Danny Boyle'un farkı yine ortada... Senaryo itibariyle bir çocuğun gözünden para, din, dürüstlük, özlem, merhamet ve daha birçok kavramlara bazen neşeli, bazen hüzünlü ve bazen ise iğneli dokundurmalar ve bakışlar... Büyüklere dersler küçüklerden... Bir de Boyle'un çekim tarzı yine herzaman ki gibi harikaydı.
Şunu bilir şunu söylerim; Avrupa Sineması gerçekten ne yaptığını bilen bir sinema...
Fikir gerçekten güzel; küçük bir çocuk milyon para bulur ve iyilik için harcamak ister. bir yönetmen için cezbedici olsa gerek!!! yönetmen olmadığım için bilemem ama danny boyle keşke bunu sadece bir fikir olarak bıraksaymış... transspoting ten sonra- 28. gün'den sonra... şiddeti ve çirkinliği bu kadar şiirsel anlatan bir adamın neden böyle bir film yaptığını anlamıyorum... müzikler yine ve yeniden çok iyiydi... çocukların oyunculuğu çok kötüydü... büyükler sanki çok iyiymiş gibi... konuşuyorum bende... neyse; izleyin işte... bütün filmler izlenmek içindir:)
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.