<b>Şrek 3</b>: <br>Atalarının Düşkırıklığı
Yazar: Oktay Ege Kozak2001 yılında, o ana kadar Disney'in dizginlerini çektiği animasyon sektörünün arasından sıyrılan ilk Şrek vizyona girdiğinde, ne kadar olay yarattığını hatırlıyorum. Disney'in cılkı çıkana kadar üst üste vizyona soktuğu peri masalı animasyonu türüne getirdiği pop-kültür yaklaşımı, acımasız, bazen fazla yetişkin espri anlayışı ile film, Amerikan animasyon sinemasında yeni bir kapının açıldığını müjdeliyordu. Sonuçta hangi Disney filmi, arka planda Smash Mouth çalarken ön planda yeşil renkli grotesk bir devin, banyo yaptığı bataklığın içinde gaz çıkararak balıkları öldürdüğü bir açılış sekansına sahip?
Fakat ne yazık ki, Şrek ile başlayan popüler kültür/klasik rock şarkıları/modern peri masalı karışımı bu formül, son altı sene içinde o kadar çok denendi, o kadar değişik permutasyondan geçti ki, Şrek'in o orjinal, eğlenceli, kahkahalar attıran formülü, Disney'in tipik peri masalı formülünün yerini almış durumda. İlk Şrek filmini, ne kadar değişik, ne kadar yeni bir ürüne imza attıklarını biliyormuşcasına umarsız bir tutku ve sınırsız hayal gücü ile biraraya getiren Dreamworks'ün animasyon bölümü, 2004 yılında sıra Şrek 2'ye geldiğinde her ne kadar ilk filmde gösterdikleri başarıyı sergileyemeseler de, en azından çantada bir kaç yeni numara, arabada bir kaç damla benzin kalmasından yararlanarak eğlenceli, rahat rahat vakit geçirten şirin bir devam filmini ortaya koydular.
Sıra Şrek 3'e geldiğinde ise artık çanta boş ve arabada tek damla benzin kalmamış. Yani Şrek 3, yapımcıların gün be gün alacakları paranın hesabını yaptıkları, zorlama bir izlenim veren, olabildiğince yavan bir devam filmi. Tabi ki ilk vizyona girdiğinde büyük beğeni ile karşılanan, zamanında orjinal gelen formülün, artık Hollywood'un en klişe para kazanma aracına dönüşmesi, bu yüzden Şrek 3'ün dedesi Şrek 1'in, bir bakıma bu yeni bölümün kuyusunu kazması işleri kolaylaştırmıyor.
Şrek 3, bir bakıma Şrek 2'nin hikayesini devam ettiriyor, yani Şrek 2'yi izlemeyenler Şrek 3'te bazı karakterlerin veya hikayelerin nereden kaynaklandığını anlamayabilirler. İkinci filmde, Fiona ile evlenip kral olma hayalleri yerle bir olan Prens Charming, Far Far Away'de (Bir çeşit peri masalı New York'u) yaşayan bütün kötü karakterleri bir araya toplayarak Şrek'in krallığını yerle bir etmeye hazırlanır. Bu arada, Fiona'nın kurbağa babasının ölümü yüzünden (İlginçtir, filmin en komik sahnesi) kral olmayı hiç istememesine rağmen krallığı ele almak zorunda kalan Şrek, Arthur isimli uzak bir akrabanın varlığını öğrenir. Şrek, Arthur'u kral olmaya ikna etmek için yola koyulur. Bu arada, Prens Charming'in saldırısına karşı krallığı korumak Fiona'ya kalmıştır.
Şrek 3'ün en büyük problemi, "Ne gerekirse yapalım da parayı alalım" tarzı bakış açısı. Senaryosundan ses performanslarına, ince esprilerinden pop-kültürü referanslarına kadar gayet olabildiğince ortadan giden, baştan sona monoton bir devam filmi var karşımızda. Aslında eldeki film Şrek 3 olmasa da mesela Orman Çetesi 2 olsa bu kadar sert üzerine gitmezdim herhalde. Fakat bu yeni animasyon türünün kapısını açan bir seriden daha büyük beklentilerimizin olması, bu türü daha da orjinal, önü görülmemiş düzeylere taşıyıp sınırları zorlamasını ümit etmemiz, çok da şaşırtıcı bir istek olmamalı.
Şrek'in her bölümünde kullanılan, bu sayede serinin her hayranının merakla beklediği, popüler rock şarkılarının zekice kullanıldığı aksiyon sahnelerini ele alalım. İlk filmde profesyonel güreşe gönderme yapan sahnede Joan Jett'in Bad Reputation'un çalması veya ikinci filmde Peri Anne'nin 80lerin ikon şarkısı I Need a Hero'yu söylemesi gibi. Şrek 3 ise kullandığı müziğin kalitesini bir derece yükseltiyor. Paul McCartney'in Live and Let Die ve özellikle Led Zeppelin'in Immigrant Song gibi örnekler filmin ses kaydını süslüyor. Ama ne yazık ki bu şarkılar, çok kısa ve gereksiz bağlamlarda kullanılarak akıllıca elden geçirilmiş sahneler olmaktan çıkıp, yapımcıların "Bakın hangi şarkıları kullandık. Ne kadar paramız var" tarzı küstahlıkta bulundukları, yavan bir hava yaratıyor.
Özellikle Led Zeppelin'e çok şaşırdım. Yıllardır hiç bir filme kullanım hakkı vermeyen, Hababam Rock'a bile yalvar yakar zar zor kullanım hakkı veren grubun, en ünlü şarkılarından birinin Şrek 3'te iki saniye süren gereksiz bir sahnede kullanılmasına izin vermiş olmaları ilginç. Plant ve Page'in şu günlerde paraya ihtiyaçları var herhalde.
Aslına bakarsanız biraz fazla sert eleştiriyorum Şrek 3'ü. Sonuçta film, az da olsa bir-iki saat boyunca çocuklarınızın ilgisini çekecektir. Sizinde arada bir kaç espriye katıla katıla güleceğinizden eminim. Eninde sonunda gayet ortalama, diğer monoton animasyon örneklerinde görmeye alıştığımız tarzda bir eğlence bekliyor sizi. Benim kendi beklentilerimi yüksekte tutmuş olmam, bu yüzden bu üçüncü film üzerine hayal kırıklığı yaşamam, sizin orta karar eğlencenizi bozmamalı.
Bu son yorumdan bir anlam çıkartmak için sözlükte "Pasif-agresif"in tanımına bakın.