37 yaşında biri olarak bazı yerlerinde kendimden çok şeyler buldum...bence çok hoş ve sevimli bir film...4 defa seyrettim ve hiç birindede sıkılmadım...
İspanyol sinemasından sonra en sevdiğim sinema Fransız sinemasıdır. Kendine has bir rahatlatma mekanizması olur bu filmlerin , bir nevi masaj etkisi bırakır üstünüzde. Aynen öyle bir film işte. Kadın gücü, dayanışma, aşk, aldatma ıvır zıvır bunlara takılmamak lazım. Zaten her zaman Fransız filmlerinde konu ikinci planda kalır, önemli olan duyguları hissettirebilmektir. Bu açıdanda amacına doğru şekilde hizmet eden bir film. Duyguları hissediyorsunuz; kızıyorsunuz, nefret ediyorsunuz, acıyorsunuz. Bazen bağırmak geliyor "hadi yap artık" diye içinizden, bazen de söylenmek geliyor "aşağılık herif" diye. Kısacası bildiğiniz duyguları test ediyorsunuz ve kendinizi buluyorsunuz. Sex and the city, desprate housewife taklidi gibi yakıştırmalara aldırmayın. Bir şans verin ve izleyin derim.
Film boyunca canınız sıkılmayacak, bazı yerlerde düşüneceksiniz. Güzel bir film ve zamanınızı boşa harcamış olmayacaksınız. Güzel bir pazar geçirdim. Zaten her zaman gizli bir duygusallık hakimdir Fransız filmlerinde bunun içinde geçerli.
nadiren seyrettiğim fransız filmlerinden biriydi.pek sıkılmadım.iyi gibiydi.ama her yerde fransız usulü sex and the city diye okudum.bana daha çok umutsuz ev kadınları gibi geldi ama.neyse....
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.