En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
nskmourinho
Takipçi
998 değerlendirmeler
Takip Et!
1,0
18 Mayıs 2011 tarihinde eklendi
Anlamsız ve kurgu yönünden oldukça başarısız bir film.Sahnelerin birbirini takip etmesi ve bazı sekansların gereksiz yere uzun olması filmi izlemekte sorunlar çıkarıyor. 2/10
Çok iyi bildeğimiz, bilgimizinde oldukça yüzeysel kaldığı bir konu olan kıbrısta yaşananları fon alan ve olaydan uzun yıllar sonra bile hala etkisinden çıkamayan yara almış insanların öyküsü, hikaye ilginç olsada, oyuncu performansları başarılı olsada, Derviş Zaim bir türlü ana konuya giremiyor etrafında dolanıp duruyor, anlatımıda oldukça soğuk olunca sizde filme giremiyorsunuz.Sonuç olarak çıkış noktası önemli olan ma yarım kalan, hatta olamamış bir film var karşımızda. 10/5
Derviş zaimden beklenmeyecek derecede kötü bir film.. cenneti beklerken gayet iyi, filler ve çimen o kadar iyi olmasa da kaliteli bir film.. ama çamur gerçekten çok kötü bir film.. çok sıkıldım ve filmin tamamını izleyemedim.. yelda reynaud bile kurtaramıyor filmi..
Aşağıda yazmış olduğum yorumdaki son cümle 'ortalama bir izliyeciye tavsiye deliecek bir film değil kesinlikle' şeklinde olacaktı; yanlış yazmışım :)))
İlk 20 dakika biraz eğlenceli geçti.Film ondan sonra öyle bir hal aldı ki; hani bi çay molası verip dönsen bile aynı yerde olduğunu, hiçbir şey kaçırmadığını görebileceksin...Konu ilginç lakin film tıngır mıngır tadında.Özellikle son yarım saati işkence gibi geldi.Şsahsen ben beğenmedim ve tavsiye etmem...6/10
senaryoda birçok eksik var.ayrıca kamera hataları da çok fazla.hataları görmek için çok dikkatli olmanızada gerek yok.hele kabul edilmesi imkansız bir durum var.ülkemizde sperm bankaları bile kabul görmezken kardeşinin spermiyle hamile kalmak filmde çok doğal bir durum gibi yansıtılmış.açıkçası film baştan sona hayal kırıklığı.halbuki ben haftada bir kez tabutta roveşetayı izlerim.ama çamur çok kötü bir film.
’Çamur’ öncesinde bir Derviş Zaim filmi izlemek nasip olmamıştı. Kötü bir başlangıç oldu benim için. Evet, bir beklenti içerisindeydim. özellikle sinemasal anlatım yönünden doyurucu ve farklı bir şeyler beklerken bu kadar yavan bir filmle karşılaşmayı hiç ummuyordum.Bazı filmler kendini daha ilk dakikadan belli eder. ancak bu durumla son zamanlarda nedense çok karşılaşmaya başladım. belki filmler çok sığlaşmaya, tekdüzeliğe ve fazla benzeşmeye başladı belki de benim gözlemimden ve çokça karşılaştırma yapmamdan, zaten var olan bişeylerin daha iyi farkına varmamdan kaynaklanan bir durum bu. ikinci belkiyi kabullenemiyorum. Çünkü, ben bunu düşünebiliyorsam bu filmleri yapanlar bunun üzerinende benden iki kat daha fazla düşünmeye uğraş vermeli. çünkü öyle olmayınca, e böyle oluyor. ’Başından belli filmleri’ ortaya çıkıyor.Ara ara hoş görüntülere filminde yere veren yönetmen genelde sıkıcı ve birçok yönüyle fazla minimalist bir biçim tutturmuş. yanında bayat görüntüler ve kötü bir ışık sıkıntıyı iki kat artırıyor. o hoş olan görüntüler de havada kalıyor, hiç bir anlam ifade etmiyor. filmi kurtaran belki de tek şeyse oyunculuk. Yelda Reynaud’un yüzündeki, neredeyse film boyunca duran, rahatsız edici o ifadeyle ruhumu karartmasını bir kenara bırakırsak... bir de amatörle işi bozuyor, onları da iyi kullanamamış. son olarak senaryonun boşluğunu(temel olarak kıbrıs meselesini alsa da, bunu karakterle yansıtmada başarılı olabildiğini düşünmüyorum) ve kullanılan müziklerin(daha doğrusu müziğin? tek parçayla film biter mi yahu. dakka başı aynı şey.) beni daha da bunalttığını belirtmeliyim.Sözün özü son dönem Türk filmleri arasında izlediğim en kötü filmlerden birine damgasını vurmuş Derviş Zaim!(4)
Public enemy kardeşim aynı şeye bende çok sinir oluyorum bu muhabbeti what a girl wants sayfında yaptımıştık.. En geyik salak filmler box office giriyo ama güzelim filmler giremiyo, bu bana çok koyuyo...... Her neyse bu filmden ise çok umutluyum zaim kendisini pişirmiş ve bence bu filmle doruğa çıkmıştır umarım...... Ah o müzikler ise gitmeme ayrı bilmem kaçıncı sebep,, aşk zamanı çok farklı bi konsepte sahip ama iyi bi müzisyen her zaman iyisini yapar gibime geliyo.......
bir arkadaşımın dediği gibi, Çamur üzerine yorum yapmak filmi ve Zaim’i ciddiye almak anlamına gelebilir. Ve kendi adıma sırf bu yüzden birşeyler yazmaktan geri durdum şu ana kadar. O kadar kötü ve Derviş Zaim o kadar sinemadan anlamıyor. Benim bu konuda ettiğim şöyle bir laf var, bilmem katılır mısınız: 'Her sinema sever entelektüel film yapmaya kalkarsa sonu böyle olur tabii.' Aktörlere karakter bile denemeyecek roller sunulduğundan aslında, başarısız ve ruhsuz oyunculuklar; alegori içinde boğulmuş ve son kısmında berbat kurulmuş bir polisiye entrikaya girmeyi de deneyen, felaket bir diyalog yazarı olan Zaim’in senaryosu; ve temelde hala iki planı arka arkaya getirmediği için bir sürü şeyi bağlayamayan, sinemanın 's'sinden anlamayan yine Derviş Zaim’in yönetimi...O kadar kötü dedim ama yine de 'Filler ve Çimen' kepazeliği kadar da kötü sayılmaz. Mekanların ve öykünün iyi kötü sağladığı ilginç bir görsel malzeme var sonuçta.Görmeyin!
Konusunun İlginç ve özgün olması dışında oyunculuk, teknik ve akıcılık akından hiçbir şey barındırmayan tam bir hayalkırıklığı olna film 3 puan bile fazla ama özgün senaryodan dolayı 3 alır. Zamanınıza yazık, sanatsal film ile felan ilgisi yok.
Politik güncelligini uzun yıllardır koruyan Kıbrıs gibi bir ulusal soruna kendi sözünü katarak ele almak cesaret gerektirir.Ama bunu berrak,insancıl ve incelikli bir sinema diliyle gösteriyor.Aslında bu inceligi filmin alt metinlerinde gizliyor.Simgesel,gerçeküstü ve gerçekçi hikayaesini metaforlarla destekleyerek anlatımını zenginleştirmiş.İnsanların bilinçaltında oluşturdugu metaforlar duru anlatımını yer yer bulandırıyor.Bunlarda kör göze parmak... Yaşanmış olaylardan besledigi hikayesindeki çaresizlik.umut.duyarsızlık ve toplumsal bunalımını ustaca kullandıgı mekan teknigi ve insan ilişkilerini aktarmadaki sadeligyle birleştirerek bizlere sunuyor.Karşımızdaki film çok iyi degil ama cesur bir film.
hayatımda şimdiye kadar izlediğim en soğuk atmosfere sahip olan film "çamur " filmiydi.son derece sıkıcıydı bence.oyunculuklar belki iyi olabilir.ama film adeta sessiz sinema gibiydi,bir an önce bitmesini istediğim bir filmdi.hiç iyi diyaloglar yoktu filmde.son derece uzun süren bir sesizlik ve diyalogsuzluk hakimdi.son derece havada asılı kalan unsurlar ve boşluklar vardı.film sonuna doğru biraz hareketlendi.özellikle de yelda reynaud'un kazdığı çukurdaki çamura saplandığı ve yardım istediği sahne gerilimliydi.fakat filmin sahne geçişleri de birbirinden çok kopuktu.son derece yersiz görüntülere de sahip bence.belki anlattığı konu ve içeriği güzel olabilir.fakat anlatım tarzı ve senaryosu çok yetersiz kalıyor bence.film aslında vermek istediği mesajı izleyiciye tam olarak yansıtamıyor.basit ve amatörce yapılmış bir film."filler ve çimen " hem konu hem de oyunculuk açısından çok daha başarılı bir filmdi."çamur " hiçbir açıdan onunla kıyaslanamaz. çamur filmini izlemeseniz de birşey kaybetmezsiniz.zaten filmi yarıda bırakmanız olası.ben sonuna kadar izledim ama bana hitap edebilecek bir film değildi çok sıkıcı ve soğuktu.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.