Cennetin Krallığı eleştirileri

Selahattin Eyyubi nin, yerden haçı kaldırdığı sahne, çok başarılı bir sahneydi...

BAZI ARKADAŞLAR FİLMİN TARİHE UYMADIÐINI VE TÜM KARAKTERLERİN UYDURMA OLDUÐUNU BELİRTMİŞLER.GERÇEKTEN DE DEMİRCİ BALIAN BİR ASİLİN OÐLUYDU VE KUDÜS`E GİDİP ORAYA YERLEŞMİŞTİ.AYRICA PRENSES SYBILLA İLE AŞK YAŞAMIŞ VE KENDİSİNE KRALLIK TEKLİF EDİLMESİNE RAÐMEN KABUL ETMEMİŞ VE KUDÜS KENTİNİ ARAP KUŞATMASI SIRASINDA SAVUNMUŞTUR.DAHA SONRA DA AVRUPA`YA GERİ DÖNMÜŞTÜR.ANA HATLARI BU YAZDIÐIM GERÇEK OLAYLARDAN OLUŞAN FİLMİN AYRINTILARI DA ELBETTE KURMACA ÖYKÜLERLE DOLUDUR...

Filmin normal versiyonu bence son yıllarda çekilmiş epiklerin içerisinde en iyi olarak anılmayı hak ediyordu,fakat senaryodaki pek çok doldurulmamış ve eksik bırakılmış nokta da dikkatimi çekmişti.Ben böyle düşünürken filmin Ridley Scott'ın istediği şekliyle bir extented cut(yönetmenin kurgusu)versiyonu olduğunu öğrendim ve dvdsini internet üzerinden getirttim(Türkiye'de satılmıyor).Öncelikle filme eklenen sürenin 45dk olduğunu ve bununla filmin 3 saate uzadığını belirtmek gerek,eklenmiş sahneler gelirsek eklenme değil de bir çıkarılma olduğunu hemen söylemek gerek,yani yeni görülen sahneler aslında filmin olması gereken sahneleri ve stüdyo tarafından hunharca kesilmişler.O kadar çok değişiklik,açıklama,yeni karakterler,olanların geliştirilmesi ve tabii ki daha çok kan vahşet sahnesi var ki apayrı bir film izlediğinizi düşünebilirsiniz.Bir kere Balian'ın babası gerçekten çok daha iyi işlenmiş ve eklenen diaolgları onun motivasyonunu daha iyi anlamamızı sağlamış,Balian'ın çektiği acıyı daha iyi anlamamızı(ve karısının neden intihar ettiğini anlatan)sağlayan sahneler karakteri daha dokunaklı ve kırılgan kılarak geçirdiği değişimi daha etkileyici kılmış,ayrıca Balian'ın başlangıçta öldürdüğü rahip onun kardeşi ve onun eklenmiş sahneleri de filmin Hristiyanlık üzerine olan söylemini sertleştirmiş ve o karakterin ölümünü de daha anlamlı kılmış.Ama asıl büyük değişiklik kesinlikle Sybilla karakterinde olmuş,onun bir çocuğunun olduğu bir yan öykü bile var hatta bu yan öykünün sonu o kadar üzücü ki,karakterin finaldeki yıkılmışlığını çok çok daha iyi anlıyorsunuz,yeni sahnelerin pek çok etkileyici minik detaylar içerdiğini belirtmek isterim,özellikle Balian ve Kudüs kralı arasında geçen satranç üzerine ve mimari üzerine bir dialog var ki tüm filmin kıymetini arttırıyor,extented cut bütün karakterlerinin öyküsünü nihai bir finale bağlamasıyla da dikkat çekiyor örneğin Guy de Lesignon karakterinin finalde Balian ile olan düellosunun nasıl olup da kesildiğini anlamak mümkün değil,filmdeki pek çok sert ve kanlı sahne de bu versiyonda yerini almış,buna Selahattin'in kızkardeşini öldüren Reynald karakterinin daha haşin idam sahnesi ve kazığa geçmiş kellesinin önden görünümü de dahil.Bu önemli ayrıntıların dışında filmde Balian'ın aslında daha önceden savaştığını(normal versiyonda herkes bu adam iki dakikada nasıl savaşçı oldu yorumları yapılmıştı),savaş aletleri ve kuşatma silahları konusunda da bilgili olduğunu görüyoruz,Sybilla'nın oğlu ve ölmüş eski bir eşinin olduğunu ve Guy ile zorla evlendirildiğini öğrenmek ise onun geçmişindeki acıyı daha iyi anlamamızı sağlıyor,liste böyle uzayıp gidiyor ve filmin süresinin uzamasına rağmen çok daha kısa geliyor çünkü yapılan bağlantılar ve eklemeler tam yerine oturuyor ve seyir zevkini arttırıyor.Kısacası yeni sahneler ile Cennetin Krallığı içerdiği polemiği,karakterleri,kültürel çatışmayı ve seyir zevkini derinleştiriyor ve her açıdan kendini geliştiryor,hatta karşılaştırmak gerekirse Lord of the Rings serisinin extented versiyonlarından daha iyi bile diyebilirim,bir şekilde mutlaka bulup izleyin,normal versiyonun sevmediyseniz bunu kesinlikle beğeneceksiniz,filme ilk notum 7/10 idi,bu versiyon için ise 10/10.Saygılar.

İşte budur. Cidden tam sağlam bir film. Hele de S.Eyyubi’nin yaşantısındfan küçük örnekler verebilecek bir film olması bakımından. Arşivciler eminimki tedariklerinde geç kalmamışlardır.

bence film çok iyi olmuş..özellikle filmin başlangıcı çok iyi birde olay örgüsü çok iyi örülmüş...bunun yanı sıra Ridley Scott'u tarafsızlığından dolayı kutlamak lazım..çünkü gerçektende Hristiyanların gözündende Müslümanlarınh gözündende oalyı objektif olarak değerlendirmiş..hatta çizmiş olduğu Selahaddin Eyyubi karakteri belkide filmin en bilge kişisi gibi olmuş...birde hacı yerden kaldırışı var ki burada zaten olay koptu..müzikler efektler çekim ve kamera açılar,platoların yapımı bile filmin ne kadar büyük bir yapım olduğunu kanıtlıyor...oyunculuklarda mükemmel bana klaırsa...her ne kadar Orlando Bloom'un yine oynamış olduğu karaktere gitmediğini düşünsemde yinede hakkını vermiş..ama yine ezik olmuş...belki cesur,barışçıl bir karakterdi ama bence yerine bu karakteri oynayabilecek bir çok kişi vardı...birde filmin ağır topları filmin en etkileyici performanslarını göstermişler...özellikle Liam Neeson,Jeremy Irons ile son derece mükemmel bir biçimde oynarken benim için filmin en iyi oyunculuklarından biriside Edward Norton'a aitti...kısacası belki bir Gladyatör değil ama en azından etkileyici..bazen sıksada yinede savaş sahneleri vede özellikle bitirici bölüm olan son çarpışma sahneleri Ridley Scott'ın ustalığını bize göstermi oldu....bence izleyin derim...son dönemin favorilerinden...9/10

güzeldi ama çok uzun ve tabiki biraz sıkılabilirsiniz.

müthiş bir film.gerçek anlamda bir şaheser.hele o turan taktiğinin olduğu sahne mükemmel. şiddetle tavsiye ederim.

gerçekten güzel bir film...kaçırılmaması gerken tarihi filmler arasına geçmeli bence...

gerçekten izlenmeye değer bir film oyuncular senaryo kaliteli efektler müthiş tavsiye edrim

--kayıplar yaşandı yıllarca ne kadar acı olsada .elimizdemiydi bu yaşanalar..hayır..kabullenmek zor...
--çıka geldi birgün biri..gel dedi bu savaşta sende bizimle ol yanımda ol .. çaresizlikten mi?kaçmak için mi bilinmez...ama kader yazılmıştır bir kere değişmez..
--bambaşka bir dünya ya gözünü açmak ,iyi ve kötü.. herkes kendi tercihlerini yaşayan karmaşık bir halk kudüs...
--istemeden verildi bu sana .. bir baktın herşey senin elinde artık..ne için savaştığını bile bilmeden savaşmak.. ne için .. özgürlük için mi? halkın için mi?? kendin için mi??
--tek istediğin barıştı belki..herkes özgür yaşasın ..tercihlerin bedeli yanlız insanlara kalsın .. mümkünse eğer tabi...
-- iyi biriydi belki kral ama kapısını çalan şey çok erkendi belki...onun için belki kurtuluştu ama senin için başlangıç...
--savaçtın yine de istemesende..çok kan döktün hiç uğruna belki bile bile...elinde olmadan ne canlar yitirildi bu topraklarda ...
--ne olduki sonunda baksana ...yıllardın olan devran tersine döndümüki??
--yine döndün ya özüne sen demirci ustası değilmisin??

bn öle her sawaş filmlerini sewmiorum ama ne bilim bu filmi çok beğendimm gerçekten orlando bloom süper oymamışş çok güsel bi fikm..izleyeli baya bi oldu ama :D yine girse wizyona yine izlerim walla..:)

Ohh be! iste sonunda durust bir film. kendi yaptıkları hataları bilerek gostererek ustune basarak uyarlamıslar sinemaya. mukemmeldi. selahaddin eyyubi ne kadar naif oldugunu da gosteriyor.Orlando yu sırf calcium kid e yakıstıranlar bence cok buyuk bir hata yapmıs.orlando rolun hakkını vermıs.viggo mortensen oynasaydı daha iyi olurmuydu bilmiyorum ama orlando da iyiydi.Liam Neeson ın cok kısa bi rolu var.saglam bi karakter ama kısa bi rol. o biraz uzdu beni onu daha uzun izlemem isterdim.Mutlaka gidin izleyin herkesin izlemesi gereken bir film

SAVAS SAHNELERinin doyuruculuğu ve inceliği açısından başarlı ve müslümanların ezilmediği gerçeklerden sapılmamış,ince gönermeler ve jestlerinde bulunduğu başarılı ve seyre değer bir film...teşekkürler

Haçlı zihniyetine İslam hoşgörüsünü aşılayan film: Cennet'in Krallığı0 comments Posted by Agent on Nis 19, 2010 in Yazılarım Haçlı zihniyetine İslam hoşgörüsünü aşılayan film: Cennet'in KrallığıEpik filmlerin başarılı yönetmeni Ridley Scott, 12. yüzyılda 3. Haçlı Seferi'nden önce, Selahaddin Eyyubi ile Kudüs Kralı IV. Baldwin arasında 1187 yılında cereyan eden Hıttin Savaşı'nı merkeze alarak çektiği The Kingdom of Heaven (Cennet'in Krallığı) isimli filmle, ?tarih-sinema-gerçeklik? temalı tartışmayı yine ateşledi. Scott, 2000&8242;de çektiği Black Hawk Down (Kara Şahin Düştü) isimli filmde Somali'deki iç savaşa müdahale eden BM? nin operasyonları çerçevesinde Somali'de sivil halkla çatışmaya giren Amerikan özel birliklerini, tarihî gerçekleri manipüle ederek kahraman gibi gösterince, İslam dünyasının tepkisini çekmiş, ağır bir dille eleştirilmişti. Scott, yine eleştiriliyor. Ama bu kez eleştiren Hıristiyan dünyası! Eleştirilerin odak noktasında ise, Scott'un ?Sultan Selahaddin'in gıyabında tüm Müslümanları medeni ve adil gösterirken, Hıristiyanları ise barbarlığa mahkum etmesi? iddiası bulunuyor.Filmin İslam ülkelerinde sempati toplaması haksız değil. Scott, dönemin Hıristiyan ve Müslümanları arasındaki anlayış ve hoşgörü farkını çarpıcı bir şekilde resmederken, filmin bir karesinde Kudüs'ü teslim alan Selahaddin'in yere düşen haçı kaldırması gibi, özellikle de, Doğu'yu ya da genel anlamda Müslümanları basit sembollerle tanıyan ve aşırı derecede yüzeysel yargılardan hareket eden ortalama Amerikan sinema izleyicisine hoş gelebilecek jestleri de filmin içerisine başarı ile serpiştirmiş. Bu bağlamda, Scott'un, 11 Eylül sonrası birbirlerine ?gözünün üzerinde kaşın var? modunda yaklaşan İslam dünyası ile Amerika'nın yönlendiriciliğindeki Batı'yı bir ortak noktada buluşturma misyonu edindiğini söylemek haksızlık olmayacaktır.?Filmdeki Müslüman karakterler mutlaka gerçeğe uygun olmalıydı, biz de buna çok özen gösterdik.? diyen Scott, ?Selahaddin savaşıyor, ama diyalog kapısını da kapatmıyor. Biz de diyaloğun savaştan daha önemli olduğunu göstermek istedik.? diyerek, filmiyle, 11 Eylül sonrasında Batı'da oluşan olumsuz Müslüman imajına farklı açıdan bakmayı denediğini de söylüyor. Bu arada Scott'un, Selahaddin'in ruh halinin daha iyi yansıtılabilmesi ve filmin gerçeklik payının artırılabilmesi için, Müslüman komutanın özellikle Suriyeli aktör Hasan Mesut tarafından canlandırılmasını istediğini not edelim.Hasan Mesut da, filmin verdiği mesajın isabetli olduğu kanaatinde. ?Sultan Selahaddin savaşmasına rağmen, diyalog kapılarını düşmanına her zaman açık tutmuştu. Filmle diyaloğun savaştan daha iyi olduğunu göstermek istedik. Bu filmle 11 Eylül saldırıları sonrasında adil olmayan bir şekilde Batı medyasında oluşan Müslüman imajının tekrar tamir edileceğine inanıyorum.? diyerek, filmin mesajının adresini de saklamıyor: ?Bugün süper güce sahip olan Amerika, fakat kendisi bir diyalog kurmak istemiyor.?Filmde Selahaddin'in komutanlarından birini canlandıran Mısırlı aktör Halid En Nebi de, filmin ?zihinlerdeki muhtemel etkisi? hususunda iyimser olanlardan. Film sayesinde Arap ve İslam dünyasının Batı'da daha iyi anlaşılabileceğini iddia eden Mısırlı aktör, ?Bazı Hıristiyanlar bu filmin Müslümanları desteklediğini, bazı Müslümanlar da filmin Hıristiyanları desteklediğini düşünebilirler, ama her iki tarafın da filmi görmesini istiyoruz, zira bunun tarafların birbirini anlaması yönünde olumlu etkisi olacağını biliyoruz.? demekte.Batılıların öfkesi büyük?Bununla birlikte Batılı akademisyenlerin Mesut gibi düşünmediğini belirtmekte fayda var. Sözgelimi, Cambridge Üniversitesi'nden Hıristiyan Kilisesi tarihçisi ve Haçlı Seferleri üzerine uzman olan Profesör Jonathan Riley Smith, Usame Bin Laden'in film çekmeye kalksa, ancak böyle bir film çekebileceğini iddia ediyor ve ?Filmde, Müslümanlar adil ve medeni, Hıristiyanlar ise zalim ve barbar olarak resmediliyor. Bu, tarihî açıdan kabul edilemez bir çarpıtma.? diyor. Smith, Batılı insanın Haçlı Seferleri'ne dönük algılamasının halen, bu seferleri, gelişmemiş ve fanatik haçlılarla medeni ve diyaloğa açık Müslümanların karşılaşması olarak tasvir eden romancı Walter Scott'un ?The Talisman (1825)? isimli eseriyle ve yine Batı'nın bugünkü halini emperyalist kahramanlar olan Haçlıların başarılarına borçlu olduğu temasını işleyen tarihçi Joseph François Michaud'un ?Histoire (1812-22)? isimli eseriyle sınırlı olduğundan şikayet ediyor. Ve ekliyor: ?Film, Batılılara ?Aslında biz de çok hatalar yapmışız.? dedirtmekle birlikte, Müslümanlardaki ?Batı'ya beslediğimiz kin boşuna değilmiş? inancını pekiştirme potansiyeline sahip.?Merkezi Kahire'de olan El Ahram Politik ve Stratejik Araştırmalar Merkezi'nden akademisyen Muhammed El Said de, filmin, zamanlamasına dikkat çeken isimlerden. ?Irak'taki Amerikan işgalinden dolayı kendilerini tehdit altında hisseden Müslümanlar, hiç şüphe yok ki, Sultan Selahaddin'in olumlu tasvir edilmesinden etkileneceklerdir.? diy

gladyatör daha güzeldi ama bu da güzel ben beğendim we herkesin gitmesini tavsiye edrim filmdeki tek kusur ilk sawaş sahnesinin yakından çekilmesi olmuş o kadrıda sorun değil artık:)