Gün Batmadan: Kullanıcı yorumları

Bir devam filmi bu kadar mı iyi olur...

Şunu baştan kabul etmek gerekir. "Before Sunrise"ın yeri ayrıydı. Her şeyden önce "gençlik" ile ilgili bir filmdi o. Farklı yaşlardan, farklı yıllardan bahsediyordu. Ancak "Before Sunset", "ilki daha iyiydi" yorumunu hak edecek bir film değil. Başlı başına harika. Tüm serilere ve devam filmlerine öncekilerle bir karşılaştırma yapma isteği ile yaklaşılır genellikle. Bu sefer bunu yapamıyorum. "Before Sunset" de oyuncuları, karakterleri, senaryosu, Paris'i ve diğer tüm mükemmellikleriyle, bu sefer Jesse ve Celine'in farklı yaşlarından, farklı yıllarından bahsediyor. Tek farkı bu. Senaryo anlatılamayacak kadar iyi yine. Detaylar şahane. Aradan geçen dokuz koca yılda yaşananlar. Ama hepsinden önemlisi, Jesse ve Celine'in kendileriyle hesaplaşmaları. Final bu iki filme yakışacak kalitede. Baştan sona unutulmaz anlar içeriyor ilk film gibi. Çok beğendim ve bence en zoru insanın çok beğendiği filmlere yorum yapmaya çalışması.

kısa ve bu kısa süre zarfında dahi insanı epey sıkan bir film 5/10

Muhtesem bir film.Ozellikle zaman acisindan sizi hic sıkmıyor ve daha uzun olsun diyorsunuz.Bitmesini istemiyorsunuz ilk film gibi buda harika.

İlk film için söylenecek her şey ''Before Sunset'' için de geçerli.Yine bir an olsun kesilmeyen diyalogları takip etmek baş döndürücü oluyor ve yine (bu sefer orta yaşlara yaklaşmış) iki kişinin hayata dair pek de matah olmayan fikir ve tespitleriyle başlayıp bitiyor.Richard Linklater'ın zaman içinde daha iyi bir yönetmen olduğu bariz hissediliyor bu bölümde ve bu sefer daha serinkanlı ve olgun bir film var.Süre açısından daha kısa olması da ilk filme göre artılarından.Daha başarılı olduğunu düşünüyorum.

İlk filmin güzel bir devamı. İlk filmin çıtasını yakalayamsada bence yinede çok hoş. Aşk filmi severler mutlaka izlemeli. Tabi öncelikle ilk filmini izlemek koşuluyla.

En az ilk film kadar güzel...Gayet sade ve kaliteli bir film...

Before Sunrise'dan sonra aynı ekip tam 9 yıl sonra Before Sunset ile geri dönüyor. Bu sefer, Celine ile Jesse'yi yine yeniden görüşüp konuşmalarını izliyoruz. Filmin hissettirdiği hava ilkiyle aynı fakat tek farkı ise, ilk filmdeki karakterlerin 23, bu filmde ise karakterlerin 32 yaşında olması.

Oldukça ilginç aslında, Jesse ile Celine'in ne kadar değiştiklerini görüyoruz. Özellikle de konuştukları konulardan. Şimdi, Before Sunset aslında bir romantik filmi değil. Ya da dram filmi. Ya da komedi. Aslında bu filmin tam olarak hangi türe girdiğini bilmiyorum çünkü bu film, serinin ilk filmden bile daha sade ki. Sadece hayatlarında ilerlemiş olan ve eskiden birbirlerine aşık olan 2 yetişkinin 80 dakika boyunca konuşmasını izliyoruz.

Normalde bu şey çok sıkıcı gelir değil mi? Aslında, değil çünkü Jesse ve Celine'i ilk filmden sonra ne yaptıklarını ve ne yapacaklarını merak ediyor seyirci. Before Sunset de bunu en doğal yanıyla anlatıyor.

Bu filmin ayrıca ilk filme göre daha güçlü bir senaryosu ve karakterleri var. Bu yüzden seyircilerin çoğuna göre bu film, ilkinden daha iyi. Ben serinin ilk iki filmini de eşit tutuyorum aslında çünkü bir filmin eksiğini diğeri kapatıyor, diğerinin eksiğini de diğer film kapatıyor. Buna serinin üçüncü filmi de dahil.

Before Sunset'in tek bir kötü yanı var. Keşke böyle yapmasalarmış dedirten tek bir yanı var. Süresi. 80 dakikalık süre bana yetmedi maalesef. Bu karakterleri daha fazla tanımak istedim, muhabbetlerini daha fazla dinmlemek istedim.

Kısacası bu film de serinin ilk filmi gibi (ama bambaşka bir alanda) eşsiz olmuş. Serinin ilk iki filmini tekrar tekrar izlemek isteyeceksiniz. Çünkü her iki filmde de doğal ve sade bir hava bulacaksınız. Bu yüzden Before Sunrise ile Sunset ile ilgili diğer filmlerden başka bir hava hissedeceksiniz. İlk film gibi bu filmi de kesinlikle tavsiye ediyorum.

Not: Bu arada manzaralar mükemmeldi, Delpy ile Hawke'ın kimyası da ilk filme göre daha başarılıydı.

FİLMİN İYİ YANLARI:

+ Her şeyiyle "sade" olması.

+ Yeniden Hawke ve Delpy.

+ İlk filmden sonra karakterlere çok farklı bir bakış açısıyla yaklaşması.

FİLMİN KÖTÜ YANLARI:

- Çok kısa olması.

TOPLAM PUAN: 8.5/10

Kesinlikle kaılıyorum tadı damagında bırakarak bitiyor film.en az ilki kadar güzel..güzel bir son..güzel bir tarz..

Muhteşem diyaloglar ve içten oyunculuk görmek isteyenler kaçırmasın diyorum...

Ben ilk film kadar eğlendim hatta sonunu daha bile iyi buldum dialogları daha çekiciydi bir filmin iki kişi üzerinde dönmesi kolay değildir ama rahatlıkla altından kalkmışlar yine.

Spoiler içeren ve yönetmene giderli bir yorum olacak. Haberiniz olsun...

spoiler: Başına mı yoksa sonuna mı söveyim derken sinirim geçti. Sinirim de filmin kötü olmasına değil. Sondan başlıyorum; Linklater beyefendi, bir film böyle bir sonla biter mi ? Hayır bir de sonraki filmi 9 yıl sonra çekmiş adam ya. Hani ben tamam şimdi izledim, diğerini de kısa bir süre de izleyebilirim. Ama şu seriyi 95 te izleyip sonra 2004 ü bekleyip bu filmi izledikten sonra da 2013'e kadar bekleyen insanlar var. Yazık değil mi o adamlara. 9 yıl da neymiş aga. Öhh be, insan öyle bir film olduğunu unutur. Gerçi ilk film pek unutulacak cinsten bir film değil tabi. Sonu demiştim evet yani filmi yarıda kesip bırakmış adeta. Tamam uçak kaçtı da sonra ? Sonrası için 9 yıl bekleyin demiş, film severlere Linklater bey. Oğlum sen mazoşist misin, zevk mi alıyosun ? Neden insanlara 6 ay deyipte 9 yıl bekletiyorsun. Neymiş, babaannesi ölmüşmüş. Yok canım. Babaannesini gömüp gideydi hemen. Ya da oraya kendi adına birini gönderseydi. Bir şekilde bir mesaj yollamaya çalışsaydı. Adam 6 ay sonra uçaklara atlayıp geliyor, bizimki oradan kalkıp gelemiyor. Çok ayıp ettin Celine. İlk filmde seni çok sevmiştim ama bu çok ağır oldu. Adam yıllarca unutamamış baksana kitap bile yazmış.


Neyse bu kadar sövme yeter. Yine kaliteli diyalogların olduğu, yine düşündüren bir film. Yalnız bu seferki biraz daha hüzünlü ve kederli gibiydi. Sanki yılların getirdiği tecrübe ve mutsuzluk yüzlerine vurmuş gibiydi. Ben ilk filme aşık oldum. O yüzden bu film için aynı duyguları besleyemedim. Ama yine de ilk filmi izleyenlerin mutlaka izlemesi gerektiği bir film. İyi seyirler... (Criticker Puanım: 70/100, IMDb: 7/10)

Aşk filmlerinin devamı çekilmez genellikle.Bu film biraz da bu tabuyu yıkmış.Devam filmi olmasına rağmen favotrilerime aldım.İlk filmde daha toy olan iki aşık bu sefer dokuz yıl sonra daha olgun iki aşığa dönüşüvermiş.Hem ilki hem de bu filme sadece diyalogları için bile 10 verilir.Bu filmdeki en güzel olaylardan biri celine’in,Jesse için söylediği şarkıdır.Müthişti.Bomboş aşk filmleri!!! yerine dolu dolu bir film izleyin.kaçırmayın.

ilk başlarda diyaloglar sıksa da sonrasında sizi içine almaya başlıyor. birbirini uzun süredir görmeyen eski aşıkların konuşabilecekleri konular tüm gerçekçiliği ile yansıtılmış. çok doğal ve keyifli. süresi de tam kıvamında olunca keyifli bir seyirlik olmuş.7/10

paris favori şehirlerimden biri değildi hala değil.ama bu film sonrasında görmek istediğim şehirler arasında.filmdeki az sayıdaki görüntüden değil bu 2 gencin hikayesini tam 9 yıl bekledikten sonra paris'te bulduğumuz için.bu tür diyaloğa dayanan filmler arasında en önemli film bence.ilkinden belki daha güzel değil ama 9 yıl boyunca bekleyince buna aldırış etmeyip filmi bağrınıza basıyorsunuz.bu nedenle de film ilk filmden daha çekici oluyor.film altyazılı izlenince bence daha şık oluyor.çünkü julia deep'in sesi bir harika....