Çok uzundu be arkadaşlar. İlk ve ikinci filmi izleyip,hafıza tazeleyip gitmek lazım. Gereksiz sahnelerle 3 saate yayılmış. Görsel olarak güzel bir şölen olmuş,keyifli,eğlencelik bir film.Giden pişman olmaz. 7/10
Sinema o kadar büyülü bir dünyadır ki izleyiciye bazen bir sahnede anlatılması gereken durum için bir sürü set tasarımına ihtiyac duyulur, diyaloglar hazırlanır ve artık motor denilir. Yönetmenler açısından da en acı verici durum günlerce uğraşılan o sahnenin izleyici tarafından yanlış algılanması ve/veya algılanamamasıdır. Kimi yönetmenler buna pek fazla aldırış etmez, onlara göre önemli olan izleyicilerin izledikleri filmi farklı şekillerde algılaması ve yorumlaması olarak kabul edilir...Pirates of the carribean, sinema yolculuğuna cıktığına daha ilk filmde gelecek vaadettiğini izleyiciye hissettiriyordu. Şunu tüm içtenliğimle söyleyebilirim ki bu serinin en başarılı filmi kesinlikle siyah incinin laneti, diğer filmlerle kıyaslandığında daha zekice yazılmış diyaloglar, ve gerçekten bizi güldüren bir çok sahne...Şunuda unutmamak gerekir ki son iki film aynı anda çekildi, lord of the rings üçlemesinin üstadı peter jackson kadar başarılı olamasada yönetmen gore verbinski hayli büyük bir yükün altından başarıyla çıkmış diyebilirim. Ne ilginçtir ki üç filmdede önemli bir nesne var ve kahramanlarımız bu nesneye sahip olabilmek için var gücüyle savaş veriyor. İlk filmde bir kolye peşine düşen kahramanlarımız ikinci filmde bir anahtar ve son olarak üçüncü filmde de bir haritanın peşine düşüyorlar. Son filmde herşey açıklığa kavuşuyor ve yine filmin ileriki yıllarda devam edeceğine dair sinyaller veriyor. Dünyanın sonu teknik olarak diğer filmlerden geri kalmış, görsel efektleri üzerinde yeterince çalışılmamış, sanat yönetimi, kostümler vs bakıldığında yeni bir şey yok. Ama filmin özgün müziği gerçekten çok hoş olmuş, bu konuda hans zimmeri ayakta alkışlıyorum çok başarılı bir iş çıkarmış. Filmin sıradan bir sinema izleyicisine gayet yeterli derecede izlenilebilir olduğunu belirtirken, benim gibi sinema tutkunlarının filmden aslında daha çok şeyler beklediğini malesef ayrıca belirtmek isterim.Bir seriyi daha sonlandırdığımızı umarak bu güzel fantastik maceraya son noktayı ben koymak istiyorum.
bu ne yaaa...hiç de abartıldığı gibi değil, ikincinin hele birincinin eline su dökemez...filmde elle tutulur bir aksiyon sahnesi dahi yok...bence puanı 8,9 değil 6,9 olmalı o da ilk iki filmin hatırına...
filmde bayağ fantastiğe kaçmışlar fantastik film sevenler kesin çok beğenirler.ikinciden bence daha iyiydi.daha uzun olmuş.araya sıkıştırılmış esprilerde cabası.çok emek harcamışlar filme izleyin derim. 7/10
... Gore Verbinski "Mouse Hunt" ve "The Mexican" ile basladigi yonetmenlik kariyerine "The Ring" gibi basarili bir "remake" ile ivme kazandirmis, ardindan da "Pirates of the Caribbean" ile cumle aleme adini duyurmayi basarmisti. 2 sene sonra Nicolas Cage'in kanimca son 3 senedir karsimiza cikan en iyi filmlerinden "Weather Man"e imzasini atan Verbinski, bir uclemeye donusen 'korsan'larin bu son filmiyle seyircisini bir nebze yoruyor acikcasi. Ilk iki filmin 2.5 saate yakin suresinin ardindan karsimiza yaklasik uc saatlik bir final bolumu cikiyor bu kez. Depp'in Jack Sparrow tiplemesinin devam filmlerinin cekilmesine en buyuk etken oldugu dusunuldugunde, Sparrow'un hikayenin merkezinde olmasina ragmen bu kez Will Turner ve Elizabeth Swann'in golgesinde kaldigini goruyoruz. Verbinski'nin teknik olarak cok iyi bir is cikardigi gercek, ancak film uzun suresiyle bir hayli yoruyor ve bu uzunlugun buyuk bolumu de seyirciyi guldurme pahasina yan karakterlerin on plana cikartildigi sahneler oluyor. Acikcasi ustune duseni iyi bir seyirlik olmakla belki yerine getiriyor fim, ancak kalici bir etki yataamayacagi da bir gercek. Keith Richards'in o beklenen konuk oyunculugu pek mutlu edemedi beni, sonucta Sparrow'un babasi roluyle izledigimizden dolayi olsa gerek Richards'tan cok $en $akrak bir performans bekliyordum, yanilmisim. Chow Yun Fat ise yeterince damgasini vuramiyor filme. Saniyorum uclemenin bu son filmini bir tek, Sparrow'un yengeclerle basrolu paylastigi o harika sekansla hatirlayacagim. Ayrica son jeneriklerden sonra biraz daha sabrederseniz, 4. filme yesil isik yakabilecek bir sahne de sizi bekliyor diyebilirim... (6/10)
Seyrettiğim ilk iki filme nazaran serinin en zayıf filmiydi. Her ne kadar film bütçesi 300 milyon dolar ile en maliyetlisi olsada. Bu film Jack Sparrow ve Hector Barbossa hariç alıştığımız kadroyu son kez gördüğümüz film oldu. İronik bir şekilde filmin jeneriğinin bitişinden sonra her zamanki gibi gelecek filme gönderme adına 1 dakikalık ipucu görüntülerinde yer alan Orlando Bloom ve Keira Knightley ile anlaşma yapılamadığından dolayı son filmde oynatılamadı. Hans Zimmer'in müziği filmin aksiyon sahnelerinde çok iyi kullanılmış. Görüntü efekti olarak ise Endavour gemisinin Siyah İnci ve Uçan Hollandalı gemisinin arasında bombalandığı sahne mükemmeldi. Filmin konu itibarı ile takipçisi olduğum halde herkesin dillendirdiği karmaşık diyaloglardan bende muzdarip oldum. Ayrıca dünyanın sonu diye lanse ettikleri Singapur ve korsanlarının filme katkı yaptıklarını düşünmüyorum. Favori oyunculara gelecek olursak tabii ki her iki Jack( öbürü maymun olan). Her bölümü 1 milyar dolar gişe yapmaya devam ederse bu seri uzar gider.
ilk iki filme göre biraz karışık olsada yinede eğlenceli bir film filmin sonu ise yeni bir filmin daha gelebileceğinin göstergesi umarım fazla beklemeyiz...
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.