Ortalama puan
4,0
782 Puanlama
Duvara Karşı hakkında görüşlerin ?
4,5
14 Mart 2004 tarihinde eklendi
dün akşam izledim. müthiş bir film. herkese tavsiye etmem tabii, hazmı biraz zor filmlerden... ama fatih akın gerçekten çok sağlam bir film yapmış. bu porno muhabbetine, filmin esas gücü olan Birol Ünel’in olağanüstü performansı yeterince takdir edilmiyor sanırım. Adam gerçekten inanılmayacak denli güçlü ve etkileyici bir performans vermiş...
4,0
21 Nisan 2004 tarihinde eklendi
son derece kaliteli bir film işte Fatih Akın gurur duyulacak bir Türk yönetmen Türk sineması işte böyle filmlerle gelişecektir bravo!
4,0
23 Nisan 2007 tarihinde eklendi
sıradışı. hayran kaldım.
4,0
28 Ocak 2007 tarihinde eklendi
duygularını, diyalogsuz bölümlerde dahi, seyirciye birebir geçirebilen oyuncuların müthiş oyunculuklarıyla ve tabii müzikleriyle çarpan, sersemleten, akıldan çıkmayacak milyonlarca kes izleyeyim dedirten fatih akın mükemmeliyeti ben çok severim kendilerini... film bir melodram, hemde birçok türk filminde görebileceğiniz cinsten ama hiçbiri bu kadar, iyi kurgulanmamisti. bizim kusagin yonetmeni, bizim kusagin sevdigi filmleri severek yonetmen olmus. bir yandan trainspotting bir yandan kırık bir aşk hikayesi, 'sevişirsek karı koca oluruz' diyor sibel... bu film güzeldi, bu film, film hakkında birşeyler yazdırmayıp yukarıdaki satırları yazdırdığı için güzeldi. bu film, film içinde sürekli şaşkınlığa düşürdüğü için güzeldi. ve sizi en alışılmadık sonuçlara ısındırıp dururken, mersin otobusunde doğduğu yere giden 'punk ölmedi' cahit’i izleyerek bitirdiği için güzeldi.
4,5
4 Haziran 2007 tarihinde eklendi
yapılmış olan en iyi türk filimleri arasında bence.ağır roman,eşkiya,gemide....duvara karşı gerçekten başarılı olmuş bi filim.9
4,0
17 Mart 2004 tarihinde eklendi
Duvara karşı 'Alamancı' kavramını ölümüne irdeleyen bir film. almanyada yaşayan insanımızın içler acısı halini beyazperdeye yansıtan bir 'Alamancı' yönetmen Fatih Akın’ı tebirk ediyorumFatih Akın ismini ilk defa iki sene önceki festivalin programında görmüş ve 'way be Almanyada yaşayan kaliteli Türk yönetmen de varmış' diye düşünmeden edememiştim. Çünkü Almanyaya Türkiyeden giden insanlar (genellikle) Türkiye’nin küçük illerinden iş problemi yaşayan insanlardı. Almanyada hadise önce 'Osmanlılar bize yardıma geliyor' mülahazasıyla medyada yansırken gelen insanların cahilliğine ve göreli bir ifade olsa da görgüsüzlüğüne şaşırmamaları da bu sebepten imkansızdı. Ama Türkiye nasıl depremle yaşamaya alıştıysa Alamanya da aynen Türk insanıyla yaşamaya alıştı.Arabesk 'bilhassa yanık arabesk'in köyden kente göçen insanın kültür kırılmasına tercüman olduğunu söyler sosyologlar. Hak vermemek mümkün değil .Aynen öyle de köyden Almanya’ya gelen insanın kültür kırılması daha bir şiddetli olmuştur. Alamancı göçmenlerden dinine bağlı olanlar daha bir 'dinine bağlı' olmuştur (Bkz. kaplanlar). Bağlı olmayan da kolayca çözülüp giden bağlarla sudan çıkmış balık misali ne yapacağını bilememiş acayip takıntılar çirkinlikler kucağına düşmüş. Dolayısıyla Almanya insanımızı (genellikle) bozmuş vizyonu dar hedeflerinden kopuk ve kafasıyla gönlü küsmüş bireyler haline getirmiş.Neden sosyolojik çözümlemeye girdiğimi filmi izleyenler anlayacaktır.Duvara karşı filmi işte bu insanların yaşamını anlatıyor ve bunda da çok başarılı. Açıkçası en az 6-7 saat sürecek bir konferansla tanıtılabilen külli Alamancı figürü 2 saate çok muhteşem bir biçimde sığdırılmış. Mütevaziliğiyle de dikkatimi çeken Akın alnından öpülesi bir yönetmenlik sergilemiş. Oyunculuklar da yerli yerinde abartıya kaçan yakışıksız oyunculuk yok kanımca.Ama bence filmin en güzel yanı aralara serpiştirlen boğaz manzarası önündeki sanat müziği konseri(Türk sanat musikisine ve istanbul’a aşık olduğum için taraflı davranıyor olabilirim tabi...). Yani kısacası Altın Ayıyı hakediyor mu bilemem ama duvara karşı 'Güzel bir film' . Eksik yanı 2 saate sığdırılmaya çalışılan filmin senaryosundaki aksaklıklar olsa gerek. Duyguları bile tam yansıtmaya muvaffak olamadığı çok fazla karesi var filmin filmin başyapıt olmasını bu engelliyor. Dün şener şenle birlikte izledik filmi çıkışta da Allah’ın işi işte Yavuz Turgul’u gördüm. Her neyse kaçırmayın Bol sinemalı günler
4,0
19 Ocak 2007 tarihinde eklendi
fatih akın'a böyle bir film çektiği için teşekkürler...
film, aslında cahit'in hayatındaki dönüşümü anlatıyor esasen ama bu sırada sibel üzerinden almanya'daki türk-alman ortak kayıp kuşağımızın resmini çiziyor.resmini çiziyor ama üzerine fazla yorum yapmıyor.yan karakterler de klasik sayılır ama iyi.bu arada bence güven kıraçın oynadığı karakter çok fazla küfrediyor yani filmde küfre karşı olduğum için söylemiyorum , aşırıya kaçtığı için yapmacık kalmış diye düşünüyorum.bir de sibelin annesi çok kötü rol yapıyor.ama bunlar çok küçük detaylar olduğu için nazar boncuğu sayılabilir filmin.cahit ile sibelin aşkı bana "natural born killers"daki farklı aşkı hatırlattı.zaten en güzel yanı da bence bu.yani sırtında bunca malzeme taşımasına ve bunu başarıyla yapmasına karşın temelinde çok iyi bir aşk filmi olması...
4,5
15 Haziran 2005 tarihinde eklendi
Övgüleri , ödülleri tamamen hakeden bir film.Çok iyi olmuş.Günümüz toplum değerlerine de eleştirel bir bakış atıyor.Ne yaparsanız yapın eninde sonunda duvara çarpıyorsunuz
4,0
19 Eylül 2006 tarihinde eklendi
Derdimiz, yaramız acılarımız farklı olabilir...gözyaşlarımızın tadı aynı ...değişik, çok başka gibi gözüken yaşamlar varsa da....pişmanlık herkes için acı olmalı..
ya çok cahilsem
hiç sevmemişsem
cesur olmamışsam
zamanı harcamışsam......(Şebnem Ferah- Gözyaşlarımızın Tadı Aynı)

Sibelin hapse gelip dibine kadar pişmanlık yaşadığı o gözyaşlı sahne de, fonda Şebnem'den Gözyaşlarımızın Tadı Aynı çalsın istedim,izlerken,o sıra bu şarkıyı dinlemek ..off bu müthiş olurdu ...tabi bu benim özel isteğim sonuçta, Duvara Karsı Soundtrakları tartışmasız başarılıydı.

Ve cahit aşık olmuştur..içi içine sığmaz..aşığım diye bağırır ama yetmez,yetinemez.. tutar elini kolunu keser sewinçten.. kana bulanmış, acı içindeyken, dansettiği o sahne ise benim için birol ünelin kendini aştığı sahnedir.
4,0
21 Mart 2004 tarihinde eklendi
Ödülleri fazlasıyla haketmiş.. Birol Ünel'i kamera önünde daha sık görebiliriz umarım.. Sibel Kekilli'de bazı sahnelerde tecrübesini konuşturmuş.. beklentilerimin üstüne çıktı.. bu filme gidin.. paranızın karşılığını alırsınız.. beğenmezseniz belki hava nemlidir, belki ozon tabakası delinmiştir, belki su çok yüksektir, belki de hava çok derindir ama filmden kaynaklanmıyordur..
sinema
1 ziyaretçi
4,0
29 Ağustos 2012 tarihinde eklendi
Taş gibi sert ve yerinde olan diyaloglar, istediğince özgür yaşamak, toplum farklılıkları, cinsellik, eğlence, ayrılık, aşk filmin içinde kullanılan en çok unsurlar. Hayatına sınır koymadan yaşayan dağınık, serseri, genellikle sarhoş ve huysuz bir adamın öylesine yapılmış bir evlilikle sürekli eğlenceye doymak bilmeyen intihar düşkünü bir kızın aralarında geçen ilginç bağ anlatılmış. Senaryosu hoş ve güçlü. Anlamlı birkaç söz geçiyor karşılıklı konuşmalarda. Sürekli ölüp kurtulmak istiyorlar, hayata karşı kafa tutuyor karakterlerimiz ama duvara toslamış gibi yine çakılıyorlar. Fatih Akının genellikle filmlerinde kullandığı Alman-Türk ilişkileri bu iştede karşımızda. Bazen çok uçlarda dolaşan ve aşırıya kaçan sahneler var. Abartılmış birkaç diyalog geçiyor filmin içinde. Bana göre yaşamın kıyısında filmi kadar iyi bir film değil. Fakat yinede iyi bir iş. Sıkılmadan, harika oyunculuklara, senaryoya hayran kalarak izleyebileceğiniz bir film. 10/7
4,0
8 Temmuz 2004 tarihinde eklendi
film izledigim en iyi türk filmleri içerinde kesinlikle ilk 10à girer...bu filmi bence daha fazla duyurmaliyiz..donnie darko gibi indie filmler dünya capinda olay oluyorsa en azindan bu filmin amerikada izlenmesini saglamaliyiz.. filmdeki iki loser insan1n hikayesinden cok etkilendim ve film icimde ne kadar olumsuz duygu varsa hepsini uyandirdi film boyunca..bu da filmin basarisini gösteriyor bence. cünkü filmde anlatilanlara kayitsiz kalmak imkansiz..filmi izleyip çiktigimda hala etkisindeydim
4,0
14 Ocak 2008 tarihinde eklendi
fatih akın marjinal bir yönetmen iki kültürün farklarını çok iyi gözler önüne sermiş açıkçası türkiyede yaşamamamış bir adam için bu yapıyı çok iyi içselleştirmiş, doğal oyunculuk gündelik yaşamın bir kesiti gibi..izlerken sıkmayan..ve iyi müziklerin seçildiği bence türk klasiklerinin içine alınması gereken bir film...
4,0
6 Haziran 2007 tarihinde eklendi
Ödüllü filmleri seyretmek büyük bir beklentiyi getirdi bana herzaman bu filmi izlemeden önce hiç bir beklentim olmadan izledim ve film baş rolleriyle yan rolleriyle müzikleriyle herşeyiyle izlenmeye değer bir film,bir kere birol ünel inanılmaz ötesi bir performans sergilemiş gerçektende insan üstü bir oyunculuk ben çok beğendim açıkcası hayran kalmamak imkansız,sibel kekillide beklenmeik bir şekilde iyi rol yapıyor,filmde insanı dibe vurucu çok sahne var ama beni en çok etkileyen taxim arka sokaklarında geçen sibelin inatla dayak yediği sahne,bu arada fatih akın cannes film festivalinde en iyi seneryo aldı Yaşamın kıyısında adlı filmde tebrikler fatik akın:)8/10 iyi seyirler.
4,5
15 Şubat 2005 tarihinde eklendi
Arkadaşlar Filmin Müziklerini yapan şu Klaus Maeck Hakkında bana bilgi verebilecek bir arkadaş varmı.
Daha Fazlasını Göster