Hesabım
    Zatoichi
    Ortalama puan
    4,0
    210 Puanlama
    Zatoichi hakkında görüşlerin ?

    41 Kullanıcı yorumları

    5
    4 Eleştiri
    4
    26 Eleştiri
    3
    6 Eleştiri
    2
    4 Eleştiri
    1
    1 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    nonself
    nonself

    Takipçi 27 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    11 Kasım 2006 tarihinde eklendi
    Zato Ichi, uzak doğu mistik anlatısına yalın bir gönderme gibi duruyor. Ancak basit semboller açımlandığında uzunca bir hasbihal etmek gerekse de teğet geçeceğim bendeki izlenimini:ÇıkıkçıGerçeklik ve başarılı son için sadelik esastır. Gerçek bir kılıç ustası, kılıçlar dünyasında ayakta kalabilecek son kişi olacağına göre, göze batmak, şatafat, parmakla gösterilme yok. Kariyer şu bu yok; kör bir çıkıkçı olarak yola koyulacaksın gerçeği görmek için. Nedir gerçek? Kımıldayan nesne, bir kılıcın kınından çıkarılma anı, fincanın içindeki sahte zar, duvarın arkasında bekleyen düşman? Hayatı bir disipline bağlanmamış, ?bir seyr halinde olmayan? senin benim için -fiziki gözlerimiz bir işe yaramadığına göre- zırt pırt bir kılıcın keskinliğine kurban gittiğimiz şeydir hakikat. Zato Ichi seziyor. Sezgidir onu ayakta kılan, ona güç veren. Ben kör olsam ben de sezecek miyim? Hayır. Ancak film bu sorunun cevabı evetmiş gibi akıyor, yani gözlerimi kapadım diğer duyularım keskinleşti kabilinden... Öyle değil; Körlük bir imgedir ve sezi için işe kaybederek başlamak gerekir. Ruhun durulması gerek. Can alıcı bir kayba katlanabilir olman gerekiyor, gözlerini kaybetmek (gözlerin görebiliyorken onları devamlı kapalı tutmak) en can alıcısı'Ve bunun süreklilik arz etmesi gerek. Seyr lazım yani sebat, sabır, tahammül. Zato Ichi, çıkıkçı adı altında müthiş bir disiplin sergiliyor bize. Bir disiplin evet? Sanki gizil bir yönetmeliği, bir tüzüğü olan bir şey'Böyle yaptığı için gizemli oluyor, büyülüyor bizi duruşu, hareketleri, konuşması'Çok ?karizmatik? yani sizin anlayacağınız. Koruma (ronin)İtiraf edeyim bu ronin kelimenin söylenişi, kulak dolgusu çok hoşuma gidiyor, hele ki anlamıyla bütünleştirildiğinde epey cezp etmişti beni?Koruma'Tek düşüle yaşayan adam... En başta, karısının hastalığı için son bir korumalık işi (haraç toplayan çete patronunun koruması), yapacağını söyleyerek sosyal bir iyilik karakteri çizse de gerçek öyle değil. Kandırıyor bizi, karısını da? Çevreye ilgisi yok, koruyacağı patron bile onu ilgilendirmiyor çünkü ben varken patron nasıl olsa hayatta kalacak diyor, kendi kılıcına olan tam inancından bu. Evet, tek bildiği şey kınından çıkarılmış bir kılıcı ve onu kullananı muhatap almak, yok etmek. Korumanın etrafa boş bakışları bunun için? Bir düşe kilitlenmiş yaşıyor? Kötülüğün tarafındaymış gibi görünse de bu bir yanılsamadır. Koruma ruhunu eğitmiş bir samuraidir. Ancak eksikleri var, filmin anlatısı gereği. En azından görüyor! Çıkıkçıyı tanıdıktan, Onun kılıcı hiç sıradan kullanmadığını gördükten sonra irkiliyor biraz, işkilleniyor ancak yüzüne hiç yansımıyor bu. Ve finalde çıkıkçının kılıcıyla yüzleşeceğini biliyor. Kılıç ve ÖlümSamurai ölmeden ölmüş bir adamdır. Ne tuhaf! Usta bir kılıç kınından çıkarılırken kaçıp oradan uzaklaşmak gibi bir can havli aşamasına gelmiyor hiç birinin ruhu. Eğitilmiş olmalılar? Bir elekten geçirilmiş olmalılar? Kendi canını alabilme güdüsü uzak doğu mistik öğretisinin oralı bireye nüfuzundan başka bir şey değil. Alt edemeyeceğini bildiğin bir kılıca karşı kın sökmek kendi elinle kendini öldürmek gibi bir şey'Yani harakiri intihar değildir. İntihardan ayrıldığı yan; ruhun, kılıcı kendi karnına saplayabilecek aşamaya getirilmiş olması ve ta öteden ona bir dinginlik kazandırılmış olmasıdır. Bunu, filmin finalinde karşı karşıya gelen gerçek ölüm ustaları için söylüyorum, eline kılıç alan herkes için değil'Hasılı, intihar anlık ve hayret uyandıran bir ölüm, harakiri zamana yayılmış bir ölümdür. Ve canı teslim edip ruhu yüceltmek anlamını taşır.
    okanferro1
    okanferro1

    25 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    24 Eylül 2006 tarihinde eklendi
    İzlediğim en iyi Kitano filmlerinden biri. Bebekler filmiyle kalbimde taht kuran büyük usta bu filmde de harikalar yaratıyor.
    invinoferitas
    invinoferitas

    49 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    1 Temmuz 2006 tarihinde eklendi
    Dahi yönetmen Takeshi Kitano'nun müthiş zekasıyla yoğrularak karşımıza gelen Zatoichi,uzakdoğu sinemasının en iyilerinden.
    Ustanın diğer filmleri gibi sadeliğiyle büyülüyor insanı.Kusursuz yaratılmış karakterleri de cabası.
    Özellikle filmin sonunda çalan müziğin kıvraklığı be cezbediciliği ile de filmin tadı damağınızda kalıyor.
    aozbek34
    aozbek34

    24 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    19 Haziran 2006 tarihinde eklendi
    Takeshi Kitano'nun bence en kötü filmlerinden biriydi. Konu Klişe bir konu olunca filmin sonunda bir haz alamıyoruz. Artık Japon sinemasındaki kılıç şakırtılı filmlerden sıkıcı geldi. Aşırı kan dolu sahnelerin bir sanat unsuru gibi gösterilmesi de cabası. Üstelik son sahnedeki dans performansı hangi filme gönderme yapılıyor anlaşılabilmiş değil. (Sanırım Grease)
    bluevelve
    bluevelve

    Takipçi 115 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    30 Mart 2006 tarihinde eklendi
    Kılıcı rüzgar gibi ansızın ve bir anlık eserdi, gölgesi ölümün keskinliğinden daha acı ve gözleri gören gözlerden daha bakirdi, adım atışlarında ve bileğinin ucunda, kayıp giderken kurbana. Zarifti çoğu zaman, raks eder gibi biçiyordu bedenleri, kırmızıya boyalı yüzler eşliğinde duruyordu, yağmur altında. Duruşu kaidesinde istifini bozmayan heykeller gibiydi, mahrurdu ve bilge. Her halinden akıyordu, kendine güven ve kılıcına olan aşkı. O ve kılıcı, bir bütündü ayrılmaz bir parça, bedenine ek bir uzuv gibiydi, yol buluyordu onunla ve son veriyordu hayatlara.Bir tek o değildi, hikayeye yakılan hayatlar, yan yoldan çıkanlar; bir koruma ve iki kardeşi bizimle buluşturdular. Her biri bir birinden acılı hayatlar yaşamışlar ve ölüme hem tanıklık edip hem de onu tattırmışlar. ?İchi? ise başka bir amaca adamış kendini. Bulmak olmuş yazgısı, belalı bir çete liderini. Bu yolda yürürken, konuşturmuş bileğinin ve atikliğinin hünerini. Gözlerde kalan; bedenlere kazınan ?z'harfi. Ressam edasıyla oynattığı kılıcı, ?ichi'nin fırça darbeleri mahiyetinde, attığı imzalarla bizleri hayran bırakıyor kendine. Uzak doğunun tüm zarafetini taşıyor ?zatoichi?, gülen yüzler beliriyor ve eğiliyor bedenler bir birine , saygıyı sunarken karşısındakine. Çalışan insanlar geliyor karşımıza, gündelik hayatın içinde. Bir birine bağlılık ve sevgi, anlatılan hikayelerde hayatların belirleyicisi ve göstergesi oluyor, kimi zaman çalan müzikte kimi zamansa bir geyşanın kıvrak raks edişinde. Bağlılık ve sadakat içinde, bütünleşiyor üç hikayede. Gurur da gösteriyor kendini ve iradenin çakıllı yolu, çelme takıyor kimisine. Ölüm birleşiyor, kumsalda yatan ile kendine kıyanı, acılı bir şekilde.?kitano'nun yönetmenliğinde ve oyunculuğunda hayat bulan ? zatoichi?, sıradan bir film değil kanaatimce. Konusu babında söylenecek tek kelime, sıradanlığı yıkan ve farklılaşan bir dışavurumu bize aksettirmekte. Dövüş sahnelerindeki hüner ve kusursuzluk, yer yer açığa çıkan şiddetin yüceltilmesi, ?kitano? filmlerinde rastlanılan bir ayrıntı olarak belirmekte. Kullanılan şiddet, bir bakıma filmin kendisini ifade edişinde önemli bir faktör olarak seçilmekte. Kılıç, bu faktörün tek öznesi olarak ve yaşama yol verilmesi yada son verilmesinde belirleyiciliğe haiz olan bir kutsiyeti içinde barındırarak, yaşamın kaynağına gidilen yönde belirleyiciliğe büründürülmekte. Bunun yanın da bir başka unsurda, her karakterin gücü ve iradeyi kullanmada ya da kendi hayatlarını idame ettirmede ve hayatlarında izler bırakan acıları dindirmek için, alınmaya çalışılan intikamların yerine getirilmesinde tutkulu ve dirençli bir kararlılığı içselleştirerek, bunu her ne pahasına olursa olsun gerçekleştirmeye dönük adımları, oturmuş kişilikleri ve bükülmesi zor bilekleri bizlere göstermekte. Hikayelerin bütününe bakıldığında, hep aynı olay örgüsü etrafında geliştiği açıklıkla görüle biliyor. Bir birine gözle görülmeyen bağlarla bağlı hayatlar, sıradan olmayan yaşantıların renkli ve bazense duru yansımalarını bizlere yansıtıyor. Filme serpiştirilen farklı tatlar, özellikte tarlada yada bir inşaatın yapımı sırasında, müzikle birleşen ve bu yönüyle kulakta da hoş esintiler bırakan, deneysel bir uygulamaya dönüşerek ritmi, çapa ve ya çekiş sesleriyle yakalayıp benzersiz bir müziği huzurlarımıza sunarak bir nevi, başkalaşımının benzer karelerini bizlere sunuyor. Seyirciye sürprizler bununla da sınırlı kalmayarak son karede, bir zamanların amerikan filmlerindeki dans figürlerine atıf yapılarak ve sanki nazire yapar bir edayla, sahnede beliren takunyalı ama ritminde verdiği kıvraklıkla hünerlerini sergileyen dansçıların da katkısıyla ?hollywood? a, gerek gözlerde gerekse de kulaklarda keyifli izler bırakan bir göndermenin yapılması ihmal edilmiyor. Bu haliyle film, ?kitano'nun bir bakıma tüm özelliklerini taşıyor ve bir bakıma da, farklı bir ortaya koyuşu amaçlamanın da sinyallerini veriyor. Film, içinde bazı tortuları da taşımıyor değil, ?ichi'nin çete liderini yakalama isteğinin nedeni ve geçmişindeki sis perdesi akıllarda soru işaretleri yaratıyor. Ayrıca geyşaların çocukluklarına gidilen ve hikayelerinin anlatıldığı kısımda, erkek çocuğun yönelimi sanki basite indirgenmiş bir sunumu ve beraberinde, o toplum yapısında ya da geleneklerinde yer eden bir uygulama bizlere, biraz yüzeysel ve aceleye getirilen bir kurguyla sunuluyor. Bunlar fazla ayrıntıya inildiğinde göze batan ve akla gelen noktalar. Ama genele bakıldığında, manzara keyifle izlenen bir filmi karşımıza çıkartıyor.Bu keyfi yaşamak için benden size filmi izlemeniz, hiddetle tavsiye ediliyor.---------- zotoichi ----------
    cutnar
    cutnar

    54 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    25 Aralık 2005 tarihinde eklendi
    Tipik bir Takeshi Kitano filmi olarak özetlenebilecek filmde mizahla yedirilimiş geleneksel öğeler başarılı görünse de , çiğ görüntüler üzerindeki görsel efektlerin başarılı durmadığını kabul etmeli. Özellikle vücutların öte yanından çıkan kılıç uçları, fışkıran ama giysileri bulamayan kan görnütüleri...sanki özensiz gibi geldi bana. Oyunculukların nispeten iyi durduğu ama son zamanlarda başarısını kanıtlamaya başlamış Uzak Doğu sinemasında çok büyük yer edinemeyecğini gösteren bir yapım. Her ne kadar pzarlama çabaları ve Kitano'nun adı ile eleştirmenlerin beğenisini kazansa da kısır hikayesi ne yazık ki benzerlerinden ayrılıp sivrilmesine izin vermemiş...Yine de Uzak Doğu sineması ve dövüş filmi severleri memnun edebilecek bir yapım olarak nitelendirmek gerek. Çok büyük beklentiye girmeden bir tür filmi olarak izlerseniz keyif alabileceğinize inanıyorum .İyi seyirler...
    cenkkoyuncu
    cenkkoyuncu

    3 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    5 Kasım 2005 tarihinde eklendi
    ''Gözlerim tamamem açıksa bile,hiçbirşey göremiyorum.''filmi bitiren cümle,bence oldukça iyi,seyredilmeye değer.
    Engin Gürses
    Engin Gürses

    Takipçi 88 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    19 Temmuz 2005 tarihinde eklendi
    Vizyondayken izleyememiştim. Siyad ın senenin en iyi 20 yabancı filmi listesinde 9. seçildiğini görünce DVD sini alıp izledim. Sade , gösterişsiz fakat başarılı bir film. Dövüş sahneleri haricinde insanda tiyatro izliyormuş havası uyandırıyor.Takeshi Kitanonun oyunculukta da hayli iyi olduğuna şahit oluyoruz.Müzikler oldukça başarılı.Fakat konusu itibariyle çokça işlenmiş olması filmi sıradanlığa düşürüyor.
    evrenkuclu
    evrenkuclu

    Takipçi 42 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    14 Şubat 2005 tarihinde eklendi
    zatoichi kitano'nun kendine has kılmayı başardığı iyi bir film. çapraşık duyguları çözebilen ve onu en yalın haliyle izleyiciye sunan bir yönetmen. parçalı bir film ama dağınık değil. çıkıkçı ve kör imajları da filmdeki asıl miti oluşturuyor.
    esat-ozcan
    esat-ozcan

    Takipçi 260 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    11 Şubat 2005 tarihinde eklendi
    Başarılı bir yapım.türünün aksine süprizleri de içinde barındırması filme bir artı puan daha katıyor.
    edenknight
    edenknight

    Takipçi 155 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    3 Şubat 2005 tarihinde eklendi
    Keyifli görselliği,ilginç ve orjinal espri anlayışı,hafif müzikal tadı ve ilginç senaryosuyla Zatoichi tam bir seyir zevki veriyor,ayrıca filmdeki şiddet sahneleri de oldukça gerçekçi ve estetik olmuş,hep kendini tekrar eden Amerikan sinemasından bıktığımız şu günlerde üstüste gelen başyapıt tadındaki Uzakdoğu filmleri bizlere nefes aldırıyor ve o sinemanın vedai-iftarlarından Takeshi Kitano`nun Zatoichi`si görülmesi gerekenler listesine rahatlıkla giriyor,senaryodaki dramatik öğelerin işlenişi,tatlı-sert yapısı ve finali filmi unutulmaz kılıyor,kesinlikle kaçırmayın.Saygılar.
    banadolu
    banadolu

    Takipçi 445 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    30 Ocak 2005 tarihinde eklendi
    ii tamam da bu filmin başarısı ztn bütün bu görselliği senaryonun içinde eritmesi;film bi yandan hikaye anlatıp bi yandan kültür dersi vermio ki!mesela ikizlerden biri dans edior ama boşa diil,intikam almak istedikleri adama yaklaşıp şüphe çekmemek için veya filmin finalindeki dans sahnesi de kutlamaları temsil edior,böylece filmi izlerken rahatsız olmadan görsel bir tat da alıyorsun
    siyahcarmen
    siyahcarmen

    9 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    26 Ocak 2005 tarihinde eklendi
    Kill Bill ile bu filmi karşılaştırmam bile elbetteki Zatoichi daha kaliteli bir film..
    alisan-sahin
    alisan-sahin

    Takipçi 84 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    12 Ocak 2005 tarihinde eklendi
    film KİLL BİLL ile HERO nun karışımı gibi birşey başyapıt olmasada iyi bir film o 2 filmi beğenenler izlemeli
    turuncuada
    turuncuada

    25 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    20 Aralık 2004 tarihinde eklendi
    inanamıyorum ya; filmi çok merak ettim ama yok güzel şehrimiz ankarada...
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top