Hesabım
    Yerinde Olsam
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    4,5
    Muhteşem
    Yerinde Olsam

    Diaz ve Colette

    Yazar: Ali Ercivan

    Kariyerinin ilk dönemlerinde, içlerinde en kayda değeri Beşikteki El (The Hand That Rocks The Cradle) olan kimi kalburüstü piyasa filmlerine imza atmış olan yönetmen Curtis Hanson, 1997 yılında Los Angeles Sırları (L.A. Confidential) ile kimsenin beklemediği bir anda ustalık statüsüne terfi etmişti. Daha gösterime girdiği dönemde bir kara film klasiği olarak kabul gören ve Hanson'a Yönetmen kategorisinde adaylık, Uyarlama Senaryo dalındaysa Oscar ödülü getiren bu film, gerçekten de '90'lı yılların en başarılı Hollywood yapımlarından birisidir.

    İşte Hanson'ın kariyeri de bu filmle birlikte keskin bir viraj almış ve kendisi ülkesinin saygın sinemacılarından biri olarak anılmaya başlamıştı. Nitekim, takip eden filmi Wonder Boys ile de bu saygınlığı hak ettiğini göstermiş; ölçülü ve olgun bir işe imza atmıştı. İlk başta birçoklarının dudak büktüğü 8 Mil projesinden bile takdir görüp ciddiye alınmış bir sinema filmi çıkarmayı başaran Hanson, şimdi de kadın öyküleri merkezli, ağırbaşlı bir işle karşımızda.

    Senaryosunu Tatlı Bela ile Oscar'a aday gösterilmiş Susannah Grant'in kaleme aldığı Yerinde Olsam (In Her Shoes), birbirine taban tabana zıt iki kız kardeşin öyküsünü anlatıyor. Biri olabildiğine uçarı, umarsız ve erkekleri peşinde koşturan; diğeriyse oturaklı, işinde başarılı ama yalnız bu iki kız kardeş, tam da "Ne seninle ne de sensiz" lafını doğrular bir ilişkiye sahipler. Aralarında yaşanan bir çatışma ise karşılarına, uzun zaman önce öldüğünü zannettikleri büyükannelerini çıkarıyor. Ve filmin ele aldığı süreç sonucunda iki kız kardeşimiz, aslında birbirlerini tamamladıklarını fark ediyorlar.

    Tabii ki bu kadınlık hallerine dair bir film öncelikle. Ama esas güçlü kozu, yaşlılığa ve yaşlanmaya dair yan öyküsü. Büyükanne rolünde uzun zamandan beri rastladığımız en akılda kalıcı performansını veren usta oyuncu Shirley MacLaine etrafında dönen bu öykü, ince bir duyarlılık katıyor filme.

    Her ikisi de yetenekli ve güzel aktrisler olan Cameron Diaz ile Toni Colette, zıt kardeşler olarak son derece uyumlular. Özellikle kendi neslinin en yetenekli aktrislerinden biri olan Colette hem komedi hem de drama alanındaki marifetlerini sergilerken; Diaz da duygusal açıdan ilk anda göründüğünden çok daha yoğun karakterini az ve doğal bir oyunculukla inandırıcı kılıyor.

    Filmin duygusal açıdan en yoğun anları, Diaz'ın karakterinin ölüm döşeğindeki gözleri görmeyen bir profesöre, Elizabeth Bishop'ın One Art adlı şiirini okuduğu sahnelerde karşımıza çıkıyor. Perdede şiir okunması gibi kolayca seyirciyi koparabilecek bir tercih, genç kadın ile profesörün ilişkisini de dokunaklı bir yan öykü olarak işleyerek, filmin "sevdiklerini kaybetmek" üzerine olduğunun usulca altını çiziyor.

    Yerinde Olsam için getirebileceğim tek eleştiri, yapaylık hissi verecek kadar fazla zorlanmış final sekansına dair olabilir sadece. Ama bunun dışında, hüzünlü ama üzücü olmayan, keyifli ve incelikli bir film karşımızdaki. Her açıdan ölçülü, gösterişe kaçmayan, yalın bir film. Başarılı oyunculukları da cabası. Size kendinizi iyi hissettirmesi olası.

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top