Filmi tam anlayamadığımı söyleyememe rağmen genel anlamda içinde barındırdığı düşünceyi beğendiğimi ifade edebilirim.Maniacalper adlı yorumcu arkadaşa bir konuda katılıyorum,film kesinlikle budda ve konfiçyus öğretileri araştırıldıktan sonra izlenmesi gereken bir film,aksi takdirde tam anlamıyla anlaşılmıyor.Biraz araştırma sonucunda edindiğim bilgiye göre,kurbağa sembolünün, uzakdoğu da bir çok gelenekte ve inanışta kutsal bir canlı olduğuna inanılır, tılsımlarının ise sağlık, başarı ve kazanç getirdiğine inanılır.Çin mitolojisinde ouroborosu (yeniden doğuşu, sonsuz döngüyü simgeleyen kuyruğu ağzında yılan) simgeler. Yılan , ölüp yeniden dirilmeyi temsil etmektedir.Kendi kuyrugunu isiran (ya da yutan) yilan, çemberin sonsuz dönüşünü anlatır.Her sonun yeni bir baslangic ve bunun bitmeyen bir döngü oldugunu belirtir.Bu haliyle filmin ismine de gönderme yapabilir. Budizmde insanın aurasında dolaşan iki yılan olduğu kabul edilir.Balık ise budizme göre bir "sonraki yaşamında" bir memeli olarak dünyaya gelebilir, bir insan sonraki yaşamında da başka bir canlı olabilir.
Bu haliylebalık, gelip geçiciliği . kurbağa dünyasal farkındalığı, yılan ise yeniden doğuşu göstermektedir.Aralarından ancak dünyasal farkındalığın kurtulması hayatla ve anla çözülmez iplerinin olması bundan olsa gerek.
Merak edenler,filmin orjinal adını ekşisözlüğe girdikleri takdirde bu konu hakkında geniş kapsamlı bilgiye ulaşabilir..