En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
subay-ll
13 değerlendirmeler
Takip Et!
3,5
27 Mart 2010 tarihinde eklendi
Film genel olarak çok iyi. Giriş-gelişme çok sağlam. Konsantre izliyorsanız bu hayattan kopuyorsunuz sanki. Sizi alıp gmtüren bir yapısı var. Ama açıkçası sonunu daha iyi bitirebilirlerdi diye düşünüyorum. Sonuç olarak kesinlikle kaçırılmaması gereken bir film.
peter jackson yüzüklerin efendisi ile çıtayı öyle bir yükseltti bundan sonra çekeceği tüm filmler iyi ya da kotu olsun haksız eleştrilere maruz kalacaktır nitekim oyle de oldu.ben filmi kendi açımdan değerlendirecek olursam çok beğendim yer yer şiirsel anlatımı bizi başka dünyalara görürüyor9/10
ben gerçekten çok beğendim, müthiş bi dünyanın içine çekiyor insanı, Avatarda Cameron için cenneti yarattı gibi söylemler vardı ama bu filmde ondan geri kalmıyor, hele bazı sahnelerde insanın orda olası geliyor, Stanley Tucci nin yardımcı oyuncu oscarını kaçırmış olması büyük talihsizlik..filmin tek bir kusuru olabilir oda süresi, biraz daha kısa tutulabilirmiş!baş karakterimizin kitapçı sahnesinde Tolkien nin kitabının tanıtım posterini bi an için görmek bile çok hoştu ;) Peter Jackson ın sahne geçişlerine bikez daha bayıldım, izleyin asla pişman olmazsınız..***..
Gereksiz yere cok uzatılmış, izleyeni filmin içine çekemeyen ve akıcı olmayan bir film. Konusu biraz güzel olabilir ama daha farklı işlenebilirdi. Bence vasatı aşamayan bir film. 6/10
ankhtn adamda böyle bir hayal gücü varken niye 3 saatlik sıkıcı diyalog filmleriyle harcasınki zamanını o başka dünyaları göstermeyi hayal gücünün ne kadar muhteşem olduğunu göstermek istiyor.o dediğin baş yapıtın (baba) 3 filmini toplasan yüzüklerin efendisinin bir filmi etmez çünkü yüzüklerin efendisinde dünyada olmayan bir dil var dünyada olmayan güzellikte mimari eserler var asla hayal edemiceğimiz şeyler var 19 oscar almış 20 milyar dolar hasılatlı yüzüklerin efendisini yönetmeninin ağırlığını tartmak sana kalmadı filmin fanatikleri tarafından yapılan filmler bile ilk günde milyon izleyici sayısına ulaşıyoken hala abartılmış falan demek farklı gözükme çabasındandır size en iyi cevap peter jacksonun yapımcısı olduğu hobbit 1-2 olcaktır
çok güzel bir filmdi. duygusal sahneler vardı; ama diğer yorumlarda yazılan gibi yok yanınızda selpak götürün vb kadar değildi bence. sahneler görsel açıdan doyurucuydu. konusu da çok iyiydi.
cennetimden bakarkeni kesinlikle sinemada izlemelisiniz. Görselliği, yaşattığı sıkı dramı ve gerilimi, oyuncularının üstün performansları VE Peter jacksonun inanılmaz derecede akıcı olan anlatımı ile zamanın nasıl geçtiğini anlamıyor ve sinemanın büyülü ihtişamını yaşıyorsunuz...
Son derece kaliteli ve akıcı bir film olmuş. Bütün oyuncular rollerini bana göre eksiksiz bir biçimde yerine getirmişler. Peter Jackson dan Yüzüklerin Efendisi fırtınasından sonra kaliteli bir drama çıkmış ortaya. Stanley Tucci en iyi yardımcı erkek oyuncu dalında ödülü alır mı bilmem ama bence ödülü hak eden bir performans sergilemiş. Julie & Julia ile birlikte aynı dönemde iki Oscar adayı filmde oynama şansını başarıyla kullanmış ve ne kadar güçlü ve çok yönlü bir oyuncu olduğunu göstermiştir bizlere? Başroldeki küçük kız (Saoirse Ronan) ise cinayete kurban giden ve filmin ana konusunu oluşturan, kaçırılma ve öldürülme olayını bize cennetten anlatıcı olarak resmeden Susie Salmon rolünde daha şimdiden gelecek vadeden bir performans sergilemiş? Oyuncu kadrosunu yine incelediğimiz de yılların starı Susan Sarandon (En beğendiğim aktrislerin başında gelir), Mumya ile yakaladığı çıkışı devam ettiren Oscar ödüllü, son dönemlerin gözde oyuncusu Rachel Weisz ve her ne kadar çok sevdiğim bir oyuncu olmasa da oyunculuğuna güvendiğim Mark Wahlberg filme büyük bir güç katıyor. Filmin Bp deki şu anki puanını çok düşük buldum, daha ne beklenir ki bu tür filmlerden anlamış değilim doğrusu. 10/8.5 puan verdim...
Edebiyat uyarlamalarını yönetmenin ne kadar çok sevdiğini ve bu konuda ne kadar başarılı olduğunu bilmeyen zaten yoktur. Jackson bu sefer de sevdiği sularda geziniyor ve son birkaç yılın sevilen kitaplarından birini uyarlamayı seçmiş. Bir edebiyat uyarlaması olmasının dışında bol görsel efekt kullanımıyla da Jackson'ın sinemasına oldukça yakın bir film karşımızdaki.Daha filmin ilk dakikalarının yanı sıra filmin adından da baş karakterinin öleceğinin sinyallerini veren ?The Lovely Bones?; 14 yaşında acımasızca öldürülen Susie'nin cennetle dünyamız arasında Araf denilen bir boyutta ölümü(nü) anlamlandırmaya çalışmasını ve ailesinin kızlarının ölümü sonrası geçirdiği süreci anlatıyor. Genç kızı vahşice katleden katilinin yakalanması da Susie gibi izleyicinin de tek beklentisi oluyor.İlk bakışta bir seri katil hikâyesi gibi de görülebilecek film; Jackson'ın da belirttiği gibi ne bir seri katil filmi ne de tamamıyla bir çocuk filmi. Bir yandan neredeyse hiçbir dini metnin bulunmadığı cennet tasvirleriyle tamamen bir fantezi öyküsü izlerken diğer yandan da oldukça soğukkanlı bir katilini yakalama çabalarıyla; küçük kızlarını kaybetmiş ailenin dramını izliyoruz. Hayal edilemeyecek güzellikte rengârenk bir dünyanın içerisinde üzüntülü ailesine ve artık geri dönemeyeceği dünyayla iletişim kurmak isteyen Susie'yi izleyerek gerçek dünyadan ve filmin acımasız katilini tam da aklımızdan çıkarmışken Jackson gerekli müdahaleleri yapıp; farklı kulvardan anlattığı iki öyküden de izleyicisinin kopmasını engelliyor. Bu müdahaleleri yerli yerinde ne reel dünyadaki hikâyesine ne de fantezi dünyasındakine zarar vermeden yapmayı başarıyor.Rolü için fiziksel de bir değişim geçiren Stanley Tucci hem sinir bozucu bir şekilde soğukkanlı hem de tedirgin katil George Harvey'yi üst düzey bir oyunculukla canlandırıyor. Tucci'nin yanı sıra deneyimli oyuncu Susan Sarandon da izlerken neden adaylık almadı ya da konuşulmadı dediğim bir performans çıkarmış yine yan rollerden birinde. İki yıl önce ?Kefaret'te unutamadığımız Saoirse Ronan bunun bir rastlantı olmadığını gösterirken film için de ne kadar doğru bir tercih olduğunu gözüktüğü her sahnede kanıtlıyor. Kızının katilini yakalamaya ant içmiş baba rolünde ise Mark Wahlberg tam bir fiyasko! Keşke Jackson film için ilk başta anlaştığı Ryan Gosling'ten vazgeçmeseymiş.?The Lovely Bones'i filmin baş karakterinin akranları da hem sinemada hem de evlerinde rahatlıkla izleyebilsin diye filmdeki cinayeti göstermeyen Jackson; yer yer gerilimi en üst seviyeye taşırken -filmin finali gibi- tamamen 14'16 yaş gurubu için çektiği sahnelerde kendisini belli ediyor. Film boyunca dedektif kesilen zaten Wahlberg'in yorumuyla tamamen inandırıcılıktan yoksun bir hale gelen baba karakterinin komşusunun kızının katili olduğunu ilginç(!) bir biçimde anlaması gibi oldukça ?çocuksu? kalan bölümler bazen göze batsa bile sıra dışı öyküsü bu açıkları kapatmayı başarıyor. Artılarıyla eksileriyle ne yazık ki Peter Jackson'ın en iyileri arasında üst sıralarda yer alamasa da ?The Lovely Bones?; zayıf geçen bir yılın en iyileri arasına kendisine bir yer açabiliyor.
Peter Jacksonın Yüzüklerin Efendisi bi şaheser çekti diye bundan sonraki filmleri de şaheser olacak diye bi şart yok film anlatılması gerektiği gibi anlatılmış abartıya kaçılmamış insanı ister istemez ölümü ve sonrasını düşündürür olmuş güzel bi filmdi herkese tavsiye ederim...
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.