Hesabım
    Duvara Karşı
    Ortalama puan
    4,1
    769 Puanlama
    Duvara Karşı hakkında görüşlerin ?

    119 Kullanıcı yorumları

    5
    25 Eleştiri
    4
    62 Eleştiri
    3
    8 Eleştiri
    2
    11 Eleştiri
    1
    5 Eleştiri
    0
    8 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    KaliteTAKİP
    KaliteTAKİP

    Takipçi 873 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    20 Eylül 2013 tarihinde eklendi
    fatih akının temmuz filminden sonra en etkilendiğim filmi diyebilirim şiddetle tavsiye ederim cesur konusu repilkleri oyunculuğuyla sizi bir hayli etkileyen film taş gibi film zaten aldığı ödüllerle kendini ispatlamış sibel kekillinin cesur ve yerinde oyunculuğuyla kral fim izleyin iyi seyirler...
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 2.065 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    14 Haziran 2021 tarihinde eklendi
    “Gegen die Wand / Head – On / Duvara Karşı”, senaryosunu da yazan Fatih Akın’ın yönetmen koltuğunda oturduğu bir drama…

    Prömiyeri, 12 Şubat 2004’te “Altın Ayı” ödülünü kazandığı Berlin Uluslararası Film Festivalinde yapılan ve 11 Mart 2004 tarihinde Almanya’da, bir gün sonrada Türkiye’de vizyona giren filmin, 7.9/10 (52.072 oy) ve 4.3/5 (10.000 üzeri oy) olan IMDB ve Rotten Tomatoes izleyici puanı ortalamalarıyla 7.3/10 (89 yorum) ve 78/100 (33 yorum) olan Rotten Tomatoes ve Metacritic yorum ortalamaları, izlenmeyi fazlasıyla hak eden bir filmle karşı karşıya olduğumuzu söylüyor gibi…

    Yine de isterseniz, her seferinde büyük bir ilgi ve beğeni ile izlediğimiz bu filmi, her zamanki gibi önceliği oyuncu kadrosuna vermek suretiyle birde biz inceleyerek yorumlayalım, ardından da puanlamaya çalışalım…

    Ancak, artık neredeyse yorumlarımızda geleneksel bir özellik halini aldığı üzere ayrıntılı incelemeye geçmeden önce filme ilişkin ilk tespitimizi, sonrasında da naçizane ilk önerimizi paylaşalım istiyoruz…

    Bu bağlamda da işe; karşımızdakinin, Hamburg ve İstanbul "kent" manzaraları ve o kentlerdeki yaşama tutunmaya çalışan "yabancıların" çaba ve ikilemlerinin anlatıldığı Fatih Akın sineması ile Birol Ünel (18.8.1961 – 3.9.2020) ve Sibel Kekilli’nin oyunculuk performanslarının zirve noktasına ulaştığı sıra dışı bir film olduğunu söyleyebiliriz…

    Zaten o yüzden de, üstelik de aradan 17 yıl gibi oldukça uzun bir süre geçmiş olmasına rağmen Fatih Akın, “Gegen die Wand / Head – On / Duvara Karşı” filmini çeken yönetmen, Birol Ünel ve Sibel Kekilli’de bu filmde oynayan oyuncular olarak bilinirler…

    Zira her üçü de sinemada, bu filmi gölgede bırakabilecek işlere imza atabilmiş değiller…

    Şimdi yeniden filmimize dönecek olursak…

    Fatih Akın’ın anlattığı hikâyeyi ve dolayısıyla da kurgusunu yorumlamaya geçmeden önce filmin 2004 yılının Berlinale’sinin “Altın Ayı”sının yanında aynı yılın “En İyi Avrupa Filmi” ödülünü kazandığını da biliyor olmamız gerektiğini düşünüyoruz…

    Hem de fazlasıyla zorlu rakipler olan Pedro Almodóvar’ın “La mala educación / Bad Education” (2004), Alejandro Amenábar’ın 1 Academy ve 1 Golden Globes ödüllü “Mar adentro / The Sea Inside” (2004), Mike Leigh’in 2 BAFTA ödüllü “Vera Drake” (2004) ve Christophe Barratier’in “Les choristes / The Chorus” (2004) isimli filmlerinin arasından sıyrılarak…

    Aynen, Birol Ünel ve Sibel Kekilli’nin de o yılın Avrupa Film Ödüllerinden, “En İyi Erkek Oyuncu” ve “En İyi Kadın Oyuncu” kategorilerinde aday olarak yarıştıklarını ve “Mar adentro / The Sea Inside” (2004) ve “Vera Drake” (2004) filmlerindeki inanılmaz muhteşemlikteki performansları nedeniyle Javier Bardem ve Imelda Staunton’a kaybettiklerini bilmemiz gerektiği gibi…

    Bütün bu ödülleri, rakipleri ve yarışmaları, isterseniz alt alta sıralayarak isterseniz de yan yana koyarak toplayın, çarpın, bölün, çıkartın yahut tamamen görmezden gelerek çöpe atın, eğer sinemadan anlayan biriyseniz filmin 121 dakikalık süresinin bitiminde yapacağınız tek tespit, “Üst seviyede bir film işte böyle yapılır” biçiminde olacaktır…

    Peki, Türk kökenli Alman sinemacı Fatih Akın, senaryosunu da yazdığı bu filmde bize ne anlatmaya çalışıyor?

    İsterseniz bunu da, filmin çok iyi bilinen hikâyesini bir kez daha özetlemek yerine, Osman Çutsay’ın 10 Ağustos 2019 tarihinde EK - Eleştirel Kültür’de (ekdergi.com) yayınlanan “Nâzım Hikmet ve Yalçın Küçük” isimli makalesinden, noktasına ve virgülüne dokunmadan yapacağımız küçük bir alıntı ile yanıtlamış olalım:

    “İnsanlar babalarından çok yaşadıkları zamana benzermiş. Edip Cansever ‘insan yaşadığı yere benzer’ demişti ‘Mendilimde Kan Sesleri’nde… Öyle mi? Ya sanatçı? Yazar?

    Yazar kuşkusuz yaşadığı zamana benzer. İster istemez onu yansıtır, fakat eğer başarabilirse de onu aşar. Tabii ürettiği yeni sorularla, zamanının kendisine yönelttiği soru ve yanıtları eskitebilirse…”

    Bugün çekilseydi Almanya adına en az birer Academy, Golden Globes ve BAFTA ödülü de kazanacağına yüzde yüz inandığımız bu filmi biz, ne yazık ki betona yenik düştüğü için artık çehresi tamamen değişmiş olan İstanbul’un tarihi silueti ve 2014 yılında aramızdan ayrılmış olan Selim Sesler'in müzikleri eşliğinde Almanca, Türkçe ve İngilizce olan orijinal haliyle izledik…

    Umarız yoktur ama eğer varsa da, tamamen Türkçe dublajlı bir “Gegen die Wand / Head – On / Duvara Karşı” filmini kesinlikle önermiyoruz…

    Belki, yine klasik bir laf olacak ama diğer yorumlarımızda da olduğu gibi yazılmayanları yazmaya, anlatılmayanları anlatmaya, söylenilmeyenleri söylemeye çalıştığımız bu satırlar filme ilişkin ilk tespitimiz olsun…

    İlk önerimize gelince:

    O hakkımızı da bu kez; “The Crying Game” (1992) filminin yorumunda yazdıklarımızı tekrarlamış olmak pahasına, nitelikli film izlemeyi kendine tarz edinmiş sinemasever dostlara, “Nadide mücevher niteliğindeki bu türden sinema klasiklerini fırsat buldukça tekrar tekrar izleyebilmek için elinizin altındaki arşivlerinizden eksik etmeyin” diye seslenerek kullanmak istiyoruz…

    Sonuç olarak, kendi değerlendirme sistemimiz içinde puan olarak 4 verdiğimiz bu son derece çarpıcı film için önerimiz de, eğer halen izlemediyseniz olumsuz puan ve yorumlara aldırmadan “mutlaka bir şans da siz verin” şeklinde olacak…

    Keyifli seyirler,
    lelaina
    lelaina

    Takipçi 116 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    28 Ocak 2007 tarihinde eklendi
    duygularını, diyalogsuz bölümlerde dahi, seyirciye birebir geçirebilen oyuncuların müthiş oyunculuklarıyla ve tabii müzikleriyle çarpan, sersemleten, akıldan çıkmayacak milyonlarca kes izleyeyim dedirten fatih akın mükemmeliyeti ben çok severim kendilerini... film bir melodram, hemde birçok türk filminde görebileceğiniz cinsten ama hiçbiri bu kadar, iyi kurgulanmamisti. bizim kusagin yonetmeni, bizim kusagin sevdigi filmleri severek yonetmen olmus. bir yandan trainspotting bir yandan kırık bir aşk hikayesi, 'sevişirsek karı koca oluruz' diyor sibel... bu film güzeldi, bu film, film hakkında birşeyler yazdırmayıp yukarıdaki satırları yazdırdığı için güzeldi. bu film, film içinde sürekli şaşkınlığa düşürdüğü için güzeldi. ve sizi en alışılmadık sonuçlara ısındırıp dururken, mersin otobusunde doğduğu yere giden 'punk ölmedi' cahit’i izleyerek bitirdiği için güzeldi.
    l-i-l-a-H
    l-i-l-a-H

    Takipçi 2.129 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    30 Kasım 2010 tarihinde eklendi
    Çok klas bir film...
    odinhan
    odinhan

    Takipçi 1.029 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    10 Temmuz 2011 tarihinde eklendi
    Cesur senaryosu ve anlatıma ile izlenmesi gereken filmlerden biri.

    10/9
    volkanick
    volkanick

    Takipçi 683 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    5 Mart 2004 tarihinde eklendi
    yorumları okuduğumda inanamadım.yani bu film bir sürü ödül aldı ancak konuşulan tek şey başrol oyuncusunun daha önce yaptığı sanatsal olmayan filmler.sinema dünyasında sanki bu kızdan başka geçmişinde bu tür filmlerde oynayan biri yokmuş gibi kıza yükleninde yüklenin helal olsun yani.neden acaba kimse aydemir akbaş veya bülent kayabaşa veya bu gün hayatta olmayan bazı yeşilçam oyuncularına bu tür tepkiler vermiyor.acaba sibel kekillinin değilde filmin diğer başrol oyuncusu birol ünel porno filmlerde oynamış olsaydı asağıda yorum yapan bazı namus timsali arkadaşlar aynı tepkiyi vereceklermiydi.bence hayır.o zaman şöyle derlerdi herhalde..’helal olsun baba ya nasıl götürdün malları’ ama söz konusu olan bir bayan olunca ona söylenebilecek tek bir söz var dimi o... olmuyo ya yazık çok yazık
    throughout
    throughout

    Takipçi 367 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    26 Kasım 2010 tarihinde eklendi
    çok iyi süper bir film değil... sadece iyi film.. bazı sahnelerde çok aşırıya kaçılmış ve hiç gereği yoktu bence.. oyuncular çok başarılı.. 8/10
    VcdSamimiyeti
    VcdSamimiyeti

    Takipçi 283 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    16 Eylül 2010 tarihinde eklendi
    Böylesine basit bir hikayeye böylesine ustaca bir işleyiş..Hayata tutunma çabası iki karakterin yaşadıklarından anlatılıyor,film başlarda komedi kıvamında ilerlesede ilerki sahnelerde melonkolik bir atmosfer var.Ama etkileyiciliğinden hiçbir şey kaybetmiyor.Dünyayı değiştirmiyorsan,dünyanı değiştir.8/10
    atakanozruh
    atakanozruh

    Takipçi 331 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    6 Ekim 2007 tarihinde eklendi
    Alışılmış romantik aşk filmlerinden oldukça farklı bir yapım. Kesinlikle çok gerçekçi ve çarpıcı bir anlatım. Kalburüstü oyunculuklar ve izlenmeyi hak eden bir yapıt. Fatih Akın gerçektan çok başarılı bir yönetmen. Senaryoda biraz daha ilginçlik olsaymış başyapıt olabilirdi. 8/10
    kalpsiz
    kalpsiz

    Takipçi 252 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    23 Nisan 2007 tarihinde eklendi
    sıradışı. hayran kaldım.
    the-end-2
    the-end-2

    Takipçi 130 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    28 Haziran 2009 tarihinde eklendi
    kaiteli film
    yenilige-dogru
    yenilige-dogru

    Takipçi 176 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    11 Şubat 2009 tarihinde eklendi
    izlediğim en iyi türk filmlerinden biriydi.kabullenmesi zor ama ülkemizden gerçekler gösterilmiş...10/7
    tugruldonmez
    tugruldonmez

    Takipçi 142 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    8 Temmuz 2004 tarihinde eklendi
    film izledigim en iyi türk filmleri içerinde kesinlikle ilk 10à girer...bu filmi bence daha fazla duyurmaliyiz..donnie darko gibi indie filmler dünya capinda olay oluyorsa en azindan bu filmin amerikada izlenmesini saglamaliyiz.. filmdeki iki loser insan1n hikayesinden cok etkilendim ve film icimde ne kadar olumsuz duygu varsa hepsini uyandirdi film boyunca..bu da filmin basarisini gösteriyor bence. cünkü filmde anlatilanlara kayitsiz kalmak imkansiz..filmi izleyip çiktigimda hala etkisindeydim
    Lorelei
    Lorelei

    Takipçi 35 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    20 Nisan 2004 tarihinde eklendi
    filmin ilk yarısını özellikle çok beğendim. sonu biraz basitti. yani herkes tahmin etti. ikiside ölseydi daha hoş bi son olurdu... büyük aşk hikayelerinde de hep ölmezlermi???
    gokhan-lynch
    gokhan-lynch

    Takipçi 70 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    29 Eylül 2004 tarihinde eklendi
    fatih akın

    e sempatik yönetmen. almanya'Da işini yapmasına rağmen TÜRK kalabilmeyi bilen yönetmen.
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top