Büyük İskender hakkında anlatılacak o kadar çok şey varken neredeyse onun hakkında hiç bir şey anlatmayan daha doğrusu anlatmayı beceremeyen bir film,savaş sahneleri idare ederdi bana göre,o kadar.
oliver stone ve colin farrell büyük iskenderden soğumamız hatta kimi zaman nefret etmemiz için ellerinden geleni yapıyorlar.bu kadar güçlü ve sinema açısından da piyasalı bir kişiliği,biyografiyi çok yetersiz biçimde geçiştirip gidiyorlar.filmin uzun süresi çok sıkmıyor aslında ama dediğim gibi yeteri kadar görkem ve etkileyicilik yok filmde,diğer pek çok tarihi filmin gölgesinde kalıyor.tavsiye edemiyorum açıkçası.
Kötü kurgu,yanlış oyuncu tercihleri ve iyi çekilememiş savaş sahneleriyle beklentilerin hayli altında kalan vasat bir yapım Büyük İskender.Üç saatlik uzun süresiyle izlemesi hayli zor bir hal alıyor.
Sinemaya gidip sıkıldığım, beğenmediğim film sayısı çok azdır.. bu da o filmlerden biri.. gerçekten çok sıkıcı.. akıcı değil, etkili değil ve üstelik 3 saate yakındı.. emeğe saygı tabiki ama bu filmi izlemeyen varsa izlemesin daha iyi..
dante211`E YORUMU İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM.BAŞTAN SONA BİR SAVAŞ FİLMİ BEKLEYENLER HAYAL KIRIKLIÐINA UÐRAYACAKTIR.DAHA ÇOK ÖZEL HAYATA VE KİŞİSEL İLİŞKİLERE YÖNELEN BİR FİLM...
Film oldukça iyi.Ama eşcinsellik konusu biraz abartılı.Çok fazla göze sokulur durumda.Ve bir de tüm tarihi filmlerdeki dil sorunu.Antik çağ da dahi ingilizce konuşulması işin büyüsünü bozuyor ne yazık ki
ben filmin çok kötü olduğunu düşünmüyorum.sadece eksileri var.örneğin/topu topu iki tane savaş sahnesi var ve savaşlara fazla önem verilmemiş,film bir süre sonra insana belgesel izliyormuş hissi veriyor.oliver stone iskender’i kötü biri olarak göstermiş sanki,oyuncu seçimindede colin farrell yerine iskender’e fiziksel olarak daha fazla benzeyen biri oynatılabilirdi.son olarak ta iskender gay mi yoksa değil mi? bu konuda film insanın kafasını karıştırıyor.boş vakti olan ve iskender’i biraz olsun merak edenler için iyi bir seçenek olabilir. bir başyapıt olarak bakmayın bence...
film bence gayet güzel,tarihi filmlerden hoşlanıyosanz bunu da beğenirsiniz.savaş sahneleri kötü diyen warsa kaale almayın,özellikle havadan çekimler gayet güzeldi-braveheart gibisi gelmez ama-tek sorun şu eşcinsellik meselesi.hadi tmm,eşcinsel olabilir,filmde bunu da yansıtabilirsin ama 10 dk süren iki erkeğin "senin için ölürüm"tarzı konuşmaları hakikaten sıkıcı ve gereksizdi ama filmin tek kusuru bu bence
neden herkes bu film hakkında bu kadar kötü düşünüyor anlamıyorum filmi yeni izledim ve gördüm ki o kadaqr da kötü bir yapıt değil en azından insanların södüğü kadar çok merak ediyorum film gişede iyi bir iş yapsaydı ve homoseksüellik unsurları bu kadar fazla olmasaydı yorumlar gene böyle mi olurdu hiç sanmıyorum hatta filmi izlemeden bile yorum yapanların olduğuna inanıyorum belki oliver stone olan bir kin belki eleştirmenlerin biraz abartılı yerlemeleri tabi ki bu film bir başyapıt mertebesine ulaşamaz tamam casting de örneğin anlışlar var süresi uzatılmış falan filan ama troy ilminde bekleyipte alamadığımız mitoloji tadını çok iyii veriyor ben oiver stone u bu konuda takdir bie ettim aslında örneğin wolgang petersen gibi mitoloji tarihinde çok önemli bir yer kaplayan hikayeyi sadece bir oyunucunun karizmasıyla sıradan bir action gibi kotarmak yerine işin biraz daha dernine inmiş daha gerçekçi bakmaya çalışmışi
Büyük İskender, bu yılın en merak edilen filmlerin başında geliyordu. O muhteşem savaş sahneleri bir yana ben filmin anlatım hatasından dolayı pek iyi anlaşılmadığını düşünüyorum. Film biyografik bir yapım, yaşadığı dönemi şekillendirmiş efsaneleşmiş bir kralın hayatını anlatıyor. Bu tarz filmlere yönetmen kendi müdahalesinden çok, senaryo oluşturmada tamamen tarihsel verilere dayanılarak oluşturulması çok daha doğru olacaktır. Elbette oliver stone bu filmi tarih kitaplarını okuyarak çekti, ama filmi kendi bakış açısıyla yorumladı. Bu ayrıntılara dikkat etseydi suanda ropörtajlarında yaptığı keşkeleri söylememiş olurdu. Oyuncular her biri kendi adlarına başarılı ama birbirleriyle uyum sözkonusu olduğunda başarsız. Özelliklede angelina jolie ile colin farrel neredeyse aynı yaş 2 oyuncunun anne oğulu oynaması bence en bariz hatalardan birisi. Bazı kitaplar iskenderin sadece hephaestion’a aşık olduğunu belirtmişler. Soyunu devam ettirmek içinde roxanne ile birlikte olduğunu vurguluyorlar, bu filmdede hemen hemen aynı şekilde yansıtılmış. Herşey bir yana filmdeki savaş sahneleri gerçekten çekilmiş en görkemli sahneler arasında, özellikle iskender ve ordusunun fillerle karşılaşması oldukça heyecan vericiydi. Hemen hemen filmin her karesinde herkül ve aşilden bahsetmeleri çok sıkıcıydı. Yalnız şunu belirtmekte fayda var, aşil kendisi için savaştı, herkül kötülük için savaştı, iskender ise insanlık için savaştı anladığım kadarıyla onun hayat felsefesi, dünyaya hakim olmak isteyişinin sebebi insanların özgür bir dünyada yaşamaları için savaşmak. Bence özgür olmak savaşmak değil, bu dünyaya kendi kurallarını kabul ettirebilmektir. Herneyse vangelis’den daha heyecanlı daha duygusal müzikler bekliyordum ama müziklerde zayıf kalmış.Ama yinede pişman olunacak kadar kötü bir film değil, şayet oliver stone projeyi daha dikkatli oluştursaydı belkide bu kadar ağır eleştiriler almazdı. Herşeye rağmen filmi izlemeden önce bütün olumsuz düşüncelerinizi bir kenara atın ve öyle izleyin, kusur bulmak için yapılan davranışların mükemmeli farketmenizi gölgelediğinide asla unutmayın...
Son yıllarda her filmiyle dahada saçmalayan iki oscarlı yönetmen Oliver Stone'nun rezil ettiği bir tarihi bir film İskender.En başta oyuncu seçimi çok kötü, atmosfer yaratmakta yeterli değil, savaş sahneleri kötü ve anlaşılmaz, Tarihi eksiklikler hatalar klişeler tuhaf sahneler derken unutmak istediğiniz bir film çıkıyor karşınıza.
"Alexander"i bu sabah basin gosteriminde izledim. Stone Iskender'in gorkemli hikayesini anlatirken, onemli gelismeleri bir kolaj seklinde seyircisine sunuyor. Aslinda bu girisimi biryerde zaman icinde uzun atlamalar kullandigi icin yer yer kopukluklara yol acma gibi bir handikapi olmasina ragmen, hikaye bir anlaticinin (kim oldugunu soylemeye gerek yok) agzindan anlatilarak karsimiza geldigi icin bu riskler atlatilmis. Iskender'in cocukluguna cok kisa bir bakis attiktan sonra, tahta gecisiyle birlikte hukumdarligini surdurdugu topraklari genisletmek icin giristigi mucadeleyi izliyoruz. Stone, filmin uzun savas sahneleri ile suslemek yerine Iskender'in annesi, babasi ve yardimcisi Hephaestion basta olmak uzere cevresindekilerle iliskileri uzerine daha cok gitmis. Savas sahneleri ise beklenildigi olcude gorkemli, ozellikle kusbakisi planlarda savas alaninin kalabalik goruntusu Vangelis'in muzigi ile birlesince insanin tuyleri diken diken oluyor. Stone, savas sahnelerindeki siddeti frenlemek icin de cok yakin planlardan olusan hizli bir kurguyu tercih etmis. Colin Farrell, Iskender rolunde uzerine duseni yerine getiriyor, annesi rolunde Jolie ise delice bakislari ile hic guvenililir olmayan biri oldugunu ortaya koyuyor. Perslere karsi yapilan o buyuk savasin kusbakisi genel goruntuleri ile Iskender'in atiyla ilk tanismasi benim icin filmdeki en etkileyici planlardi. Oliver Stone, sinemasini takip ettigim bir yonetmen olmasina ragmen hicbir zaman favorilerimden biri olmadi, (kisisel olarak en iyi filminin de hala "JFK" oldugunu dusunuyorum) ancak "Alexander"in yilin en gorkemli filmlerinden biri oldugu gibi yonetmenin filmografisinde de onemli bir noktada duracagi kesin. Kacirmamanizda yarar var...(7/10)
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.