Filmde komedi ve romantizm namına pek fazla bir şey bulamadım. Beklentilerimin çok altındaymış. Senaryo ve yönetmenlik kötü bence. Daha ne diyeyim ki. (4/10)
Zıtlıklar bir filmde ancak bu kadar güzel işlenebilir. düğün- cenaze, yaşam- ölüm, başarı-başarısızlık , bulmak- kaybetmek ... adamın biri hayatının en büyük fiyaskosunu yapar ve bir intihar planı hazırlar , tam planı uygulayacakken bir ölüm haberi gelir , babası ölmüştür. Ve bir ölüm bir başka ölümü önlemiş olur . filmin anahtar cümlesi ise daha başlarında verilir "ahmaklar bile başarısızlığı başarabilir .". düğünün olduğu mekanda cenaze törenin yapılması , cenazede eğlenilmesi ,işte bu gibi zıtlıklar. bunlar hayatı anlatır aslında.mükemmel bir akış içinde geçer tüm bu duygular. aşk bağlar adamı hayata tekrar . bulmuştur ama neyi , zannettiği aşk mıdır ? orda devreye claire (julliette :) )girer "benden ayrılmaya çalışıyorsun hep , ama biz beraber değiliz ki". çünkü hayatlarında başka birileri vardır. 'vekil insanlar'dır onlar ... görülmeye değer bir film bence . cenaze töreni üzerinde biraz fazla durulmuş. hatta abartılmış ama yinede çok güzel bir film
Biraz romantizm anında izlediğim ve beğendiğim bir film son sahnesi gereksiz ve cok uzundu bu filmde yönetmen ve oyuncu eleştirisine girmiycem çünkübir iddası olmayan bir film.Eğlenceli
bu filmi beklemek bile güzeldi... ya izlemek doyamadım gerçekten... keşke daha uzun olsaydı. o zaman bu filmi birlikte izlediğim güzelle yedi aydır birlikteyiz.
açıkçası ben filmi sırf kirsten dunst var diye izledim.çok fazla bir şey beklemiyordum.buna rağmen hayal kırıklığına uğradım filmde komedi adına bir şey yok.dram desen yarım yamalak.ayrıca ilk yarıdaki olay örgüsü felaket ağır ilerliyor.ama müzikler çok güzeldi.yine ikinci yarıda biraz daha hareketlendi film.sonuç olarak bu filme gelene kadar piyasada bir sürü film var izlemesenizde bir şey kaybetmezsiniz.izlersenizde çok fazla bir şey beklemeden izleyin derim 6/10 saygılar.
hani bazı filmler vardır,ya seversiniz yada nefret edersiniz..elizabethtown işte böyle bir film.ben çok sevdim.hatta bayıldım,senaryo çok güzel işlenmişş.özellikle seyahat kısımları acayip eğlenceli:))
Bir türlü sevemediğim iki oyuncuyu başrollere oturtmasına rağmen gayet başarılı çekilmiş, mesajını verebilen güzel bir film. Cameron Crowe'a tebrikler. İyi gözükmeyenlerden iyiyi yaratmış. Bloom'u ilk kez beğendim..(7/10)
Şimdiye kadar romantik-drama-komedi filmlerinin arasında konusu değişik ve felsefesi olan bu filmdi.İlk izlediğimde tat alamadım.Yetmedi.Bir daha izlemek istediğim filmlerden biri idi.Çünkü içinde hayata dair çok güzel sözleri var.Ayrıca filmin müzikleri çok iyi ve oyunculuklar çok başarılı.
Çok yüksek beklentilerle gittiğim bir film değildi açıkçası ama benim beklediğimden çok daha iyi çıktı.Kurgusu başarılıydı bence, Orlando ile Kirsten de iyi bir çift oluşturmuşlardı.
senaryosunun güçlü olduğunu duyduğum filmlerdendi,geçen gün izleyebildim. bir çeşit kendini buluş hikayesi aslında.ama bir ilşki için kızın bu kadar yırtınması da pek gözü tırmalamıyor değil yani.yolda dinlediği parçalar müthiş,birileri de bunalım parçalar diye atfetmiş yorumlarda ya neysse..ayırt edebildiğim çok güzel bluess ve country şarkıları ve hele U2 nun in the name of love varki!! anlatılmaz ..
Aslında film hakkında biraz daha düşünerek bişeyler yazmak isterdim ama kısmet bugüneymiş. Ben her zaman izlediğim bir film hakkında hemen yorum yapmaktan kaçınırım, dolayısıyla filmi beğenip beğenmediğimi bu zaman içersinde anlarım. Elizabethtown düz ve sade bir film, olaylar çok çabuk gelişiyor ve film ana karekterimiz etrafında dönmeye başlıyor. Hani gerçek hayatta başımıza bir olay gelir ve bu aksiliklerin ardı arkası kesilmez ya işte elizabethtown da da bu durum söz konusu. Asla kaybetmen dediğiniz başarılarınız bir an gelir kaybolur ama en önemlisi sizi değilde başarılarınıza aşık olan sevgiliniz sizi terk eder. Arkasından babanız ölür vs.vs. Bütün bunların yanı sıra ailenize karşı ne kadar uzak ve yabancı olduğunuzu hissedersiniz. Herneyse öncelikle bir amerikan aile filmi izlediğimizi unutmayalım, dolayısıyla onların hayata bakış açıları bizle kıyaslanamayacak kadar geniş ve eğlenceli. Ölüyü bir partiyle anmaları ilk bakışta banada biraz saçma gibi gelsede gerekli saygı ve sevgi koşulları altında hüzünlü ama gülünç bir uğurlanma en önemlisi mizahi bir duyguyla hayata veda etmek hiç de yabana atılacak bir fikir değil...Orlando bloom gelecek için çok şey vaadediyor, onca popüler filmden sonra bu tarz bir projede yer almak doğrusu cesaret ister. Çok çok iyi bir performans götermesede filmi ve en azından kendini kurtarmış. Kirsten dunst da çok iyi aslında filmde en çok onu beğendim desem yalan olmaz, iyi işlerde yer almaya başladı bi kaç ay sonra gösterime girecek yeni filmi marie antoniette’yi de merak etmeye başladım yönetmeni sofia coppola olunca insan daha da bi heyecanlanıyor.Herneyse film tam olarak benim beklentilerimi karşılamasada yinede memnun ayrıldım salondan, tabi bu memnuniyet film boyunca hiç susmayan ve şuan dinlemekte olduğum mükemmel soundtrack albümden de kaynaklandığı şüphesiz...
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.