Coffee and Cigarettes: en yeniler yorumlar

Sinemanın nevi şahsına münhasır sıra dışı işlerinde imzası bulunan Jim Jarmusch'un, senaryolarının tamamını da yazmasının yanı sıra yönetmen koltuğunda da oturduğu “Coffee and Cigarettes”; kahve ve sigara aracılığıyla insanlığa sunulan, kafein ve nikotin alışkanlıkları üzerinden kurgulanarak paketlenmiş olan dramatik bir kısa komedi filmleri toplamı olarak geliyor karşımıza...

Gelin isterseniz, ilk üçü yıllar öncesinde; diğer sekizi de, 2003 yılındaki bir antoloji serisi olarak çekilmiş olan on bir kısa filmlik bu "siyah - beyaz" seri toplamına biraz daha yakından bakalım...

***

BÖLÜM 1:

- Strange to Meet You / Seninle Tanışmak Garipti (1986) -

Kahvesi ile sigarasını içmekte olan Roberto'nun (Roberto Benigni) masasına, Steven'da (Steven Wright) gelerek oturur...

Ve gelir gelmez o da...

Bir fincan kahvenin yanında sigarasını tellendirirken Roberto'ya; Indianapolis "Indy" 500 yarış arabalarındaki bir kamera gibi hızlı rüya görebilmek amacıyla uyumadan önce bolca kahve tükettiğini ve küp kalıplar halinde dondurulmak suretiyle de çocuklara, kafein şekerlemesi şeklinde verilebileceğini de söyler...

Ama mekanın çok gürültü olması sebebiyle Roberto; Steven'ın söylediklerinden, hiçbir şey anlayamamıştır...

Bunun üzerine Roberto ile Steven, birbirleriyle yerlerini değiştirseler de; fark eden pek bir şey olmadığı için yeniden eski oturma düzenlerine dönüverirler...

***

Derken...

Steven, gitmek istemediği bir dişçi randevusu olduğunu anımsar ve cebinden çıkarttığı saat 16:30'daki randevu fişini de; kendisinin yerine gitmeye gönüllü olan Roberto'ya verir...

Böylelikle de, fişi kapmış olan Roberto; "Tanıştığımıza memnun oldum" diyerek masadan kalkarak dişçiye doğru uzaklaşır...

***

BÖLÜM 2:

- Twins / İkizler (1989) -

İyi (Joie Lee) ve Kötü (Cinqué Lee) ikiz kardeşler, Memphis'teki bir kafede oturmuş kahvelerini yudumlamaktadırlar...

Bunlardan İyi olanı, taze olarak adlandırdığı sarma sigarayı tercih ederken; Kötü'sü, paketinden çıkarttığı bir dal bayat sigarayı yakıverir...

***

Çok geçmez...

Elindeki kahve ısıtıcısıyla, "Alırmısınız" diyerek çıkıp gelen garson Danny (Steve Buscemi); ikizlerin kahvelerini tazelerken, sakarlık yaparak İyi ikizin fincanındaki kahveyi taşırır...

Ardından da ikizleri, bir Paul Terry çizgi klasiği olan "Heckle and Jeckle" daki (1946 - 1966) konuşan saksağanlara benzetir...

Sonrasında da:

Göbek adı Aaron olan Elvis Presley'in, Jesse Garon isimli; doğum da ölmek yerine, annesince evlatlık verilmiş olan bir ikizinin bulunduğunu belirtmesinin yanı sıra Elvis'e atfedilen bütün fenalıkların da, aslında işte bu ikizce yapıldığını iddia eder...

***

BÖLÜM 3:

- Somewhere in California / Kaliforniya'da Bir Yer (1993) -

Cannes Film Festivali'n de "Kısa Film" kategorisinde "Altın Palmiye" ödülünü, kazanmış olan bu kısımda:

Birer ünlü müzisyen olan Iggy (Iggy Pop) ve Tom (Tom Waits), bir kafede buluşurlar...

Her ikisi de; aptalca buldukları, sigara içme işine son vermişlerdir...

Yani sigarayı bırakmışlardır...

Ve...

"E madem bıraktık" düşüncesiyle de, birer tane daha tüttürmekte de sakınca görmezler...

Zira kendilerini; 1940'ların efsanevi "ahbap çavuşları" Bud Abbott ve Lou Costello'su gibi "kahve - pasta" değil de "kahve - sigara" jenerasyonunu temsil ediyor olarak görmektedirler...

Biraz da içinde bulundukları mekandan ve müzik kutusundaki Tom Waits'in bestelerini barındırmayan şarkılardan söz ettikten sonra Uluslararası Gözlem Evinde satılmakta olan kahvenin, daha kaliteli olduğu hususunda da mutabık kalırlar...

Iggy'in, otelde kendisini beklemekte olan karısına katılmak gayesiyle kafeden ayrılmasının ardından da, müzik kutusunu bizzat kontrol eden Tom; onun şarkılarının da kutu da bulunmadığını tespit ederek rahatlayınca, kendine bir fincan daha kahve alır...

Elbette bir "yolluk" sigarası yakmayı da ihmal etmez...

***

BÖLÜM 4

- Those Things'll Kill Ya / Bu Şeyler Seni Öldürecek -

Kadim dostu Vinny'i (Vinny Vella):

Ölüm dahil tüm risklerinden bahsetmesine karşın sigarayı bırakmaya bir türlü ikna edemeyen Joe (Joseph Rigano) ile Vinny, kahvelerini yudumlarlarken; ağzından tek kelime dahi çıkmayan genç Vinny Jr. (Vinny Vella Jr.), evde konuşmamaya ilişkin bir sus payı olarak babasından kopardığı 6 dolar ile ortalıktan kaybolur...

Dakika 29...

Geride kalan 66 dakikalık bölümde sizleri:

"Renée", "No Problem / Sorun Değil", "Cousins / Kuzenler", "Jack Shows Meg His Tesla Coil / Jack, Meg'e Tesla Bobinini Gösteriyor", "Cousins? / Kuzenler?", "Delirium / Hezeyan" ve "Champagne / Şampanya" isimli; Cate Blanchett, Alfred Molina, Steve Coogan ve Bill Murray gibi yıldız oyuncuları da bünyesinde barındıran, son derece etkileyici yedi kısa hikaye daha bekliyor olacak...

Keyifli seyirler,

Değişik, güzel , eğlenceli , sıcak bir filmdi.

Jarmusch'un sinemasına pek de aşina değildim bu filmden önce. Sürekli sıraya alıyordum ama izleyememiştim. Konusu ilgimi çeken Coffee and Cigarettes ile başladım. Farklı bir tarzı olan ve bu tarzı pek çok kişi tarafından beğenilen bir yönetmen. Bu filmi pek çok kısa hikayeden (veya enstantane diyelim) oluşuyor. Bunların arasından birkaçı dışında pek beni açanına rastlamadım. Önemli bazı oyuncular sahne alıyor film boyunca. Ve bazı müzik insanları. Benim için bir tutku olan "kahve"yi beklediğim haliyle göremedim pek. Ona eşlik eden muhabbetleri beğenmememden ileri geliyor bu da sanırım. Bir de "sigara" kullanmadığımdan ve bu ikisinin yan yana geldiğinde ne anlam ifade ettiğinden bihaber olduğumdan. Yüksek beklentilerim ne yazık ki filmin aleyhine işledi.

En sevdiğim yönetmenlerden birisidir Jim Jarmusch. Amerikan bağımsız sineması denilince benim aklıma ilk o gelir. Filmi de bu büyük ismi dikkate alarak izledim elbette. Maalesef beklentilerim çok uzağında bir yapımla karşılaştım. 11 kısa filmden oluşmakta film. Bu kısaların toplasanız belki de 2 veya 3 tanesi kalbürüstü. Geri kalan 7-8 kısanın diyalogları çok kötü yazılmış. Doğal diyaloglar oluşturmaya çalışmış anladığım kadarıyla Jarmusch. Ama bunda başarılı olduğu söylenemez. Siz evde 3-4 arkadaş kahve-sigara eşliğinde sohbet edin, filmden aldığınız keyfin 10 katını alırsınız muhtemelen. Bu sohbetler o ortam içerisindeyken çok keyifli oluyor ama dışarıya aktarıldığında bu film gibi başarısız sonuçlar ortaya çıkıyor işte. Sabah kahve içme isteği uyandırması dışında artısı yoktu filmin benim için. Not: Sigara içmeyin millet, eski bir içen olarak söylüyorum uzak durun, kahveye devam :)

merak ettğim için izledim ancak beni pek tatmin etmedi beklediğim gibi eğlenceli değildi ister izleyin ister izlemeyin

Bitiminde insana hemen bir kahve yapıp, sigara yakma isteği doğuran jim jarmusch filmi.Sevdigimiz sanatcı ve oyuncuları guzel karakterli farklı rollerde ve şık mekanlarda görmek, hoş diyalogları izlemek zevkliydi açıkçası.

Jim jarmuschı seviyorsanız, bu filmi de seversiniz.7/10

Bu bir film mi bilmiyorum.Açıkcası edebiyattaki deneme tarzı gibi bir şey...Türüne dram demek ne kadar doğru olur onu da bilmiyorum. Bazı diyolaoglar usanç verici. Garip ve sıkıcı bir film bence (4/10)

jim jarmush un her filmi birbirinden çok farklı ve değişik oluyo ama hepsi çok güzel oluyo :) film 7-8 tane küçük bölümden oluşuyo.ayrıca filmde iggy pop,tom waits ve meg-jack white ıda görüyo olmamız ayrı bi zevk veriyo tabi :D

Yine siyah beyaz bir film Jarmush'tan.Kahve siyahı filmin;sigara beyazı..Jarmush'un filmlerinde öyle bir şey var ki sonuna kadar filmin renksizliğini yadırgamıyor insan..Sanki bir renkli filmini izleseniz yönetmenin,yadırgayacaksınız.."Hadi canım,hiç Jarmush filmi renkli olur muymus"..gibi.Ortada anlamsız gibi görünen bir yığın diyalog dönerken ne demek istiyor bu ikili diyaloglar acaba? Diye düşünüyorsunuz filmi izlerken..Film bitince,taşlar yerine oturunca kafanızda "haaa" diyorsunuz,ne anlatmak istediğini yönetmenin..Sonun kadar izlemeli Jarmush filmlerini;sabırla,sahne sahne,kelime kelime..Hatta birden fazla kere.Ancak o vakit tadı çıkıyor.
Hollywood sinemasına gönderme bir film..tek dekor ile,ortak iki nokta ile bir çok şey rahatlıkla anlatılabiliyor bence;öyle çok paralar harcamadan,setler,stüdyolar kurmadan,renklendirmeden bile hatta filmleri..Oyuncu kadrosu zengin;yine Iggy Pop'dan Cate Blanchet'a kadar uzanıyor yelpaze..Elvis hakkındaki komplo teorilerinden, kahve ve sigaranın zararlarına kadar o kadar cok şeyden bahsediliyor ki..
"Nıght on earth"'de çok eğlendim izlerken; "Dead Man" 'de daha cok yorum yapmak gerekti;imgesi daha fazla idi.. "Coffee and Cigarettes"'de tam olarak Jarmush'u gördüm;bence izlediklerimin en başarılısı idi..Sırada "Stranger than Paradise" var..Bakalım;izleyelim görelim.Jarmush tam bir bağımsız;en sevdiğim hem de..iyi seyirler.

En cok cousins?i sevdim ben,biraz trajikti kisa filmler genelde,diyaloglarda insan iliskilerindeki kopukluk basariyla aktarilmis.fazla ortak noktasi olmayan insanlar ve muhabbetleri+vazgecilmezleri(kahve ve sigara)
steve buscemi ve cate blanchetti gormek beni ayrica mutlu etti.sigarayi birakmama ragmen en azindan kahve yapayim ben simdi moduna soktu film beni.eglenceliydi,gec de olsa izlemek guzel oldu

film diyalogları ve oyuncu seçimleri çok çok başarılı. kahve ve sigara eşliğinde vukua gelen muhabbetleri dinlemek farklı bir tad bırakıyor insanın dimağında. 9 tane alakasız film olduğu için yanlış bir zamanda izlendiği takdirde sıkıcı olabilir ama dikkatle izlendiğinde diyaloglarda çok ilginç noktalar yakalanabileceği unutulmaması gereken bir nokta... tanıdık simalar seçilmiş olması yer yer muhabbetlere hareket katıyor. renkler muhabbetleri adeta tamamlıyor. yalnızca deneysel bir çalışma olduğu için iyi değil,aynı zamanda türünün son derece iyi bir örneği de...

jim jarmusch’un izlediğim ilk filmi.kahve ve sigara üzerinden beslenen filmin birbirinden farklı karakterleri ve öyküleri mevcut.zaman zaman esprili,dramatik.birkaç kısa filmi pek ilgi çekici olmasa da cok carpıcı sonuclar elde ettiren kısa filmler de mevcut.bence en düşündürücü bölüm alfred molina ve steve cogan’a ait bölümdü.

kendisi festivalde oynamıştı nefisti.. bu hafta orta dünyada da gördüm hemen aldım..

Berlin Film Festivali'nde en iyi kısa film dalında altın ayı almış. Duvara Karşı'dan sonra en iyi film seçilmiş.