Hesabım
    New York Taxi
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    1,5
    Kötü
    New York Taxi

    Amerika’da Yapılmıştır

    Yazar: Ertan Tunç

    Bir birim (kişi, kurum, kuruluş vb.); kendisinden beklenmeyen bir davranış sergilediğinde yaklaşımı hakkında üç şey düşünülebilir: Akıllıca olduğu, aptalca olduğu ya da çok ama çok akıllıca olduğu.Şahsi kanaatim; Amerikan film üretim sistemi son derece bilinçli bir şekilde zekice olduğu kadar da biraz haince bir şey yapıyor. Özellikle Baba filminden sonra geçilen büyük prodüksiyonlar ve stüdyolar sisteminin bugünkü yapısı; tüm film sistemleri içerisindeki geleceğini garantilemek için örtülü bir sindirme kampanyası yürütüyor.

    Amaçlarından biri ise kendinden olmayan, kendilerine benzemeyen "öteki iyi"yi kendileştirmek. Bu sebeple aşağı yukarı son yirmi yıldır; dünyanın hangi ülkesinden olursa olsun "iyi" olduğunda görüş birliği olan filmlerin hatta açıkça söyleyelim "tutmuş" filmlerin bir de teknolojinin nimetlerinden ve popüler yapıtaşlarından nasibini almış Amerikan versiyonlarını yapıveriyorlar.

    Daha önce kabul görmüş ise Avrupa yapımı olmuş, Uzakdoğu yapımı olmuş Hollywood için farketmiyor. Daha önce kendilerinin yaptıkları iyi filmleri, teknik denetimi yüksek yeniden-yapımlar halinde tekrar öne süren ve kendi kültürlerini/referanslarını işaret eden çizgi romanları, tarihi hikayeleri de buna ilave eden Amerikan tipi üretim sisteminin dünyaya "işte budur" deme çabası içinde olduğunu düşünebiliriz.

    İşte New York Taxi filmi, bu iki ayrı yöntemden birincisine denk düşüyor. Çünkü New York bazı izleyiciler için fenomen haline gelmiş Fransız Taxi üçlemesinin -ilk bölüm ana omurgayı teşkil etmek üzere- bir tür kolajı halinde olan bir film.

    Hal böyle olunca senaryoda bir takım değişiklikler yapılmış. Hikaye New York'a taşınmış, hem oyuncu olarak, hem hip-hop'çu olarak popüler olan bir bayan Queen Latifah; karşımıza taze taksi şoförü Isabelle Precious Williams olarak çıkıyor. Gisele Bundchen'in liderleri olduğu, genç ve güzel bayanlardan oluşan bir çete banka soyuyorlar ve çok da lazımmış gibi böylesine hızlı bir kurguya sahip filmde kendilerini soyacak zaman da buluyorlar. Genç ve sakar polis memuru Andy Washburn rolünde ise Saturday Night Live ve Şöhrete İlk Adım ile ünlenmiş yakında Farrelly kardeşlerle çalışacak olan bir başka popüler oyuncu/komedyen Jimmy Fallon var.

    Açılış inandırıcı olmayan bir bisiklet şovu ile başlıyor,

    Beyonce'un meşhur Crazy parçası fonda. Precious adı Yüzüklerin Efendisi'ne gönderme yapmak için kullanılırken, hazırlıksız enselenen/yakalanan adama ise "You punk'd" diyor Queen Latifah. Anlayan anlamıştır herhalde. Sonuç şu: film tam bir MTV parodisi gibi ilerliyor. Popüler olan ne varsa serpiştirilmiş, arada kabul etmeliyim birkaç iyi espri (Albany'e taşınma, Donnie Brasco göndermesi, rozet esprisi) de var ama herhangi bir Kemal Sunal-Şener Şen filminde üç-beş dakikada karşılaşacağınızdan fazla da değil. Nascar'dan, New York Bankalarının sponsorluğuna, zenci karakterlerden, Kübalı suçlulara kadar herşey basmakalıp bir şekilde Amerikanlılaştırılmaya çalışılmış ve haliyle eğreti durmuş.

    En çok üzüldüğüm şey ise Luc Besson'un bu filme de yapımcı olmuş olması. Luc Besson Fransız yapımı Taxi'yi, çekmek için adeta debelendiği, ciddi sponsor problemleri yaşadığı 5.Güç filminin yapım aşamasında, üç haftalık bir boşlukta yazmıştı. Besson; çok beğendiğim 5.Güç'ü o muazzam bütçeye çekti çekmesine de sanki hala birilerine bir şekilde diyet ödüyor gibi. En azından 1998 yapımı eski filmde; bir araba markası duyarlılığı esprisi tüm filme yayılmıştı, panik anları jest ve mimiklerle daha da komik hale geliyordu; kısacası hem senaryo özgündü hem de oyunculuklar... Bu bakımdan Besson'un zayıflatılmış senaryoya müdahale etmemesi de eleştirilmesi gereken ayrı bir husus.

    Son olarak; kötü taklit aslını yüceltir diyelim ve izleyicilere başka bir taksi tutmalarını önerelim. Örneğin, 1998 yapımı olanı.

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top