Ölüm Bizi Gözetliyor - Beyazperde.com eleştirisi : [Big Brother ]+ [Blair Cadısı] = [Ölüm Bizi Gözetliyor]

Gal'li yönetmen Marc Evans'in üçüncü filmi Ölüm Bizi Gözetliyor; İngiliz yapımı, çekim mekanı ise Amerika. Blair Cadısı'dan sonra, nev-i şahsına münhasır, zekice yapılmış bir başka korku filmi.

20-25 yaşları arasında beş yarışmacı "hiçbir yerin ortasında", ürkütücü bir evde altı ay geçirmeye çalışacaklardır. Evin hemen her yerindeki webcamler ile internet üzerinden 24 saat yayın yapılacak, eğer tüm yarışmacılar altı ay sonunda evde kalmayı başarır, evi terk etmezlerse, 1 milyon dolar para ödülü kazanacaklardır. Evden biri bile ayrılırsa hiç kimse parayı alamayacaktır. Film, geniş anlamda yarışmacıların son bir haftasını bize sunar.

Konu basit, fakat yan öğelerle beslendiğinde ne kadar da korkutucu sonuçlar yaratabileceği izlenmeden pek düşünülemiyor. Blair Cadısı gibi, seyirci ne kadar az görürse o kadar korkar mantığıyla ilerliyor film. Bilinçaltımız en büyük korkularımızın madenidir, bunu kullanan filmler katalizör görevlerini başarılı bir şekilde yerine getirdiklerinde, sonuçlarını izlemek gerçekten keyifli oluyor.

Filmi webcam'lerden izlemektesiniz; zoom, netlik ayarları, gece görüş kameraları, çözünürlüğü düşük grenli video görüntüleri, gözlerdeki night shot parlamaları, yeşil renkteki aksiyonun ürkütücü dramatik etkisi, filmi röntgenci voyeur stilinde izlememizi sağlıyor. Kısaca, gözlem kameraları ile yaratılmış bir sinematografiye, "merhaba" demektesiniz.

Statik kamera kullanımını ise dinamik kurgu hareketlendiriyor. Reality show modunda, çeşitli kameralara hızlıca gecişler, ekranı 2-4 ve çoklu parçalara bölmeler ile her yarışmacının ne durumda olduğunu görebiliyorsunuz. Mike Figgis'in Timecode'unda bize sunulan estetiğin daha geliştirilmiş ve zekice bir senaryo ile sunulmuş hali.

İnternet teknolojisi, reality showlar ve sinemanın ortakığını ortaya koyan yapım, TV ve internet teknolojisinin konu ve estetik anlamda sinemayı nasıl etkilediğinin şu an için en büyük göstergesi. Geçmiş korku sinemasından beslenirken, güncel sinemanın da gereklerini ortaya koyan, ilerici bir uslup ile de öyküsünü sunan film, tek karakter üzerinden öyküyü anlatmıyor. Bize film içerisindeki her karakteri sunarak filmin sonuna kadar götürüyor.

Teen slasher olmaya başladığı yerlerden, gore olarak sıyrılmaya çalışıyor. Film başlangıçta seyirci ile oynarken, daha sonra bizi de filmin içine alıyor. Yarışmacıları yalnız bırakıyor. Şiddet planlı-plansız ve anlık olduğundan etkileyiciliğini pekiştiriyor. Elinden geldiğince kiç ve pastişten uzak durmaya çalışıyor. Öyküsünü düşündüğünüzde, gerçekleşme olasılığının pek bir kenara atılamayışı, filmi izledikten sonra sizi daha da ürkütüyor hatta rahatsız ediyor!

Kısaca, basit öyküsü, düşük bütçesi ile 21.yy röntgenciliğine yorum getiren Ölüm Bizi Gözetliyor, gelecekte adından sıkça söz ettirecek bir film.

* İngiltere Chanell 4 televizyonu bundan birkaç ay önce Great Reality Tv Swindle adlı bir program yaptı. Başlangıçta, Big Brother tarzında bir program yapılacağı bildirilmişti. Tüm ülkeden 30 kişi ön eleme için seçildi. Daha sonra bu sayı on kişiye düşürüldü. Bütün bunlar olurken yarışma adayları yarışma sonunda kazanabilecekleri 100.000 pound'un düşünü kurmaktaydılar.

Bir süre sonra televizyoncular yarışmacılara bu programın "fake" olduğunu ve gerçekte insanların onları izlemediğini ve ünlü olmadıklarını söylediler, hayatta başarılar dileyip bulundukları evin kapılarını açtılar..!

Çağrışımlar:*Snuff *The Stone Tape (1972-tv dizileri) *The Year of the Sex Olympics (1968-tv dizileri)*8mm *Blair Cadısı *Big Brother*CCTV*Great Reality Tv Swindle