En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
leges3
25 değerlendirmeler
Takip Et!
4,5
28 Haziran 2006 tarihinde eklendi
"Öyle bir şey yapıyorum ki politikaya değinmeden değinmiş oluyorum. Belki de filmin gücü buradan geliyor. Buranın bugünkü politikasına, dünkü politikalarla ve duygularla yaklaşıyorum." Ferzan Özpetek
"Cahil Periler"in ardından seyirciyi bir kez daha kalbinden yakalamaya çalışan, İtalya'da yaşayan haklı gururumuz yönetmen Ferzan Özpetek, "Karşı Pencere" si için bu kelimeleri dile getiriyor. Bu seferki filminde anlatmak istediği şeyler, iki dünya arasında gidip gelen bir 'bellek' ve bu iki dünyanın köprülüğünü yapan, bir zamanlar unutulmuş fakat şimdi yeniden elde edinilmeye çalışan 'tutkusunu yitirmemiş insanlık durumu'ndan ibaret. Sözünü ettiğim bu iki dünya arasındaki köprü, bir ayağını '43 faşizmi yıllarına, diğer ayağını ise günümüze uzatıyor. İki dünya arasındaki gidiş-gelişler, bu 'köprü' aracılığıyla imkanlı bir hale geliyor. Bu iki dünya ise, Massimo ile Giovanna'nın dünyası. Günün birinde sokakta yolunu kaybetmiş, kim ve nerede olduğunu hatırlamayan yaşlı bir adamla -Massimo- , tutkularını yitirmiş Giovanna'nın, birbirlerini tanıdıkça farkına varacakları bir takım değerler, bu iki insanın birbirleri arasındaki duygusal köprüyü oluşturacak. Giovanna'nın yitirdiği tutkularını, karşı komşusuna açtığı penceresi ile hatırlatan kişi Massimo olacak. Massimo geçmişi hatırlayacak, Giovanna'yı bu pencerenin içine taşıyacak, meğer bu kadının hep beklediği 'cahil perisi' olacak, ona hissetmek istediği duygularını hissettirecek. Ferzan Özpetek bunları yaparken dediği gibi suya sabuna dokunmadan elini yıkamış, politikaya dokunmadan dokunmuş olacak. Yönetmen bu sefer de kanatlarını unutulmamış bir gerçeğe ve unutulmuş duygulara açan bir pencereden baktıracak seyircilerini, pastalarından eliyle birer dilim yeme zevkini yaşatarak. Bunu yaptırırken de fona tüyleri diken diken eden bir müzik yerleştirecek, Giovanna'nın oyunculuğunu izleme keyfini yaşatarak. Bu film bize unuttuğumuz tutkuları yeniden hatırlamamız için gerekli gücü yerecek. Benim için artık pek bir şey söylemek gereği kalmayacak, bu insanı filmleriyle yaşantımı sinemasal anlamda değiştiren bir cahil peri ilan ettikten sonra...
ferzan özpetek den muazzam bir film daha... başka ne denebilir ki? bende filmi dün akşam t.v de ikinci defa izledim. ferzan özpetek avrupadaki gururumuz gerçekten. çok ciddi işler yapıyor ve mutlaka desteklenmesi gerekir...
Filmi vizyona girdiği ilk gün izlemiş ve çok beğenmiştim, akşam televizyonda bir kez daha izledim ve bende yine aynı etkiyi yarattı ...Karşı apartmanın penceresinden kendi hayatıma(pencereme) bakmak istedim birden...Giovanna nın merdivenlerden inerken ellerinden un tozlarının döküldüğünü farkedememiştim ilk izlediğimde...Filmin eşçinselliğe bu kadar naif bir yorum getirmesi de ayrı bir konu...
Şahsi fikrim olarak Ferzan Özpetek için işler iyice zorlaşıyor:Çünkü beyazperdede her filmini izledikten sonra bir sonraki projesi için daha üstün şeyler bekliyoruz ondan Özpetek bizi böyle alıştırdı çünkü.Kendisini gerçekten tebrik ediyorum.Ayrıca birşey daha başrol ouncusu Giovanna Mezzogiorno tek kelimeyle muhteşem.Sanki gözleriyle konuşuyor gibi.Filmi bu akşam 2. kez ama bu defa tv de izleyeceğim. Filmi daha önce izlememiş arkadaşlara ısrarla tavsiye ederim.Bu filmi mutlaka izleyin arkadaşlar eminim beğeneceksiniz. Tüm sinemaseverlere selamlar...
bir ferzan özpetek filmi.bu yönetmen kendi çizgisini yakalamış.hayran kitlesini de.gayet de başarılı.insan onun filmlerini izlemecen önce ne bulacağını biliyor.bu da öyle bir film işte.
benim bu italyanlarla bir derdim var sanırım.ferzan özpetek filmi bakarak değil dokunarak çeken bir yönetmen bence.hani bir oyun hamuruna şekil verir gibi.tarzı çok ince.fakat ben filmi soğuk buldum.kadının bakışlarını,karşı penceredeki adamın bakışları..birşey eksikti ama neydi?belki özpetek bize bu duyguyu vermek istedi.ama genel olarak ince bir filmdi.hoştu!
harika bi film. verilmesi gereken duygu sadece aşk olmamalı filmlerde. kadının yaptıgı kendini arayıs aslında, ne yasadıgını farketme. bence kesinlikle izlenmeli...
bir Ferzan Özpetek klasiği daha... Şiirsel anlatımıyla izleyiciyi atkileyen Karşı Pencere duygusallığıyla hafızalara kazınacak bir aşk öyküsü olmuş.özellikle serra yılmaz bi harikaydı,filmde en beğendiğim sahne ise yaşlı adamla kadının dans etmesiydi.
Bu filmin müziği mükemmel. Film için aynı şey söylenemez. Ferzan Özpetek'in iyi bir yönetmen olduğunu düşünümüyorum ancak başroldeki bayan oyuncu seçimleri harika.
Film tek bir öykü anlatmaya başlayı yolunu çiziyor sonra başka bir yöne sapıyor. Artık her filmde karşımıza çıka çıka manasını yitirdiğini düşündürten bir soykırım öyküsü de var. Sanki başka kırımlar olmamış gibi, her yerde her şekilde karşımızda acı çekmiş yahudiler..başka insanlar acı çekmedi mi kardeşim bu dünyada? Bir tek onlar mı soykırıma uğratıldı?
Oldukça iyi bir filmdi.Oyunculuk gerçekten çok iyi.Herkes kendi yaşamına dışarıdan bakamıyor ama zaten onu yapabilse mutluluğun da anahtarını cebine koyar!
dört mesaj vardı filmde; 1-)giovanna gibi kendi hayatlarımıza dışarıdan bakabilseydik zannettiğimiz kadar sıkıcı ya da kötü olmadığını görebilirdik belki.. 2-)hayatta yaptığımız tercihlerin yükünü iyi&kötü çekmekle yükümlüyüz.. 3-)eşcinsellik kötü bir şey değildir 4-)yahudiler mazlum bir halktır...(bir tek buna hiç katılmıyorum adamlar bu filme de yanılmıyorsam maddi yardımda bulunmuşlardı pek çok filme yaptıkları gibi zaten bu sempatiyi sürekli canlı tutmalılar ki yerinden yurdundan ettikleri filistinlilere terör estirmeye devam edebilsinler) evet ilk 3mesaj da evrensel, belkide bu yüzden bu kadar beğenildi bu film...klişeleri konu ettiği için...en beğendiğim yeri filmin giavannanın lorenzonun penceresinden kendi evini ve hayatını gördüğü sahnelerdi..ondan gerisi boş....
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.