı. Bu zayıf hatta içler acısı durumun herhangi bir istisna taşıdığını iddia etmek güç çünkü temel duyguları yorumlama biçimleri de alaycı bir hâl aldı.

    Doktor Jivago izleyen birine gülmeye başlamamız -adamın konumu açısından değerlendirildiğinde- belki normal karşılanabilir ama ya Doktor Jivago'ya gülmeye başlamamız? Gary David Goldberg'in Claire Cook'un çoksatan romanından uyarladığı senaryosuyla Aşkla Randevu, temelde, günümüz insanın iletişimine, kadın-erkek ilişkileri çerçevesinden bakan romantik bir komedi.

    Filmin senaryosundaki ipuçlarını topladığımız takdirde, Amerika'nın pek de içaçıcı olmayan toplumsal yapısı hakkında önemli fikirler elde etmek mümkün. Her şeyden önce, modernitenin aile yapısında yol açtığı büyük çöküntülerin çığlıkları neredeyse tüm filme yayılmış durumda. Boşanmalar, nafakalar, ortada kalan çocuklar, ihanetler çekirdek aile kavramının delik deşik olmuşluğuna işaret ediyor. Ayrıca filmdeki bütün karakterler, sürekli olarak yalan söylüyorlar ve bu sonu gelmez yalanlar, gündelik hayatın bir parçası hatta olmazsa olmazları olarak lanse ediliyor.

    Asıl acı olan ise, seyircilerin bu yalanlara gülmesi bir yana, yalanların birtakım bencil sebeplerle aklanmaya çalışma çabası. İnternet üzerinden ilişki kurabilmenin güzelliği, karakter zafiyetine işaret eden yalanların temize çıkarılmasını gerektirmez. Hem izleyiciyi farkında olmadan taraf kılmak da hikayenin gizli tuzağı olsa gerek. Örneğin, Sarah Nolan'a gelen mesajları ele alalım: seyirci, tüm gerçekliğiyle orada duran(işitilen) adama gülüyor/güldürülüyor. Dürüst olanlar batıyor, dürüstlük kaybediyor.

    Aşkla Randevu'da, toplumunun aşağı yukarı bütün açıklarını verme cesaretini gösterebilmiş bir yönetmenle karşı karşıyayız. Sapkınlık, ihanet, terk, boşanma, cinsel özgürlük. Örneğin; anaokulundaki partiye katılan erkek ebeveynlerin geliş sebepleri, küçük öğrencilerin özel aile sırları, ayrılıkların nedenleri, kademe kademe yayılan benmerkezcilik. Hiçbir şeye saygı duymama (el yapımı tekne, düzenli bir ilişki, dürüst bir alışveriş, zevkler, renkler) ama daha da dehşet verici olan "aldırmama" halinin büyük bir hızla yayılmasının sinyallerini veriyor Goldberg.

    Bu çürümüşlük içinde en can alıcı karakter, Christopher Plummer'ın can verdiği "baba" figürü.Ne yapıyor bu 71'lik baba Bill? Sürekli öğütler veren, cana yakın, eğlenceli, sımsıcak bir insanı oynuyor. Ama bunu vadesini doldurmak için yapıyor. Bir sürü sevgilisi var, sürekli yalan söylüyor, insanları kandırıyor. Bir de eski eşinin hatırasına olan saygısından dolayı bunları yaptığına bizi ikna ediyor. Ama Bill karakterinin asıl önemi sonlara doğru ortaya çıkıyor. Bill, "yüce eski" ile "sıradan yeni" arasındaki geçişi temsil ediyor. Doktor Jivago'nun temsil ettiği değerlerin, Jake'in arkadaşı Charlie'nin veya Sarah'ın kız kardeşi Carol'un temsil ettiği değerlerle yer değiştirmesini simgeliyor.

    Kendi yaş grubundakileri kolaylıkla etkileyebilen Bill'in, bir kırılmayı temsil ettiği açık. Onun okuduğu şiirlere yani Yeats'e, Browning'e içten içe gülen bir nesil geldi. Yurii Zhivago'nun Explanation, Wedding, Autumn ya da Parting'ine gülüp geçen bir kitle peydah oldu. Ve Bill, internetten kız tavlamak için yalanlar üzerine bir hayat inşa etmek durumunda kaldı. "Eski romantizm öldü, yaşasın yeni romantizm" dedi ve bir devrin kapanışını mühürledi.

    Aşkla Randevu; bireysel ilişkilerde son derece başarısız olan modern batı toplumlarının kaybettiği değerlere atıfta bulunan eleştirel senaryosuyla ilgiyi hak eden eğlenceli bir film. Ciddi bir üslup kaygısı gütmediği için sinemasal bir şölen vaat etmese bile izlenmeyi hak eden, tesadüflerle ve şaşırtmacalarla dolu cana yakın bir komedi.

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top