En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
naked-soul
Takipçi
561 değerlendirmeler
Takip Et!
3,5
22 Haziran 2005 tarihinde eklendi
ilk izlemeye başladığım anlarda iyiki bu filme girmişim dedim sonlara doğru sanki saçmaladılar karmakarışık oldu.tabi türkleri bu kadar kötü göstermeleri ayrı bi konu. filmin ikinci yarısından sonra sabırsızlıkla bitmesini bekliyordum...çünkü sıkılmıştım.
Tamam. Filmde miliyetçileri biraz kötü sürüklüyor. Ama filmi bu yönden ele almayacağım. Önemli olan sanat bence. Filmin kurgusu çook iii. Bu tür gerilim-polisiye tarzındaki filmlerin sonuna doğru cıkı çıkar. Örnek filmin sonuna doğru mutlaka yaratık çya da hayalet(Nehirler kırmızı akar). Bu filmde ise sonuna kadar sürükleyici. Yani klasik yaratıklar çıkmadı. Bu film simin dediği gibi Fransızlar hâla türk olduklarını kabullenmeyip nedense de bize karşı allerjileri var gibi. Ama sırf bunun içinde filme gitmemezlik yapmayın. Çünkü son yılların en sürükleyici gerilim-polisiye bir film. Tavsiye ederim.
Kitabı okuyup çok beğenmiştim ama 'thebatu' arkadaşın dediğine bir ekleme ve soruylar eklenti yapıcam; Yeni Aktüel dergisinde okuduğuma göre yönetmenin bu filmin iki versiyonunu çekmediğini anladım,acaba yanlış mı anladım'Okuduğuma göre Türkiye,hatta özellikle Kapadokya çekimlerinde gerekli izinleri alamamışlar ve zamanları kısıtlı olduğu için filmin Türkiye’deki haklarına sahip F.Oflaz ile bir toplantı yapmışlar ve F.Oflaz -kendine göre ihtar ama yönetmence tehdit algılanan- uyarıda bulunup Türkiye’deki polislerin %90’ının ülkücü olduğunu ve filmin bu senaryosuyla bu izinleri alabilmelerinin mümkün olmadığını belirtmiş ve eklemiş;filmin bazı bölümlerinde değişiklik yapılması gerektiğini,polisleri övücü diyalogların eklenmesi gerektiğini söylemiş ama yönetmen bunun için artık çok geç olduğunu,senaryonun filmin buraya kadar çekilmesinden sonra değişemeyeceğini belirtmiş.Bunun üzerine F.Oflaz benim çok güldüğüm cevabı vermiş; tanıdıkları bir ülkücü senarist olduğunu ve diyalogları istedikleri gibi değiştirebileceğini söylemiş.Yönetmenin eğer bunu kabul etmeyip filmi başka bir yerde mevcut senaryosuyla çekmesi durumunda da Papa suikastini rahatlıkla yapabilen bu grubun yönetmene ve ailesine yapabileceklerine değinmişler,yönetmende ürküp kabul etmek zorunda kalmış.Yani filmi iki versiyon halinde çekmemiş,tek versiyon var o da Türkiye’deki yetkililerin istediği gibi çekilmiş.Ya ben yanlış anladım ya da dergi eksik yazmış.Yanılıyorsam beni aydınlatın lütfen,sevinirim.
en basta niye sonunu deistirmisler anlamiyorum.. cok sacma bi son olmus ve türkleri neden türkler oynamamis anlamis deilim.. bi de kücük bi ayrinti bozkurtlar pusiyle geziyo :)) ama herseye ragmen kitabi icin izlenir bu film!!
Kitap çok kötüydü. Film çok kötü değil, sadece kötü. Neden? Çünkü alakası olmayan şeyler birbirine bağlanmış. Koskoca yazar, koskoca yönetmen ve ekibi Bozkurtların tipik özelliklerini bilemedilerse bu onların hatası ve eksikliği. Bozkurtların bıyıkları yok ama poşuları var??? BUna rağmen özellikle ilk 1 saat boyunca belirli bir düzey tutturuluyor gibi sanki. Filmin tamamına sinmiş o soğuk metalik renkler, puslu hava bir şekilde etkileyici. Korku efektleri ise gereksiz. 10 üzerinden 4
bir çırpıda okuduğum bi kitabın filmini sabırsızlıkla bekliyordum..o ararlar filmin çekildiğinide duymuştum. dün flmi izlemek nasip oldu bi çok kişi gibi benim içinde hayal kırıklığı oldu ama kitabı okumasaydım ki yanımdaki arkadaşımın öyleydi daha çok zevk alabilirdim..yinede film güzel keşke sonunu toparlayabilselerdi...
filmin son bölümlerine Osman Sınav 'ın da katkısı olmuş sanki.. kitabı daha önce ilgimi çekmemişti ama filmden sonra okuma ihtiyacı duydum tam olarak sindiremediğim için filmi... kısacası sıradanlığı aşamamış izlenilesi bir film....
Kitabı okumuş biri olarak inanılmaz hayal kırıklığına uğradım.Kitapla alakası bile yok filmin.Özellikle de ikinci yarısının.Filmden tipik bir action filmi izlemiş gibi çıktım.
doğrusunu isterseniz ben kitabı okuyan biri olarak pek beğenmedim kitap daha sürükleyiciydi!ama kitabı unutup filmi izlerseniz film bence gayet başarılıydı!gerilimi we aksiyonu bol olmuş tam jean reno ya uygundu yani!bence gidin bide siz izleyin!!!!!
kitap iyi, filmin ilk yarısı iyi ama sonu çok kötü olmuş yaaa. bir kere Grange'yi severim taktir edilmesi gereken bir yazar ama sanırım bütün türkleri kına yakan bıyıklı, çalışmayı sevmeyen ve terorist sanıyor. koptuğum nokta ise, filmin sonunda nevşehirdelerken, zeki'nin annayı kucaklayıp nemrut dağına çıkartmış olması. adıyamandaki nemrut dağı nasıl oluyor da nevşehire taşınıyor? yada zeki ışınlanıyor mu? anlayan beri gelsin...
Grange'in kitapları zatren sürükleyicliği ve etkileyicilğini satış oranları ile kanıtlmıştır. Dolaysıyla film de senaryo itibarı ile çok sağlam, kitaba göre değişen yerler olsa da. Ben Jean Reno'nun oyunculuğunu beğendim yine fransızlar kolayını busalar adamı her filmlerinde oynatacaklar hoş o oynamayınca Gerard Depardio sahneye geçiyor gerçi. Ancak Reno dışındaki oyunculukar göz doldurmadı açıkçası. Kadrajlar iyi, yönetmenin gerilim ve korkutma becerisi iyi olsa da hikaye biraz dağınık ve kopuk kalmış. En başta giriş sekansını fazla uzatmışlar sonunu daçabuk getirmişler gibi geldi bana. Yani sonu biraz aceleye gelmiş gibi duruyor. Yine de genelde beğendimi söylemek isterim fakatgönülisterdi ki ülke olarak bu file ortak olalım ve böylece anadolunun bağrında poşulu ve silahlı adamların olamayacağını anlatabileceğimizi, ne yazık ki çizilen suç dolu türkiye imajını yumuşatabileceğimizi umardım. Büyük beklentilere girmeden izleyin canınız sıkılmayacak ve hoşunuza gidecek. İyi seyirler.
Jean Christophe Grange in bahtsızlığından mıdır bilmem ama bu filmde bence kızıl nehirler gibi tam bir fiyasko... grange'ın yazmış olduğu o muhteşem kitaba neden sağdık kalmamışlar açıkçası anlayabilmiş deilim... filmin ilk yarısı güzel gibi ama ikinci yarısı orjinalliketen çok uzak ve açıkçası jean reno'nun böyle br filmde rol almasınada üzülmüş durumdayım... fillmdeki tek rolu bence filmi izlenebilir kılmak olmuş... keşke orjinal hikayeye sağdık kalınsaymış ortaya süper bir film çıkabilirmiş...
Öncelikle şunu belirtmem gerekir ki film ilk başta yönetmenlik deneyimi açısından oldukça başarılıydı.Kamera açıları mükemmeldi.Bununla beraber Hollywod filmlerini aratmayan patlama sahneleri,aksiyonnun büyük bir yoğunlukla hissedildi takip ve çatışma sahneleri çok iyi idi.Ayrıca Anna'nın gördüğü halisinasyonlarda ürkütücü sayılabilir.Bu anlamda makyaj tasarımları bana kalırsa başarılıydı.Fransız sinemasının büyük bir atağa kalktığının en büyük göstergesidir bu film.Ama bununla birlikte filme şöyle bir baktığımızda film Türk'leri bazen çeşitli işkence fantezileri,aptal batıl inançlara mensup insanlar olarakta göstermekten de aşağı kalmıyor.Film bugün ülkemizde hala devam eden sağcı-solcu tartışmasını anlatıyor.Sağcı olarak tarif edilenler de zaten Bozkurtlar.Türkiye'yi içini alan son derce politik temeller üstüne kurulu olan KURTLAR İMPARATORLUĞU,belki izleyicisine tam olarak istediğini vermekten uzak.Ama heycanlı ve yaratmış olduğu macera serüveni cezbedici.
filme sans eseri, hicbir önyargim veya dusuncem olmadan, yani nötr gittim ve oldukca negatif ciktim. son zamanlarda seyrettim en seyre degmez filmdi diyebilirim rahatlikla. her ne kadar filmin ilk yarisi surukleyici olsa da ikinci yarisi gercekten tam bir felaket, ozellikle de bir Turk icin.. Birinci yari icin 5/10, ikinci yari icin1/10
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.