Hesabım
    Gökyüzü Savaşçıları
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,5
    İyi
    Gökyüzü Savaşçıları

    Fransızlara Yakışmadı...

    Yazar: Ertan Tunç

    Gökyüzü Savaşçıları; silah tanıtım kampanyasına dönüştüğü iddiasıyla yurt dışında sert eleştiriler alan bir yapım. Eleştirmenler bu konuda haksız değil. Fransa Milli Savunma Bakanlığı'nın, Fransız Ordusu'nun ve İstihbarat Teşkilatı'nın katkılarıyla çekilen film bir anlamda popüler kültürün yapıtaşlarından biri haline gelen Top Gun rezaletini anımsatıyor. Ortada eli yüzü düzgün kadın ve erkeklerden oluşan karizmatik pilotlar; nasıl bir gelişim izlediği belli olmayan aşk hikayeleri, mantıksız diyaloglar var.

    Tüm bunlar izlenebilirlik açısından güzel ama asıl anlatılmak istenen, tıpkı Top Gun'da olduğu gibi, bir ülkenin savaş makinelerinin diğer bir ülkenin savaş makinelerinden aşağı kalır yanı olmadığı. İşte bu noktada, sanatın tecimsel öğelerle/nedenlerle kirletildiği görüşünün haklılığı kendini gösteriyor. Godard'ların, Truffaut'ların, Renais'lerin boşa kürek çektiklerini, beyhude çabaladıklarını kısacası suya yazı yazdıklarını bilmek ise işin asıl üzücü tarafı. Çünkü Gökyüzü Savaşçıları yakın tarihte savaşlar yüzünden ağır yaralar almış, travmatik deneyimler yaşamış Fransa'dan geliyor. Günlerce hatta haftalarca hava bombardımanına maruz kamış, bir nesli kaybetmiş bir ülke ismini bile anmaya değmeyecek (ki bu da filmi çekenlerin bir amacı) bir uçağın tanıtım filmi için ünlü oyuncuları büyük bir bütçe ile bir araya getirmiş. Kime ne?

    Ülkenin doğa güzelliklerini ve Hava Kuvvetleri'ni övmeye çalışan bunu yaparken de kötücül terörist grupları karşısındaki kefeye koyarak dengesizlik yaratmaya çalışan bir sinema anlayışı üzerine ne söylenebilir ki? Bu ucuz Hollywood tuzağına düşmek Fransızlara mı kalmış?

    Sadece sinemasal açıdan değerlendirsek bile karşımızda berbat bir film olduğunu söylemek mümkün. Her şeyden önce; filmin son yarım saatindeki olayların gelişimi o denli kesikli bir anlatıma sahip ki, neyin ne zaman olduğunu anlamakta güçlük çektim. Aralarında muhtemelen birkaç ay olan olaylar arasındaki geçişleri, birkaç saniye olan olaylar arasındaki geçişlerle karıştırmışlar. Askeri mahkemeler, görevden alınma, geri dönme, terörist faaliyetlerle cebelleşme derken muhtemelen birkaç ay geçiyor ama görüntüler açısından durum öyle değil. Karakterlerin kıyafetleri, saç şekilleri, ayakkabıları dahi değişmiyor. Bir olup bittiye geliyor film.

    Gökyüzündeki görüntüler açısından bakıldığında, filmin sinemasal tatlar içerdiğini söyleyebilirim. Savaş uçağına binmiş kadar olunuyor ama, diğer savaş uçaklarıyla çekilen filmlerde olduğu gibi, küçük bir problem ortaya çıkıyor. İzleyiciler hangi hareketlerin zorlukla yapıldığını ve ustalık ehliyeti gerektirdiğini bilmediği için, karakterlerin yaşadıkları deneyimlerle özdeşleşemiyor. Bu sebeple; simülasyon sahneleri gibi filmin mihenk taşlarını oluşturan sahnelerden bir anlam çıkartmak zorlaşıyor.

    Oyunculuklar açısından söylenecek pek fazla bir şey yok. İleride büyük bir oyuncu olacağını düşündüğüm Benoît Magimel, bıyıklı haliyle bir Tom Cruise olmaktan oldukça uzak görünüyor. Clovis Cornillac'ın istese de Val Kilmer olamayacağı açık.

    Bulutlar üzerindeki sahneler, takip sahneleri gibi derinlik hissini bütünüyle veren müthiş çerçevelemelere sahip olsa da, Gökyüzü Savaşçıları, asla tasvip edemeyeceğimiz hatta etmememiz gereken türde bir tanıtım filmi. Hiçbir olumlu işe yaramayacak savaş uçaklarını iyi niyetli amaçlarda kullanarak yani klasik anlamda tehdit-karşı tehdit karşıtlığını temel alarak uçakların reklamını yapmaya çalışan ve özetle, pahalıya mal olan "ucuz" bir film. Gökyüzü Savaşçıları; Hiroşima Sevgilim ve Les Carabiniers başyapıtlarının çıktığı topraklardan gelen kötü bir film. Bir sinemaseveri şaşırtan da, üzen de bu gerçek.

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top