bol tesadüflü bol güzel , hırçın kızlı ve bol kılıç şakırtılı korsan filmlerine yeniden itibarını kazandıran serinin ilk filmi siyah incinin laneti kimsenin öngöremeyeceği bir gişe başarısı sağlayınca karayip korsanları birden hiçte planda yokken seri oluverdi karşımıza ama ölü adamın sandığı hiçte aceleye gelmiş ya da gişe başarısına odaklı değil izleyicisini gayet memnun eden bir yapım bunun nedeni filmin aksiyon komedi aşk macere gibi unsurları orantılı bir biçimde kurgusuna serpiştirmesi olsa gerek yani bu tarz filmlerde sık gördüğümüz macera ve aksiyonun üstüne baklavanın üstüne kaymak usulu komeid yer yer izleyicisini birçok komedi filminden daha fazla güldüren sahneler fantastik bir filme uygun görsel efekler ve sinematografi filmin artı yönleri filmin bir diğer artısıda gerçek dünyadan tamamen bağını koparmaması ve filmde sinsi düşman olarak ingiliz sömürgeciliğini ve 17ve 18. yüzyılın siyasi buhranını gayet iyi göstermesi ama tüm bunların yanında filmin seyir zevkini en çok arttıran unsur şüphesiz johny deep in oyunculuğu sinema tarihinde neredeyse bir meta haline gelmiş olan kaptan jack sparrow rölünde bir defa daha harikalar yaratıyor filmin gizli silahlarından biride elizabeth swan rolündeki keira knighetley çoğu filmindeki abartılı ve aşırı teatrel oyunculuğunun aksine bu filmde gayet iyi ve gizemli asil ama bir o kadar vahşi kadın rolünü gerek mimikleri gerekse aksiyon sahneleri ve aşk sahneleri arasındaki farkla göstererek harika bir oyunculuk sergilemiş knighetley aslında filmde oyuncu kadrosunun tek zayıf noktası orlanda bloom bütün bir filmi neredeyse tek bir mimikle tamamlayan orlanda bloomun oyunculuğu filmin en zayıf noktası filmin bir diğer zayıf noktası ise görüntü yönetimi sık sık gereksiz yere geniş plana başvuran görüntü yönetmeni hem filmin genel akışına darbe vuruyor hemde izleyicide bazen sank bir okyonus ve tarih belgeseli izliyor havası yaratarak filmden koparayor ama yinede karayip korsanları ölü adamın sandığı izleyicisine günlük hayattan kaçabileceği eğlenceli fantastik bir 130 dakika vaad ediyor
İlki gibi türünün çok kaliteli örneklerinden olmuş. Tabiki ilki kadar iyi değil, ama izlemeye kesinlikle değer. Kaliteli bir sinemada, iyi bir salonda ve orta sıralardan izleyin (8/10)
seride bir film öne çıkıyorsa çoğunluğun aksine bence bu film öne çıkmalı 3.film yerine diye düşünüyorum amaç iyi film veya kötü film seçip insanlara bilgi vermek olduğu için bence izlenmeli bir filmı
filmin vizyona girmesini sabırsızlıkla beklediğim gibi bizim şehre de gelmesini beklemek bir hayli zaman aldı...düz filmi izleme imkanına eriştim...film her ne kdara ilkinin yanında biraz basit de kalsa iyi vakt geçirebilecek bir film...şahsen ben seriyi özellilkle johnny depp için takip ediyordum ama bu bölümde sanki(!) wii turner karakterindeki orlando bloom çok daha ön plandaydı...bir devam filmi için çok çok başarılı olabilir ama şahsen ben umduğumu pek bulamadım özellikle ilk yarılarda sıkılmaya başlamıştım,neyse ki ikinci yarıda kılıçla yapılan savaş sahneleri çok hoşuma gitti ve elizabeth karakterini canlandıran keira knightley bu bölümde çok daha sempatik duruyordu...gerçekten iyi bir film ama ilkinin eline su dökemez...8/10
Yapımcı Jerry Bruckheimer'ın kasası dolmaya devam ediyor. Serinin en fazla gişe getirisi kazanan filmi oldu. Tam 1 milyar dolar. Bu serinin ilk filminden daha başarılı olduğu anlamını taşımıyor aksine ilk filmi onore eden ve Jack Sparrow'un global fenomenlerinin kemikleşmiş izleyici kitlesinin varlığını ortaya çıkaran bir başarı. Film mizahi yönüyle ilk filmden daha iyi fakat gereksiz bir Davy Jones karakteri ve denizlerde geçen uzun savaş mizansenleri insanı filmden soğutuyor. Bu arada credits yazılarında geçen Turkish prisoners ve Turkish guards içerisinde bir tane Türkün olmaması çok manidar. Guards olarak 3 eleman koymuşlar biri Hintli biri Ermeni biride Faslı. Yinede teknedeki denizcinin laz şivesi ile birkaç kelimede olsa Türkçe konuşması hoştu. Jack Sparrow yine bildiğimiz muzipliği ile bizi kendine hayran bıraktı. Gururlu amiral Norrington ise çok saçma bir role bürünmüştü. Keira Knightley ilk filmdeki acemiliğini atmış görünüyor. Filmin jeneriğini sabırla bekleyenler bir sürprizle karşılaşacak.
İyi bir filmdi ama denilen gibi 3. film için bir ön hazırlık yapmışlar ve de ondan dolayı biraz kötü sonlanmış onun dışında bayaa ii idi bence.. özellikle Johnny Depp’in kaçış ve de kovalama sahnelerinde.. izlenilmesi iyi olacak bir film..
Birinci filmden sonra bence büyük bir hayal kırıklığı keşke iknici ve üçüncü bölümleri hiç çekmeselerdi yada ikinci üzerinde biraz daha düşünseler ortaya daha farklı bir senoryo çıkabilirdi...
İlk film Pirates Of Carribean: The Curse Of Black Pearl’ü izlediğimde hep içimden geçmişti bu filmin devamı yapılabilirmi diye. Aslında bunu düşünmüş olmamın bile saçma olduğu farkettim daha sonra, elbette yapılacaktı çünkü film gişe vaadediyordu. Ama burada asıl önemli nokta devam çekilebilecek bir senaryonun olup olmaması. Siyah inciyi izledikten sonra tesadüfen gördüğüm bir habere göre yönetmen Gore verbinski’nin 2 film için hazırlıklara başladığı yönündeydi haliyle sevinmiş biri olarak bugünlere kadar korudum o heyecanımı ta ki filmi izleyene kadar...Evet başarılı bir devam filmi Ölü adamın sandığı, yalnız ilk filme nazaran biraz daha efektlerle süslenmiş, bol gürültülü ve yine o bildiğimiz jack Sparrow. Filmin ilk filme nazaran biraz daha hareketli olduğunu kabul ediyorum ama yine ilk filme göre birazcıkda olsa abartılı bir devam filmi olduğunuda hatırlatmak isterim. Hangi sahnelerden bahsettiğimi umarım anlamışsınızdır, tekerlek üzerindeki kılıc sahnesi bence o sahne ya hiç olmamalıydı yada kısa kesilmeliydi. Ayrıca filmdeki yerlilerin ise daha çok sahnede kullanılması düşünülebilirdi. Mesela ben bu filmde jack Sparrow karakterini daha arka planda gördüm, öne cıktığı sahnelerde ise beni ilk filmdeki gibi kendine hayran bırakmadı. Bu izlemek zorunda kaldığım türkçe seans yüzünden olabilir ama ne bileyim senaryodanda kaynaklanıyor olabilir. Will karakteri ise bu filmde biraz daha ön plana cıkarılmış ama ben nedense bu bölümde ana karakter oyuncularını yeterli bulamadım. İlk filmde iskelet olan şu şişko adamla gözü ha bire yere düşen adam beni çok güldürdü. Yerliler ise filme adate renk katmışlar, tabi sparrow onuda kendine benzetmiş. Yönetim açısından Gore verbinskiye diyebileceğimiz pek bir şey yok bence çok başarılı helede 2 filmi aynı anda çekmeye çalıştığını düşünürsek bence onu taktir etmeliyiz. J.Deep dediğim gibi onda bu filmde biraz yapaylık gördüm, ilk filmdeki zeki, esprili adam gitmiş yerini korkak, sıradan biri almış. Yanlış anlaşılmak istemiyorum J.Deep elbette en iyisini yapmak için uğraşıyor ama bu benim nacizane yorumum belirtmeden gecemeyeceğim. Orlando bloom ve Keira Knıghtley yine aynı şekilde ne cok iyiydiler nede vasat bekleneni veriyor her ikiside.Serinin son bölümünde Geofrey Rush’ı göreceğimizi bilmek ve kaptan sparrowun ne şekilde geri döneceğini beklemek oldukça heyecan verici. Ayrıca filmin önümüzdeki 2007 yıında yapılacak oscar töreninde görsel efekt, ses kurgusu, makyaj ve bir ihtimal sanat yönetimi kategorisinde aday olmasını bekliyorum. Yalnız hiç kimse bu yılda J. Deep’in erkek oyuncu dalında aday olmasını beklemesin çok zor çünkü...
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.