Ortalama puan
4,4
1903 Puanlama
Ölü Gelin hakkında görüşlerin ?
5,0
4 Nisan 2007 tarihinde eklendi
tek kelimeyle muhteşem bi film! herkesin izlemesini tavsiye ederim,76dakikaya bu kadar güzel şey bu kadar ustaca sığdırılabilirdi.
5,0
11 Haziran 2012 tarihinde eklendi
Doğum tarihi (yer):25 Ağustos 1958Burbank, California, USABiyografisi: Tim Burton Burbank, California'da doğdu. Çocukluğunun çoğunu münzevi bir şekilde, karikatürler çizerek ve eski filmler izleyerek geçirdi (özellikle Vincent Price filmlerinin düşkünüydü). 9. sınıfta, sanatsal yeteneği tasarladığı anti-çöp posteriyle ödül kazandığında yerel bir çöp şirketi tarafından tanındı. Şirket bu posteri bir yıl boyunca kendi çöp kamyonlarına koydu. Liseden mezuniyetten sonra, California Güzel Sanatlar Enstitüsü'ne gitti. Bu okuldan mezun olan diğer birçoğu gibi, Burton'ın ilk işi Disney'de animatör olmaktı. Tilki ve Tazı [The Fox and The Hound] (1981) ve Siyah Kazan [The Black Cauldron] (1985) gibi birçok filmde çalıştı, fakat meslektaşlarından bazı yaratıcı farkları vardı. Buna rağmen, Disney onun yeteneklerini keşfetti ve Vincent'ı (1982) yapmak için yeşil ışık yaktı, Vincent Price gibi olmak isteyen bir çocuk hakkında kısa bir animasyon. Price'ın kendisi tarafından aktarıldı, animasyon ciddi bir başarı elde etti ve birkaç ödül kazandı. Burton birkaç kısa film daha yaptı, ilk live-action filmi de dâhil, Frankenweenie (1984). Frankenstein'ın hikâyesini bir buçuk saate sığdırdı, film çocuklar için uygunsuz bulundu ve yayınlanmadı. Fakat aktör Paul Reubens (bilinen adıyla Pee-Wee Herman) Frankenweenie'yi (1984) gördü ve onun ilk uzun metraj filmini yönetmek için doğru kişi olduğuna inandı, Pee-weenin Büyük Macerası [Pee-wee's Big Adventure] (1985). Film sürpriz bir başarı yakaladı ve Burton anında popüler oldu. Bununla birlikte, ona aslında filmin devamı olan birçok senaryo teklik edildi ve Burton yeni bir şeyler yapmak istedi. Üç yıl boyunca, o hiçbir film yapmadı, Ta ki BeterBöcek'in (1988) senaryosu sunulana kadar. Senaryo vahşiydi ve hiçbir şeyi gerçek değildi, fakat öyle sanatsal ve garip fırsatlarla doluydu ki, Burton hayır diyemedi. BeterBöcek (1988) diğer büyük başarısı oldu ve Burton'ın adı Hollywood'da sağlamlaşmış oldu. Ayrıca ilk filmi aktör Michael Keaton'laydı. Warner Bros ona Batman'i emanet etti (1989), aynı adlı çok popüler çizgi roman serisinden uyarlama bir film. Başrolde Michael Keaton ve Jack Nicholson, film yılın en çok gişe hâsılatı yapan filmi oldu ve Burtonın en büyük box-office başarısıydı. İlk üç filminin inanılmaz başarısıyla birlikte, sırdaki filmini yapmak için yeşil ışık yaktı, istediği herhangi türde bir film. Bu film Edward MakasEller'di (1990), o zaman kadar çektiklerinin en duygusal, en itibarlı ve en sanatsal olanı. Edward MakasEller (1990) ayrıca Burton'ın aktör Johnny Deep ile ilk filmiydi. Burton'ın sıradaki filmi Batman Returns (1992) idi ve ilkinden daha karanlık ve garipti. Batman Returns izlenedursun (1992) O, Noel Gecesi Kâbusu'nu [The Nightmare Before Christmas] (1993) yapmakla meşguldü, eski arkadaşı olan Disney Animatörü Henry Selick tarafından çekildi. Burton ile Johnny Deep, Ed Wood filminde tekrar bir araya geldi (1994), ciddi şekilde takdir toplayan bir film, Martin Landau bu filmdeki performansıyla Oscar ödülü aldı ve film şimdi çok popüler, lakin ilk gösterildiğinde gişede hüsran yaşamıştı. Burton'ın sonraki filmi, Çılgın Marslılar'dı [Mars Attacks!] (1996), bu filmi diğer filmlerinden daha canlı renkleri barındırıyordu. Bunlara rağmen Tim Burton tarafından yönetiliyordu ve Jack Nicholson, Glenn Close, Pierce Brosnan ve Michael J. Fox da dâhil olmak üzere tüm yıldız aktörleri bünyesinde barındırıyordu. Film vasat yorumlarını aldı ve box-office'de pek başarı sağlayamadı. Burton daha karanlık ve sanatsal formuna Hayalet Süvari [Sleepy Hollow] (1999) filmiyle geri döndü, başrollerde Johnny Deep, Christina Ricci ve Casper Van Dien. Film sanat yönetimiyle takdir topladı ve gişede başarılı oldu, Burton bir nevi bu filmle Çılgın Marslılar [Mars Attacks!] (1996) filmiyle yaşattığı büyük düş kırıklığını telafi ediyordu. Sonraki filmi Maymunlar Cehennemi [Planet of the Apes] (2001), aynı adlı klasiğin yeniden çevrimiydi. Film birçok eleştirmen tarafından beğenilmese de gişede başarılı oldu. Maymunlar Cehennemi'nin [Planet of The Apes] (2001) setinde, Burton Helena Bonham Carter ile tanıştı, şu an nişanlılar ve bir oğulları var. Sonradan, Burton Büyük Balık [Big Fish] (2003) filmini çekti ? diğerlerinden daha geleneksel bir film, film ciddi övgüler aldı, buna karşın onun diğer garip filmlerini tercih eden bazı hayranları tarafından hayal kırıklığıyla karşılandı, Daha önceki filmlerini tercih eden hayranlar. Kariyerindeki iniş çıkışlara rağmen, Burton 20. yüzyılın en popüler yönetmenlerinden biri olduğunu kanıtla
5,0
19 Kasım 2010 tarihinde eklendi
çok ilginç bir anımasyon yani ne animasyon tadı var nede başka birşey. ama yinende izlettiriyor kendini 10/8
5,0
22 Ağustos 2006 tarihinde eklendi
yarabbim.bu ne böyle.allahım bu nasıl güzel,eğlenceli,komik,müthiş,duygusal,harika,mükemme bir film böyle.filmi 10001 kere izleyebilirim.bıkmadan,usanmadan.helal ossssun tim abi...
5,0
2 Temmuz 2011 tarihinde eklendi
İngilizleri tebrik ediyorum ki doğru bir karar vermişler bu animasyoa ödül vererek.. bir kere çok hoş bir konu var filmde,karakterler,sesler,müzikler hepsi harikaydı... bir animayon sever olarak bu animasyonuda arşivime ekledim,ve tavsiye edebilceğim,seyirlik bir film... Tim burtona’da bu yakışırdı zaten... saygılarımla
5,0
11 Ağustos 2006 tarihinde eklendi
Süpeeeer tek kelimeyle. Ya ne diim şarkıları fln inanılmazdı. Oscar’ı almalıydı kesinlikle
5,0
10 Ocak 2007 tarihinde eklendi
tim burton eline almış sihirli değneğini, danny elfman notaları konuşturmuş, johnny depp bir kuklanın içine girmiş ve bu üçlü yine fantastik bir filme imza atmışlar... fıtı fıtı yürüyüşlerin gülümsettiği, detaylarla kahkaha attıran, en sevilmeyecek yaratıklara canım ne şirin dedirten, bazen kalp burkup ağlatan, yeniden yeniden izlenesi, nightmare before christmasa eş gelmiş, hoşgelmiş; dünya da keşke böyle olabilse, bu film olsa diğerleri animasyon diye düşündüren sevimlilik...corpse bride; renklendirilmiş ölüler dünyası ve siyah-beyaz halde bırakılmış yaşayanlar dünyası, 'merhaba ben de dulum!' diyerek tavandan sarkıp bizleri yaran karadul, bilge iskelet, tıf tıf tıf her yerden çıkıp tespitlerde bulunan solucan, danny elfman’ın delirtme gücü yüksek müzikleri [özellikle de piyano sahneleri], tim burton izleyicisi için artık klasikleşmiş olan gotik ortamları ile beklenenden çok çok daha fazlasını veriyor...ve evet, gerçek aşk; yeri geldiği zaman ardınıza bile bakmadan çekip gidebilmek, sevdiğiniz kişinin hayallerini çalmak yerine, kendi mutluluğunuzu feda etmektir. zaten bildiğimiz bir şeyi, corpse bride kafamıza bir adet beton çivisiyle çakmıştır. ama sızlayan yer kafam mı, göğüs kafesi civarlarında yer alan başka bir noktam mı tereddütteyim. hedef biraz şaştı sanki...
5,0
3 Mart 2008 tarihinde eklendi
Tim Burton...
Mucize insan...
Sinemanın en yetenekli. en başarılı yönetmeni, stop motion'da bir numara. Ölü gelin şeker gibi bir sinema, mutlaka izleyin.
5,0
1 Mayıs 2006 tarihinde eklendi
Nerden başlıyım bilmem ki.Kime söveyim...Bu kadar muhteşem bir filmin ülkemizde sadece tek bir salonda oynatılması kimlerin ayıbıdır.Bu kadar kusursuz bir ustanın filminin koskoca ülkede sadece tek bir salonda oynatılması...Şaka gibi ya.Gelelim ustanın bize anlatmak istediğine...Aslında filmi en baştaki yaklaşık 10 saniyelik bir sahne bize özetliyor.Burton ustamızın bu filmde kullandığı bir metafor var ki söylediğim gibi filmi özetliyor:Kelebek...Aslında hepimiz bir kelebek olmalıyız.Bir günümüze bir ömür sığdırmalıyız.Yaşadığımız hayatı hiç yaşamıyormuşuzcasına yaşamalıyız.Ölü gibi yaşamaktansa bir günlüğüne bir hayat yaşamalıyız.Zaten birgün yitip gidecek hayatımızı,bir amaç uğruna feda etmeliyiz.Ahh tim amca ahhh yanımda olsan da elini öpsem...
5,0
9 Aralık 2006 tarihinde eklendi
aranizda ceset gelini Demet Evgar'a benzeteniniz oldu mu? son zamanlarin en basarili animasyon filmlerinden biri, cok eglenceli her yonuyle dort dortluk bir film, bu filmi izlemek icin kendinize bir iyilik yapin ve bu film icin kendinize zaman ayirin, pisman olmayacaksiniz....
5,0
27 Ocak 2011 tarihinde eklendi
an itibariyle filmi izledim. farklı bir konuyu ele almış hem eğlendim hem üzüldüm
5,0
25 Ekim 2006 tarihinde eklendi
çok güsel denemicek kadar ii diil kötü denemick kadar da kötü diil=)İzlemenizi tavsiye ederm genede
5,0
23 Kasım 2005 tarihinde eklendi
acikcasi farkli bisi bekliyodum. fakat bu kotu demek deil aksine bekledigimdende iyi çıktı 3-4 dk lik bi alışma süresi var ondan sonrası mükemmel işliyo ölü gelinin hareketi sesi mimikleri harika olmuş(şahsen ölü olsada ben onu seçerdim:)piano çaldıkları sahne bir klasik olcak eminim. yalnız tek bir kötü tarafı var(yada çok eğlendiğim için bana öyle geldi) çok kısa gibi 3 saat falan olsaymış keşke. herkese tavsiye ederim 10/10
5,0
12 Ağustos 2010 tarihinde eklendi
Dikkat edersiniz film müzikal türünü de kapsamakta.Yani müziklerin büyük yer kaplaması doğal bir şey değil mi =)
5,0
16 Temmuz 2006 tarihinde eklendi
john depple helen bonham canter aynı filmede charlinin çikolata fabrikasında oynuyorlardı.
Daha Fazlasını Göster