Kılıcı rüzgar gibi ansızın ve bir anlık eserdi, gölgesi ölümün keskinliğinden daha acı ve gözleri gören gözlerden daha bakirdi, adım atışlarında ve bileğinin ucunda, kayıp giderken kurbana. Zarifti çoğu zaman, raks eder gibi biçiyordu bedenleri, kırmızıya boyalı yüzler eşliğinde duruyordu, yağmur altında. Duruşu kaidesinde istifini bozmayan heykeller gibiydi, mahrurdu ve bilge. Her halinden akıyordu, kendine güven ve kılıcına olan aşkı. O ve kılıcı, bir bütündü ayrılmaz bir parça, bedenine ek bir uzuv gibiydi, yol buluyordu onunla ve son veriyordu hayatlara.Bir tek o değildi, hikayeye yakılan hayatlar, yan yoldan çıkanlar; bir koruma ve iki kardeşi bizimle buluşturdular. Her biri bir birinden acılı hayatlar yaşamışlar ve ölüme hem tanıklık edip hem de onu tattırmışlar. ?İchi? ise başka bir amaca adamış kendini. Bulmak olmuş yazgısı, belalı bir çete liderini. Bu yolda yürürken, konuşturmuş bileğinin ve atikliğinin hünerini. Gözlerde kalan; bedenlere kazınan ?z'harfi. Ressam edasıyla oynattığı kılıcı, ?ichi'nin fırça darbeleri mahiyetinde, attığı imzalarla bizleri hayran bırakıyor kendine. Uzak doğunun tüm zarafetini taşıyor ?zatoichi?, gülen yüzler beliriyor ve eğiliyor bedenler bir birine , saygıyı sunarken karşısındakine. Çalışan insanlar geliyor karşımıza, gündelik hayatın içinde. Bir birine bağlılık ve sevgi, anlatılan hikayelerde hayatların belirleyicisi ve göstergesi oluyor, kimi zaman çalan müzikte kimi zamansa bir geyşanın kıvrak raks edişinde. Bağlılık ve sadakat içinde, bütünleşiyor üç hikayede. Gurur da gösteriyor kendini ve iradenin çakıllı yolu, çelme takıyor kimisine. Ölüm birleşiyor, kumsalda yatan ile kendine kıyanı, acılı bir şekilde.?kitano'nun yönetmenliğinde ve oyunculuğunda hayat bulan ? zatoichi?, sıradan bir film değil kanaatimce. Konusu babında söylenecek tek kelime, sıradanlığı yıkan ve farklılaşan bir dışavurumu bize aksettirmekte. Dövüş sahnelerindeki hüner ve kusursuzluk, yer yer açığa çıkan şiddetin yüceltilmesi, ?kitano? filmlerinde rastlanılan bir ayrıntı olarak belirmekte. Kullanılan şiddet, bir bakıma filmin kendisini ifade edişinde önemli bir faktör olarak seçilmekte. Kılıç, bu faktörün tek öznesi olarak ve yaşama yol verilmesi yada son verilmesinde belirleyiciliğe haiz olan bir kutsiyeti içinde barındırarak, yaşamın kaynağına gidilen yönde belirleyiciliğe büründürülmekte. Bunun yanın da bir başka unsurda, her karakterin gücü ve iradeyi kullanmada ya da kendi hayatlarını idame ettirmede ve hayatlarında izler bırakan acıları dindirmek için, alınmaya çalışılan intikamların yerine getirilmesinde tutkulu ve dirençli bir kararlılığı içselleştirerek, bunu her ne pahasına olursa olsun gerçekleştirmeye dönük adımları, oturmuş kişilikleri ve bükülmesi zor bilekleri bizlere göstermekte. Hikayelerin bütününe bakıldığında, hep aynı olay örgüsü etrafında geliştiği açıklıkla görüle biliyor. Bir birine gözle görülmeyen bağlarla bağlı hayatlar, sıradan olmayan yaşantıların renkli ve bazense duru yansımalarını bizlere yansıtıyor. Filme serpiştirilen farklı tatlar, özellikte tarlada yada bir inşaatın yapımı sırasında, müzikle birleşen ve bu yönüyle kulakta da hoş esintiler bırakan, deneysel bir uygulamaya dönüşerek ritmi, çapa ve ya çekiş sesleriyle yakalayıp benzersiz bir müziği huzurlarımıza sunarak bir nevi, başkalaşımının benzer karelerini bizlere sunuyor. Seyirciye sürprizler bununla da sınırlı kalmayarak son karede, bir zamanların amerikan filmlerindeki dans figürlerine atıf yapılarak ve sanki nazire yapar bir edayla, sahnede beliren takunyalı ama ritminde verdiği kıvraklıkla hünerlerini sergileyen dansçıların da katkısıyla ?hollywood? a, gerek gözlerde gerekse de kulaklarda keyifli izler bırakan bir göndermenin yapılması ihmal edilmiyor. Bu haliyle film, ?kitano'nun bir bakıma tüm özelliklerini taşıyor ve bir bakıma da, farklı bir ortaya koyuşu amaçlamanın da sinyallerini veriyor. Film, içinde bazı tortuları da taşımıyor değil, ?ichi'nin çete liderini yakalama isteğinin nedeni ve geçmişindeki sis perdesi akıllarda soru işaretleri yaratıyor. Ayrıca geyşaların çocukluklarına gidilen ve hikayelerinin anlatıldığı kısımda, erkek çocuğun yönelimi sanki basite indirgenmiş bir sunumu ve beraberinde, o toplum yapısında ya da geleneklerinde yer eden bir uygulama bizlere, biraz yüzeysel ve aceleye getirilen bir kurguyla sunuluyor. Bunlar fazla ayrıntıya inildiğinde göze batan ve akla gelen noktalar. Ama genele bakıldığında, manzara keyifle izlenen bir filmi karşımıza çıkartıyor.Bu keyfi yaşamak için benden size filmi izlemeniz, hiddetle tavsiye ediliyor.---------- zotoichi ----------