En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
gokhan-lynch
Takipçi
70 değerlendirmeler
Takip Et!
5,0
4 Ekim 2004 tarihinde eklendi
(İzlemeyenlerin okumaması üzerine yazılmıştır.) İlk önce izlediğimiz bir film değil... bir belgesel. Eğer izlediğimiz şeye bu yönden bakacak olursak çok keyif alabiliriz. Ne gariptir ben film diye izleyekoyulmuştum yine de keyif aldım.
Kusursuz insan nasıl olur? Kusursuz insan nasıl yer, nasıl içer? Kusursuz insan ne yapar? Tüm bu soru/sorunların karşılayıcısı Jorgen Leht. Zamanında yaptığı bu film trier ye göre bir başyapıt. Hal böyle olunca ondan bu filmi kötüleştirmesini istiyor. Fakat bir yılan sinsiliği ve bir çakal gibi kurnazlığınca. Filmin son sahnesine dek asıl anlatılmak istenilenden kuşku duymaya başlıyoruz. "ya bu nedir? Şimdi oturup deneysel bir şey mi izlicezzz!" derken trier darbeyi vuruyor; "bu yaptığın filmler çok iyi Jorgen. Ben iğrenç bir şey görmek istiyorum!" dedikten sonra, hah işte trier meydanda diyoruz. Ama Trier sandığımızdan daha da kurnaz.
İşin özüne döneyim... bu bir "entellere sesleniş" filmi değil. Trier o vurucu kimliğini üzerinden atmadan yine soruyor: ben sana kısıtlama getirmeseydim bu iyi filmleri nasıl yapardın? Haaa demek bizim çakal bunu kurgulamış diyoruz ki birden olay değişiyor.
Jorgen prova yapıyor. Kusursuz insan nasıl düşer? Yere düşmeye çalışıyor... olmadı. Bir daha deniyor. Bu arada bir dış ses: kusursuz insan işte böyle düşer.
Trier eminim ki jorgen'i oldukça kusursuz buluyor ama eleştirirkende kusursuzca yerin dibine sokuyor.
Açıkçası dogma akımı hoşuma gitmiyor çünkü onların aşırı gerçekçilikleri (senaryo dışında görüntü yönetimi vs.) hoşuma gitmiyor bana göre sinema bir büyü işi bu yüzden sevemiyorum ama izxlerken hiç sıkılmam bu filmde ilgimi çekiyor trierin hasta ruhuna sempati duyuyorum galiba....ama sinemada izleyemem bana göre değil...
arkadaşlar hiç kusura bakmayın ama siz film diyince herhalde tom cruiselu, nicole kidmanlı filmler bekliyosunuz belgesel nitelikli film diye buna denir. film yapımının öyküsü gibi bir nevi.lars von trier yine harikalar yaratmış bence. artık biraz geliştirin kendinizi.
Film bilinen keskinTrıer zekasının tüm unsurlarını içinde barındıran görsel,işitsel anlamda,metin okumalarıyla ve girdap gibi içine çeken detaylarıyla tam bir Trıer-beyin egzersizi.Trıerin koydugu sert ve zorlayıcı bariyerlerini aşarak oluşturdugu enfes atmosferiyle seyirci ve Trıer üzerinde bir yıldırım etkisi yaratıyor.Belgesel-yarı kurmaca havasındaki filmdeki iki yönetmenin düelloları ve düetleri bizleri ilginç bir serüvene ortak ediyorlar.Sinemanın muhalif,sert,umutsuz,dindar ,minimalist ve tokat etkisi yaratan yönetmenden "iyi bir film ayakkabının içinde kalmış taşa benzer."kıvamında sıra dışı ve akıllara durgunluk veren bir çalışma.
çok orjinal.özellikle sondaki mektup filmi acımasızca eleştirenlere bir tokat gibi.bu arada olumlu görüşlerin fazlalıkta olduğu bu filmin puanı çok düşük gibi
İyi bir yönetmen olmak kesinlikle yetenek gerektiren bir şey. Farklı düşünmeyi, yaratıcılığın sınırlarını zorlamayı ve iyi yönetmenliği, yeteneği, yeteneği, yeteneği bu filmde görebilirsiniz. (Belegeselimsi bu) Film bazı yerlerde sıkıcılaşabilir; ama sinemayla ve yönetmenlikle ilgileniyorsanız bu filmi izlemelisiniz.
avrupa sineması'nın son dönemdeki en önemli ismi, dogme akımının lideri, hani derler ya "yaramaz provekatör dahi çocuk" Trier'in imzası bulunan bi ilginç filmi elbette ki merakla bekliyoruz. Yarın sabahtan, mümkünse ilk seanstan gidilip görülecek...
kusursuz insan nasıl olur? kusursuz insan nasıl düşer? işte iki kusursuz yönetmenden kusursuz bir film. dünyanın en dahi ve kusursuz yönetmeninden jorgen leth’e bir saygı duruşu ve canlandırma operasyonu... gerçektende kusursuz ve dahice bir film çıkmış ortaya.
Lars Von Trier’in kibirine dayanabilmek kolay değil tabii :) önce konu baya ilgimi çekmişti,Lars Von Trier’in Leth’in önüne koyacağı beş engelin ayrı ayrı tadını çıkaracağımızı düşünmüştüm ancak çok farklı işlemiş bunu,tadını çıkarmak biraz zor oldu açıkcası.Lars Von Trier’i seviyor ve takip ediyorsanız kaçırmayın...
filmi izlemedim henüz, bir yorum yapamıycam ama 'thesaintt'in yapmış oldugu "...daha da kötüsü bunu begenen insanlar var" sözü dogrusu bana dokundu. insanların farklı seyleri sevmesinin yadırganması; ille de benim sevdigim en dogrusudur gibi bi yaklasımı benimseyemedigimi söylemek istedim. Ayrıca sinemanın büyüsünden bahseden birinin sinemaya ve emege saygı duymasını beklerken; bir filmi ,ne kadar kötü bulursa bulsun, yarıda bırakıp çıkmasını yadırgadım. tabi ki bunlar benim düsüncemdir, kimseyi baglamaz ve kötü bir niyet içermez... hoscakalın.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.