Ortalama puan
4,2
1196 Puanlama
Pi'nin Yaşamı hakkında görüşlerin ?

45 Kullanıcı yorumları

5
9 Eleştiri
4
22 Eleştiri
3
13 Eleştiri
2
1 Eleştiri
1
0 Eleştiri
0
0 Eleştiri
4,0
21 Nisan 2014 tarihinde eklendi
Son derece başarılı ve sürükleyici. Çok beğendiğimi söylemeliyim.
4,5
20 Ağustos 2013 tarihinde eklendi
Müthiş bir görsel yoğunluğu olan izlenilmesi gereken bir film. Sadece sonuyla ve görsel efektleriyle değerlendirmek yanlış olur. Filmin içinde bolca metaforlar iki ana metafor üzerinde gidiyor: Kaplan ve ada. Dikkatle izleyin, gerçektende çok fazla gönderme ve metaforlar var filmde.
4,5
29 Eylül 2013 tarihinde eklendi
Film bir başyapıt. Muhteşem bir si, görsel efektleri ile filmin içine giriyorsun ve çıkmak istemiyorsun. Ayrıca 3D' si de gayet iyiydi. Bu film bu yıl izlediğim en iyi film! 5/5. Mutlaka izleyin.
4,0
23 Mayıs 2014 tarihinde eklendi
çok başarılı bir filmdi 3d ile daha farklı tavsiye ederim
4,0
1 Kasım 2013 tarihinde eklendi
4 Dalda Oscar heykelciğini havaya kaldıran “Life Of Pi” her bir karesi, duvarları süsleyecek kadar güzel tablolardan oluşan, büyüleyici bir resim sergisini andırıyor. Sıradışı hikayesinin yanı sıra görsel açıdan sinema seyircisini fazlası ile doyuruyor. Bu yüzden kesinlikle sinemada izlenmeli, bu emek çük ekranlarda heba edilmemeli. Son dönemlerde konu sıkıntısı çeken sinema sektörünün kurtarıcısı olan edebiyat dünyası, bu filmin de yaşam kaynağı olmuş. Kanadalı Yazar Yarın Martel’in, film ile aynı ismi taşıyan kitabından uyarlanan Life Of Pi, Brokeback Mountain, Kaplan ve Ejderha gibi Oscar’lı filmlerin Çinli Yönetmeni Ang Lee’nin usta Yönetmenliği ile beyazperdede hayat buluyor ve gerçek bir şaheseri olarak karşımıza çıkıyor. Tek kişilik oyuncu performansları bazı filmleri sıkıcı hale getirebiliyor, bu filmin avantajı ise hikayenin duraksadığı bölümlerde kendinizi muhteşem görsel efektleri, ağzınız açık seyrederken buluyorsunuz. Taking Woodstock (Özgür Woodstock) filminde Ang Lee’nin uçuk hayal gücüne birkaç sahnede tanık olmuştuk. Bu filmde de özellikle Pi’nin Bengal Kaplanının nereye baktığını merak ettiği sahnede balıklardan, hayvanat bahçesine, ordan geride bıraktığı kız arkadaşına ve batan gemiye kadar uzanan halüsülasyonlar, ünlü yönetmenin keyif verici maddeler kullandığının şahidi adeta. Adam uçmuş diyorsunuz.

Bengal Kaplanı (Richard Parker) ile başrolü paylaşan hintli aktör Suraj Sharma’nın ilk filmi olmasından mütevellit vasatı geçemiyor. Buda Boolywood sinemasındaki abartılı oyunculuklardan zaman zaman esintiler sunmasından ötürü olsa gerek, pek kanımız ısınamadı ve animasyon kaplanın gerçekçiliğinin gölgesinde kaldı. Genelde hayvan ve insanın irtibatta olduğu filmlerde, hayvanlar insani duygulara meyil etmeye başlar film ilerledikçe, La Fontaine masallarına doğru yol alır. Bu filmin bir güzel yanıda, Richard Parker (İngiliz sol bek ismi gibi bu arada) kaplan gibi kaplan olarak tüm film delikanlılığını koruyor. Film hikaye açısından Cast Away gibi doğayla baş etmeye çalışan insanoğlu mantığında gözüksede, hikayenin altında yatan metaforlar ve kaplan, canlıları yiyen asit adası, ayağı kırık zebra, sırtlan, anne orangutan ve asit adasındaki mirketlerin altında yatan sembollere kafa yorunca film bittikten sonra dahi düşünmeye, yeni metaforlar bulmaya devam ediyorsunuz. Filmin sonunda Pi’nin anlattığı hikayede izleyiciye bak bir de buna inanabilirsin sana alternatifte veriyorum diyor.
4,5
18 Mart 2013 tarihinde eklendi
Son zamanlar izlediklerim arasında kesinlikle en iyisiydi bu film. İlk başta izlemekten kaçtık ama sonradan izlemeye karar verdik ve muhteşem bir film ile karşılaştık. Bazıları ilk bölüm çok uzun, sonu böyle kötü gibi yorumlar yapmış ama ben baştan sona anlatılan herşeyi heyecanımı yitirmedim izledim ve çok keyif aldım. Bide bu filmi 3D'siz izledim buna rağmen efektlerden etkilendim. 3D'li hali eminim filmi daha yüksek yerlere taşımıştır. Bu film bir süre aklımdan hiç çıkmayacak herkese tavsiye ederim.
4,5
18 Nisan 2020 tarihinde eklendi
Uzun süre etkisinde kalacağınız bir film. Oyuncular, konu, hikaye akışı her şey harika. Tavsiye edeceğim filmler arasında ilk 10'da yerini aldı.
4,0
5 Ocak 2013 tarihinde eklendi
Öncelikle film 3D çekimin hakkını veriyor,şimdiye kadar çekilen 3d filmelerde düzgün bir 3d sahnesi yoktu,ama bu film 3d izlenmeli,hele başını hiç kaçırmayın,tam bir 3d şöleni,filme gelince:İzlenmesi gereken ,kaçırılmaması gereken ,başarılı bir film olmuş.
4,0
17 Mart 2023 tarihinde eklendi
İzlenmesi gereken güzel bir okyanusun ortasında hayatta kalma hikayesi özetle. Duygu yoğunluklu bir film.
İzlenir mi? İzlenmez mi?
- İzlenir.
4,5
6 Ocak 2013 tarihinde eklendi
İnsana, yaşama ait soruları olan ve bu sorulara cevap için yazılmış bir romandan uyarlanan harika bir senaryonun, mükemmel bir sinema görselliğiyle, büyüleyici ve eşsiz bir anlatımın üzerine birde muhteşem film müzikleri de eklenince ortaya böyle bir şaheser film çıkmış.......
4,0
31 Aralık 2012 tarihinde eklendi
Ben beğendim açıkcası;görsel şölen,efektler keyifliydi..akıcı gidiyor,sıkılmıyorsun..Suraj ın ilk deneyimi olmasına rağmen iyi oynamış..kaplan da başarılıydı :)Sonundaki bir kaç sahne gerçekten gereksiz olmuş..
4,0
29 Ocak 2013 tarihinde eklendi
Filmin başında biraz sıkılsam da, ilk kısımdan sonra sandal bölümünde film güzelleşiyor. Sandal bölümü çok güzel yapmışlar.
4,0
9 Ocak 2013 tarihinde eklendi
"Brokeback Mountain" eseriyle hayran olduğum Ang Lee'nin yeni filminde tam bir görsel şölene tanık oldum. 3d filmlerle ilgili anılarım pek iyi olmamıştır ama Life of Pi de bu teknoloji gayet temiz ve akıcı kullanılmış.Filmin tadını tam olarak çıkarmak isteyen arkadaşlar film vizyondan kalkmadan önce yakalayın, aradığınızı bulacaksınız.
Hikayeye gelince öncellikle Ang Lee kitaba sadık kalmaya çalışmış kamerasının açıları bile kitapla doğru orantıdaydı. Anlatmak istediğim bu filmdeki farkı Ang Lee'den çok filmin görüntü yönetmeni Claudio Miranda yaratmış -hele kaplanımızın sahneleri ve fırtına sahneleri- ki kendisi "Figt Club", "Seven" ve "The Curious Case of Benjamin Button" filmleriyle adından söz ettirmiştir ve bir de oscar adaylığı vardır. Bu sene de görüntü yönetmenliğinde o oscara da ulaşacaktır. Tek rakibi "Skyfall" olabilir. Görüntü yönetmeninden bu kadar bahsettim çünkü filme etkisi çok büyük.
Konuya gelince görsel yönü ağır basan filmlerin altında pek mesaj verme kaygısı yatmaz ki seyircide bunu aramaz sadece görselliğe bırakır kendini. Ama Life of Pi üç dine de atıfta bulunup bir hoşgörü dileniyor seyirciden niye mi filmin en sonunda anlatınlan ve kafaları karıştıran ikinci hikaye için. O ikinci hikaye gelirsek tam anlamıyla seyircide soğuk duş etkisi bırakıyor. Sizi o serüvensi hikayeye öyle inandırıyor o serüvensi hikaye sizi öyle içine çekiyor ki ikinci hikayeyi duymak seyirciyi biraz rahatsız ediyor. İşte bu ikinci hikayedeki insanlık dışı vahşet için filmin başında bütün dinlerden hoşgörü dileniyor. Tabi hangi hikayeye inanacağınız size kalmış ki 21. yy dan itibaren moda olan filmin sonunu seyirciye bırak ekolünün bir ürünü bu.
Filme karşı iki olumsuz eleştirim olacak ilki Ang Lee gibi usta bir Hollywood yönetmeninin filme kendinden pek fazla bir şey katmaması. İkincisi ise final kısmının aceleye getirilmesi. İkinci eleştirimi seyirciyi hazırlıksız yakalayıp şaşırtalım gibi bir düşünceden dolayı doğduğunu varsayarsak anlayabilirim. Ama Ang Lee'nin kamerasını tembel kullanması pek anlayamam ki kendisini 10 ocakta açıklanacak olan oscar adaylarında en iyi yönetmen dalında ilk beşte görmezsem hiç şaşırmam.
Bu eleştiriyi yazmamın temel nedeni filme karşı sizleri daha meraklı bir hale getirmekti. Çünkü kesinlikle izlenmesi gereken bir yapıt. Sağlam bir senaryonun üstün bir teknikle buluştuğu filmleri günümüzde pek bulamıyoruz. Bulmuşken de kaçırmayalım...
4,0
25 Ocak 2013 tarihinde eklendi
Hayatın ne zaman ne getireceği belli olmazı güzel işlemişler
4,0
8 Nisan 2013 tarihinde eklendi
Güzel görüntüler, farklı konu insanı adeta büyülüyor. Önyargısız izleyin derim, aklınızdan çıkmayacak...
Daha Fazlasını Göster