Hotel Rwanda - Beyazperde.com eleştirisi : Gözümüzün Önünde Soykırım

Terry George, öncelikle Jim Sheridan'ın senaryo ortağı olarak adını duyurmuştur. Birlikte yazdıkları ve Sheridan'ın yönettiği Babam İçin(In The Name Of The Father) ile Oscar'a aday gösterilmiştir. Birlikte daha sonra Boksör'ün (The Boxer) senaryosunu da yazmışlardır. Bu arada, George ilk yönetmenlik denemesi O da Bir Ana (Some Mother's Son) ile IRA meselesi ve genel olarak siyasi duyarlılığını bir kez daha göstermiştir.

Hotel Rwanda, yönetmen olarak ikinci sinema filmi. Geçtiğimiz yıl Toronto Film Festivali'nde İzleyici Ödülü'nü kazanarak dikkati çeken yapım, daha sonra 3 dalda Oscar'a aday gösterilmeyi de başarmıştı. 1994 yılında, tüm dünyanın gözleri önünde, Ruanda'da gerçekleştirilen etnik katliamın anlatıldığı film, her şeyden önce önemli bir sinema eseri.

Sinemasal başarısı ise tek bir şeye dayanıyor: basitliğe. Bu tür filmler için çok önemli bir meziyet bu. Çünkü kısıtlı bir seyirci kitlesine ulaşan, sert ve karanlık bir film yapmakla aslında pek bir şey başarmış olmuyorsunuz. Önemli olan, insanlara ulaşmak ve bir bilinç, bir tepki oluşturmak. Benzeri olaylar halen yaşanıyor. Darfur'da meydana gelen etnik temizliğe karşı dünya yeterince duyarlılık gösterdi mi? Yapılması gereken, insanların görmesini, düşünmesini ve harekete geçmesini sağlamak.

Ve eğer seçtiğiniz araç sinemaysa, mümkün olduğunca çok insana ulaşabilmeniz gerekir. Hotel Rwanda, elbette bir aksiyon filmi değil. Ama hikayesini basitçe, seyircinin kolaylıkla özdeşleşme sağlayabileceği karakterler üzerinden anlatan bir film. İşte bu yüzden, dünyanın her yerindeki seyircilerden olumlu tepkiler aldı. Ve işte bu yüzden, amacına ulaştı.

Oscar adaylıklarının ardında bile bu var aslında. Ne erkek oyuncu dalında aday olan Don Cheadle çok karmaşık, üstün bir performans sunuyor; ne de Yardımcı Kadın Oyuncu adayı olan Sophie Okonedo. Filme üçüncü adaylığını getiren senaryo da oldukça klasik yolları takip ediyor. Ama bu filmin öneminin ve seyirciye ulaşma potansiyelinin farkında olan ödül kurumları, aslında bahsi geçen kategorilerde çok daha güçlü isimler olduğu halde, Hotel Rwanda'yı desteklemeyi tercih ettiler. Bu sayede, filmin daha fazla insana ulaşmasına da katkıda bulundular.

Hotel Rwanda'yı seyredin. Her şeyden önce, mütevazı ama tıkır tıkır işleyen, iyi bir klasik sinema örneği izleyeceksiniz. Ve aynı zamanda, gezegenimizin yakın geçmişindeki bir utanç sayfasına tanıklık edeceksiniz. Bu bir bilinçlenme süreci. Herhangi bir yerde gerçekleşen zulme karşı artık sessiz kalmayan bir dünyaya ihtiyacımız var. Görmediğimiz yerlerdeki, tanımadığımız, belki renkleri ya da yaşam biçimleri bizden farklı insanların hayatlarına da duyarlı olmayı öğrenmeliyiz. Sinema, bu açıdan insanları değiştirme gücü olan bir araç. Hotel Rwanda da bu misyona mükemmel bir şekilde hizmet eden, önemli bir film.