"klişelerden klişe begen" tadinda seri üretim ürünü bir pop-corn holywood gerilim filmi, ötesi degil. artik parada pulda gözü olmamasi gereken bir robert de niro abinin de neden son demlerinde bu tip vasat bir filmde yüzünü eskittigini akil dimak almiyor efendim..
imali imali resimler çizen ve hayali arkadasi olan ufak kiz, arkasinda gizemli bir patika bulunan kedili bir kasaba evi.. dahasi; güven vermeyen kasaba serifi, freddy tadinda saklambaç tekerlemeleri, sıkıntı vermeye başlayan psikolojik sorunlu protagonistler, müzikli atli karinca oyuncagi, oyuncak bebekler.. iyi geceler öpücükleri.. bu film, robert de niro ve ufak kızımıza rağmen temcit pilavidır benim gözümde..
bir de filmin iki sonu bulunuyor. benim izlediğim 2. sondu ve sanırım filmi sinemada izleyenler 1. sonu görmüş. o da filmin bir güzelliği diyelim.
Orta şeker bir gerilim filmiydi bence.De niro için izlenebilir.Yer yer geriyor ama insanı asla da yerinden zıplatmıyor.Fakat gerilim severler izleyebilirler.Ayrıca puanı bence de yüksek filmi izlerken;puana göre çok fazla beklentiye girmemekte fayda var.7/10
KUSURSUZ PERFORMANSLAR 10/10 Düşler ardındaki karanlık gerçek gün ışığına çıkıyor.. Emily annesinin ölümünden sonra,büyük bir travma içine girer.Kimseyle konuşmaz,kimseyle arkadaş olmak istemez.Babasıyla birlikte yalın bir yaşam sürmektedir.Ama zamanla bu travmanın verdiği etkiyle kendine mutlu olmak için hayali bir arkadaş yaratmıştır \'Charlie\'..Onunla çok iyi zaman geçirdiğini söyler.Babası Charlie\'yi her sorduğunda kaçamak cevaplar veren Emily,Charlie\'nin kim olduğu ve neye benzediği hakkında bir türlü en ufak bir şey dahi söylemez..O andan sonra ilk başta travma sonucu hayali arkadaş ve Emily\'nin kendini ifade etmesine yardımcı olduğunu düşünen David bunu araştırmaya karar verir..David\'in aklında bir soru vardır..Kendinden bile iyi olan Charlie kimdir ve neye benzemektedir ?.. Gerilimi dozunda gizem seviyesi ise üst düzeyde bir film..Huzurlu bir ortamda geçen film her an bir şeyler olacakmış gibi tuhaf bir his veriyor ve bu açıdan da gerilim filmi olma özelliğini tamamlıyor..Bu çeşitli çocuk ezgileri ve oyuncakların kullanımıyla sağlanmış..Ve Dakota Fanning\'in bakışları gerçekten filmde en çok öne çıkan ve filmin karakterini tamamlayan özellik bence.. İzlerken sürekli Charlie hakkında düşünüyorsunuz ve aklınızdan onun kim olduğu hakkında birçok fikir geçiyor ama final gerçekten tahmini çok zor bir şekilde gerçekleşiyor.. Oldukça ilginç ve şaşırtıcı bir finaldi..İlk başlarda durağan bir film olduğundan sıkılabilirsiniz ama sabredip bu izlenmeye değer finali bekleyin derim.. Dakota Fanning ve Robert De Niro müthişti..Bence ikisi de bu film için olabilecek en üst düzey performanslarını ortaya koymuşlar ve iyi bir ikili oluşturmuşlar.. Herkese öneririm..Harika bir film.. \'İyi seyirler\'..
Yer yüzünde işlenmiş tüm klişeleri alıp bu filmde birleştirmişler. Resmen her sahnesi beklediğiniz gibi ilerliyo. Hatta ilerlemiyo yerinde sayıyo çok sıkıcı. Finalde ters köşe yapalım demişler ama o kadar tutarsız ki çünkü kızın baştan beri gösterdiği tüm tepkiler anlamsız ve saçma olur bu finale göre. Ahh ne umdum ne buldum. Gerçekten bazı yorumlarda gördüğüm gibi De Niro'ya yazık olmuş nasıl böyle basit bi filmde oynamış.
yav film hiç açık değildi bana göre.çarli kim asıl katil doktormu.yada carli doktorun içinemi girdi falan filan..bir sürü soru aklıma takıldı filmin sonunda..ama bunun yanında küçük kızın harika oyunculuğuna laf yok
Gayet iyi bir film olmuş. R.De Niro’nun oyunculuğuna diyecek yok tabi ki.Kızını oynayan D.Fanning çok başarılıydı.Yapılan makyajların da gerçekten çok profesyonel olduğunu söylemeden de geçemeyeceğim.Tam puan veremiyorum çünkü gerim gerim gerdikten sonra vurucu bir sürpriz son yapıyorlar fakat bundan sonrasını çok uzatmışlar.Koşuşturmaca devam ediyor yani.Bence tadında bırakmalıydılar.Bir de gereksiz ayrıntılar var tabi,buradan söylemek istemiyorum tabi,izlemeyen arkadaşlara saygısızlık yapmak istemem.Yine de gidilip görülmesi gereken bir film.8/10
gerçek bir korku filmi izlemek istiyorsanız bence başka durağa uğrayın. robert de niro'nun böle klişe bir senaryoya evet demesine anlam veremedim. 6. his ve Diğerleri filmlerinden sonra bu filme böyle bir final yapılması ayıp bence. seyirci uyandı artık değişik final yapsınlar.
...Oyunculuktan gelme John Polson'in (Mission Impossible 2'da Ethan Hunt'in ekibindeki helikopter pilotu Billy Baird olarak hatirlayabilirsininz) ilk yonetmenlik denemesi olan "Saklambac", duragan anlatimiyla seyicisini surpriz sona hazirlamaya calisan, ozelikle goruntu yonetimiyle dikkat ceken ancak yeterince doyurucu olmayan, son zamanlarda karsimiza cikan turunun diger orneklerine oranla cok da farkli seyler soyleyemeyen zamanla unutulacak cinsten bir gerilim ornegi. Kucuk yasta Sean Penn, Denzel Washington ve Tom Cruise gibi buyuk starlarla calisma firsati yakalayan ve de filmin tek izlenme nedeni olabilecek kucuk "buyuk' aktrist Dakota Fanning'in karsisinda Robert De Niro da maalesef ezilmekten kurtulamiyor. Zaten 1997'den (Copland ve Jackie Brown'dan bahsediyorum) beri gercek anlamda 'iyi' filmlerle karsimiza cikamayan eski popularitesinden uzak olan De Niro'nun da gun gectikce yildizi sonuyor, zaten bu proje secimleriyle de sonmeye devam edecek...(5/10)
en çok filmin finali dikkat çekmiş olmalı ama bence çokta şok edici bir final değildi hatta bu tarz amerikan filmlerini sıkı izleyenlerin rahatlıklaa tahmin edeceği bir finalrobert de niro’ya diyecek birşey yok elbet ve bence dokato fanning ’i öve öve bitirilcek gibi de değil
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.