En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
tolstoyevski
Takipçi
76 değerlendirmeler
Takip Et!
4,0
9 Kasım 2005 tarihinde eklendi
Filmin kurgusuna ilişkin değerlendirme yapmadan önce,filmin yönetmeni Pupi Avatinin italyanın ’altın portakalı’olarak niteleyebileceğimiz Donatello ödüllerinde en iyi yönetmen ödülüne layık görüldüğünü belirtelim. Siyah-beyaz görüntüleme tekniğiyle izleyiciyi 1920ler Bolognasına nostaljik bir yolculuğa çıkaran Avati,mekan tasarımında sergilediği ustalığıyla çarpıcı kültürel kesitler de sunmuş,yakaladığı ayrıntılarla eleştirmenleri sarhoş etmiş ve filmin göze batan kimi kurgusal zaaflarını italyan sinema endüstrisinin gözünden ırak tutmayı başarabilmiştir.Bence bu durumla ilgili en uygun tanımlama en basit deyimle’ sinematografik bir sarhoşluk’olabilir.Bu durum Nellonun aşk sarhoşluğunda olduğu gibi çözümlenmesi zor bir durumdur. Kurgusal zaaflardan sözü açmışken bu durumu gerekçelendirmemiz gerekir.Kurgu çok zayıf değil;ama çok yeni birşey de sunmuyor izleyiciye.Üstelik karşısındaki saf adamı son noktaya kadar kullanan ’kör genç kız’tiplemesi fazlasıyla can sıkıcı.Adamın kapalı duygusal dünyası senaryoya şüphesiz bir derinlik katmış;ama öylesine yapaylaştırılmış bir kız var ki karşımızda,buradan bir senteze varmamız mümkün değil.En kötü ihtimalle bile duygusal çatlağın kıyısındaki bu kişilerin mutlu bir sonla birleşmesi gerekirdi.Film çünkü son noktada kendi türünden koparak(aşk)bir ihanet hikayesine hizmet etmiş ve sevginin erdemi üzerine biz izleyiciye hiç bir açık kapı bırakmamış.Fİlm genç bir adamın ilk aşk deneyimini yansıtmaya çalışmışsa-ki bu açıdan da bir değerlendirme yapılabilir- bu durum da eleştiriye açıktır.Çünkü bu durum dünya sinemasında fazlasıyla işlenmiş ve artık eskimeye yüz tutmuştur.Yani özetlememiz gerekirse neresinden bakılırsa bakılsın kurgusal bir zaaf söz konusudur. Oyunculuklarla ilgili ise fazla eleştirilecek bir noktanın olmadığını düşünüyorum.Zaten filmi trtden izlediğim için bu konuyla ilgili fazla birşey söyleyebilmem mümkün değil;ama oyuncular en azından belirli bir çıtayı yakalamışlar gördüğüm kadarıyla.Neri Marcore’nin Roberto Benigni’yi hatırlatan bir fiziği var ve ne hoş tesadüftür ki ikisi de kökenleri itibariyle komedyen. Genel olarak düşüncelerim bunlar.Herşeye karşın ödüle layık görülmüş bir film var karşımızda ve taktir hakkı da izleticiye kalıyor...
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.