En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
Zafer Sarac
87 değerlendirmeler
Takip Et!
4,0
25 Mart 2007 tarihinde eklendi
izlenmesi gereken bir film gerçekten harika olmuş yine afrika kıtasındaki olumsuzlukların tam manasıyla çok iyi yansıtıldığı filmde vurgululanmak istenilen gerçek hiçbir şekilde yadsınamaz bu kıtada gerçek manada büyük bir dram var belki bu filmde anlatılanlara şahit olursanız bunu daha iyi anlayacaksınız
GERçekK BİR KaLP TAşıyan VE Vijdan duygusu olan insanların İÇinİ ÜRperteceEK BİR FiLM...VE DE Çocuklar İşiN İçinE girdimi duygular DOruk Noktasında..BU VAhşetleRİ YApabilecek İNsanlarla AYnI HavaYI SOlumaktaN ÖTürü kendinize bile kızacaksınız!!! MUTlaka İZlenmeLİ
arkadaşlar inanın son zamanlarda izlediğim en müthiş filmdi desem abartı olmaz.insan bu kadarmı güzel anlatır bazı şeyleri.her yönüyle süper bir film.filmin felsefesi var bir kere.ve bir amacı var aynı zamanda.anlatmak istediklerini yalın bir ifadeyle sade bir anlatımla anlatıyor ve amacına ulaşıyor.sosyal bir amaç güttüğü belli filmin.kafa karıştırmadan yapıyor bazı şeyleri ve herkesin anlayabileceği bir dil kullanıyor.bir sanat şaheseri var karşımızda sevgili sinemaseverler.ne kadar övsek az bu filmi.filmde bence tek eksik(o kadar kusur kadı kıznda da olur)tutsi milislerinin ve askerlerinin hiç gösterilmemesi.asker yönünden hep hutu askerleri ve milisleri ele alınıyor.ama tutsi milisleri hiç gösterilmiyor.ama filmin ve gerçek hayatta düğümün çözülmesinde tutsi milisleri var.ama filmde hiç göremiyoruz tutsi milislerini.ama üzerinde durmuyorum bu küçük ayrıntının.film anlatmak istediğini çok güzel anlatıyor ve mesajı veriyor.tebrik ediyorum bende bu filme emeği geçen herkesi.
Sözün bittiği noktadaki bir dilsizliğe hapsolmadan bu film sonrası birşeyler yazılabilir mi?’’Babam için’’,’’o da bir ana’’filmlerinin senaristi Terry George bu sefer karşımıza yönetmen olarak çıkarken,politik hassasiyetini hiç de yitirmediğini bir kez daha ortaya koyuyor.İRA odaklı filmlerinde yakaladığı sarsıcı,bir o kadar da vicdanları harekete geçiren dili bu filmine de taşırken,yalnızca ’’Kara Afrika’’nın dram yüklü bir sayfasını değil, insanlığın ve medeniyetin gark olduğu acınaklı noktayı da gözler önüne seriyor. Fazla değil;bundan sadece 13 yıl önce Rwanda’da ortaya çıkan o ürpertici tablo kimlerin eseridir'Rwanda’nın siyasi tarihine baktığımızda görürüz ki bu ülke Belçikalıların ve Fransızların koloniyal yönetimi altındadır.Kaderleri ’’Vahşi Batılılara’’terk edilmiş bu ülkenin vatandaşları sömürülmüş,üstüne üstlük ayrıştırılmıştır.Birbirinin aynısı insanlar ’’hutular’’ve ’’tutsiler’’diye ikiye ayrılmıştır.’’Medeni Batı’’nın ayrıştırma çıtası irkçı bir çıtadır.Onların koyduğu çıtaya göre güya ’’rengi açık boyu uzun olanlar’’ tutsilerdir.Yönetim önce onlara verilir.Belçikanın askerlerini çekme kararı aldığı dönemde ise yeni gözdeleri hutular olacaktır.Aynı ülkenin insanlarını birbirine düşürmek için karılan emperyalist kartlar meyvelerini verecek ve ülke bir iç savaşa sürüklenecektir.Bundan sonrası ise medeniyet yaftası altına gizlenenlerin kağıttan medeniyetlerinin nasıl bir vahset zırhına ve vurdumduymazlığına büründüğünü gözlemleyebilmekle ilgilidir. Emperyalist proje hasıl olmuştur.Rwanda yenik düşmüştür.Bu çıplak gerçekliğin gerisinde gördüğümüz ise insanlığın ortak vicdanının yenik düştüğüdür.Bizler insanlığın bir parçası olarak yenik düşmüşüzdür seyirci kalarak,göz yumarak.1994 yılında 100 gün içerisinde 1 milyona yakın insanın ölümünü kayıtsız gözlerle izleyen vurdumduymazlık,insanlık ahlakının çöküşünün somut bir göstergesi olmuştur... Rwanda da rezalet paçadan akmaktadır.Barış görüşmesi yapmak için yola koyulan Hutulu devlet adamı Habyarimana’nın uçağının düşürülmesiyle hiddetleri kabaran Hutulular Çin’den ithal ettikleri palalarla saldırırlar tutsilere.(zira kurşun alacak paraları bile yoktur).Bir iç savaşa sürüklenmekte olan ülkede BM olaylara müdahele edemediği gibi,ortaya çıkan kirin de adeta bir parçası haline gelmiştir.İddaalara göre Habyarimana’nın uçağını düşüren füzeler Bir’leş’miş Milletlerin denetimi altında bulunan bir bölgeden atılmış;uçağa ait olduğu belirtilen kara kutuda ’’hasıraltı etme’’operasyonuyla gözlerden kaçırılmaya çalışılmıştır.Sonraları BM binasında dolaba kilitlenmiş halde ele geçen ’’kara kutu’’,skandallar silsilesinin içinde küçük bir ayrıntı olarak kalacaktır... Terry George’un filmini izlerken iliklerime kadar hissettiğm o utanç duygusunu anlatabilmem mümkün değil.Oteldeki insanların tedirgin bekleyişleri,Batılıların vurdumduymazlığı ve hançerli bir ’’mukadderat’’.Afrika’nın bir türlü yenemediği makus talihi... İnsan olarak bizlere düşen filmin aslında orada bitmediğini görmek,günümüzde de farklı bölgelerde farklı insanların üzerinde çevrilen ’’kirli filmleri’’göz önüne alarak, zalimin gaddarlığına karşı mazlumun yanında saf tutmaktır. Zira ortak bir insanlık vicdanı ancak bu sayede yaratılabilir...
aslında her şeyi bu kadar açık açık anlatan bir filmin üzerine bir iki kelam etmek hiçbir anlam ifade etmiyor.ama illa söyleyeceğiz ya söyleyelim.her şeyden önce filmi oyuncuyu her şeyi bırakın.800,000 tutsinin 2-3 ay içerisinde katledilmesi ve buna bütün dünyanın seyirci kalması.hatta tutsi - huti ayrımını bile bu medeniyet dediğimz ülkelerin yapması ve katliam ordularını desteklemesi bunlar yetmiyormuş gibi kendi vatandaşlarını oradan kaçırması, BM askerlerini geri çekmesi hatta ve hatta ordan katliam haberleri gelirken hala otellerinin prestijini düşünüyor olmaları ve diğer yandan ordaki insanları birbirlerini katletmek için bırakmaları.şunun şurasında 10 yıl önce olmuş bir şeyden bahsediyoruz.gerçekten inanılmaz ve film bunu gözümüze batırıyor gerçekten.o yüzden mutlaka izlenmeli önemi ve anlamı iyi tartılmalı.insan denen mahluğun vahşiliğine tanık olunmalı..
Fransızların iki halkı birbirine kışkırtması sonucu oluşan soykırımı anlatan gerçek bir insanlık dramı.. tıpkı bosna da olduğu gibi.. izlerken duygularınıza hakim olamayabilirsiniz..
Bizlere gelişmemiş yada gelişmekte olan gibi adlar takan 'gelişmişler'in yeryüzünde sorun yaratmadıkları toprak parçası kaldı mı acaba. Onların gelişmişliklerinin yani zenginliklerinin arkasında başkalarının kanları ve gözyaşları var.Ruanda’daki soykırım yakın zamanda oldu ama acaba bilgiye ulaşma imkanı olan kaç kişi tarafından biliniyordu. Ben 'sanat sanat için olmalı' diyenlerdenim ama sanata biraz siyaset ve tepki katılınca süper oluyor. Bu film de, eleştirilebilecek yanlarına rağmen, dünyada dönen dolaplardan habersizlere bir şeyler anlatmaya çalıştığı için izlenmesi gereken iyi bir film.
bu tur fılmlerı bızlerden cok kendılerını buyuk sanan ama aslında herkestende daha kucuk olan devletlerın gozunun ıcıne ıcıne sokulması gerekn bır fılmdır.1 mılyon ınsanın olumune sebep olan bu hazin olayın beyazperdeye yansıdıgı bu fılmı herkesın ızlemesını oneriyorum...
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.