En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
barfly-2
Takipçi
229 değerlendirmeler
Takip Et!
2,5
13 Kasım 2006 tarihinde eklendi
insan bu filmle ilgili olarak şunu düşünmeden edemiyor: iyi bir yönetmen, kariyerli, başarılı bir başrol oyuncusu ve eşittir bu film. neden böyle bir film çekmek ihtiyacı duyar bir insan ve bir insan neden böyle bir filmde oynamak isteyebilir. acaba herşey çok mu "duygusal"!!!!
Gladyatör filmini muhteşem ikilisi Ridley Scott ve Rusell Crowe, yine çok iyi bir filme imza atmış. Belki bu film bir başyapıt yahut süper bir film değil ama kesinlikle baştan sona ?hoş? bir film. Kasvetli İngiltere atmosferinden bir amcasının ölümüyle miras mektubuyla apar topar hiç bilmediği Fransa'nın bir kasabasına sırf ahı gitmiş vahı kalmış bir şarap bağını devir işlemleri için gelen işkolik ama yine de bir türlü Kazanova olmayı becerebilen (pek inandırıcı gelmeyen bir hikâye) kahramanımız Skinner, orada bir müddet yaşadığı ama bir türlü anlaşamadığı amcasının hatırları ona flashback gibi geri dönmesi ve tabii güzel bir Fransız kıza tutulması ve diğer gelişen olaylar yüzünden orada ?kerhen? (!) de olsa kalmayı tercih etmesi. Filmin senaryosu zaman zaman hiç inandırıcı değil, özellikle Skinner karakterinin kibirli İngiliz bir işkolik mi yahut çapkın kadın düşkünü Kazanova mı olduğunu bir türlü çözemiyoruz, gerçi film her ikisi olarak bu karakter bize resmetse de. Böyle bir kadın düşkünü karakterin bir Fransız güzeline ilk görüşte aşık olması hatta onunla bir ömür geçirmeyi düşünmesi de pek inandırıcı gelmeyebilir. Ancak, ya diğer geri kalan kısmı, hakikaten müthiş, hele o resim gibi görünen Provence ve şarap bağları görüntüleri. Sanırım en önemlisi bu de filmin ?Babam ve Oğlum? tarzında bir film olması, burada her ne kadar Skinner kibirli bir işkolik ve amcasıyla anlaşmasa da, Provence geldikten sonra vicdanı ve duygularına teslim olması ve aslında amcasını ne kadar sevdiğini ve ona müthiş özlem duyduğunu göstermesi en güzel ve filmin en önemli sahneleri bence asıl bu sahneler. Film daha önce de belirttiğim gibi, müthiş yahut süper bir başyapıt değil, hatta senaryo zaman zaman inandırıcı bile değil, ancak her şeyden çok önemlisi çok ?hoş? bir film olması. Açıkçası, Ridley Scott herkesin hoşlanacağı bir film yapmış.
Ben filmde neredeyse hiçbir kusur bulamadım. Hayatı sadece paradan oluşan ?kayıp? bir insanın yeniden bazı kaybettiği değerleri anımsamasını ve hayata farklı bir gözle bakmasını anlatıyor. Filmin verdiği belki de en önemli mesaj bu. Sımsıcak, keyifli, usta bir yönetmenin elinden çıktığı belli ve diğer birçok romantik-komedi gibi sabun köpüğü kıvamında olmayan; aksine roma tatili gibi türün önemli örnekleri arasına girebilecek bir film. Özellikle şaraplara ilgi duyanlar kaçırmasınlar!...
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.