Hesabım
    Gizemli Geçmiş
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,0
    Ortalama
    Gizemli Geçmiş

    Uyanmazsan Korkunç Şeyler Olacak!

    Yazar: Ali Ercivan

    Matyas, çocuk yaşta ailesini kaybettiği bir kaza geçirmiş. Yaşadığı hafıza kaybı sebebiyle, ne kazayı ne de öncesindeki yaşamını ve ailesini hatırlıyor. Kimsesiz çocuklara bakıldığını anladığımız bir okulda büyümüş. Meslek olarak fotografçılığı seçmiş. Evlenmiş. Kendisine iyi bir yaşam kurmuş. Bir oğlu var ve karısı da ikinci çocuklarına hamile. Her şey yolunda. Geceleri gördüğü kabuslar dışında.

    Çünkü aslında kendi hayatıyla ilgili bilmediği şeyler var. Hafızasının neden kaybolduğu veya ailesine ne olduğu gibi. Bir gün annesinin ölüm haberi kendisine ulaştırıldığında, işte geçmişe dair bu yolculuk başlıyor.

    Matyas, aslında bir ikiz kardeşi olduğunu öğreniyor: Thomas. Söylediğine göre, o da yakın zamana kadar Matyas'ın varlığından habersizmiş. Bir ailesinin olması fikri, Matyas'ın, altı yaşından önceki yaşamına dair anılarını tekrar kazanarak yaşamındaki ve içindeki bir boşluğu doldurma umudunu körüklüyor. Dolayısıyla, şaşkınlığının beraberinde getirdiği tedirginlikle ama bir yandan da hevesle yaklaşıyor kardeşine. Kendisine göre daha içe kapalı, daha silik bir tip izlenimi uyandırıyor kardeşi. Biz de Thomas hakkında, Matyas'ın bildiğinden fazlasını bilmiyoruz.

    Hafıza kaybı, sinemanın sık ele aldığı temalardan biri. Aynı şeyi ikiz kardeşler üzerine söyleyemeyiz. Belki tek yumurta ikizlerinin öykülerini sinemaya aktarmanın pratikteki teknik zorlukları da bunun sebeplerinden biridir. Herkesin aklına gelen ilk örnek, David Cronenberg'in Dead Ringers'ı tabii. Jeremy Irons'ın başrolünde oynadığı bu filmle yapılan karşılaştırmalar kaçınılmaz. Keza, Gizemli Geçmiş (Trouble) de aynı ölçüde rahatsız edici, provokatif ve sapkınlığın sınırlarında dolaşan bir film.

    Oyunculuk kökenli Belçikalı yönetmen Harry Cleven, David Lynch-vari bir atmosfer kuruyor. Gerçekle düşü, hatta bir yerden sonra Matyas ile Thomas'ı birbirinden ayırmak güç hale geliyor. İyi bir seyirci, ikinci yarıdaki sürprizlerin çoğunu önceden tahmin edebilecektir şüphesiz. Ama bu sayede de kimi radikal detayları atlamamış oluyorsunuz. Ve Gizemli Geçmiş'in oldukça radikal uçlara gitmekten çekinmediğini söylemek gerek.

    Filmin bir sahnesinde, tek yumurta ikizleriyle ilgili bir teori aktarılıyor bize. Kardeşlerin bazı durumlarda aynadaki kendi yansımalarını kardeşleri ve kardeşlerini de kendi yansımaları zannedebildiklerine dair. Kimi durumlarda da bir kardeşin diğeri üzerinde üstünlük kurduğu ve kendisi gücü üzerinde toplarken, diğerinin boş bir sayfaya dönüştüğüne dair. Michael Haneke'nin Piyanist'i (Le Pianiste) ile Cannes Film Festivali'nde ödül kazanmış olan aktör Benoit Magimel, ikiz kardeşleri canlandırırken, fiziğinin de sağladığı avantajla, sanki bütün bu teorilerin vücut bulmuş haline dönüşüyor.

    Filmin temel sürprizini açık etmeden, Freudyen temalarına dair bir analize girmek yazık ki böyle bir yazıda mümkün değil. Ama ikizlerle ilgili yukarda bahsettiğim ilk teori ile Matyas'ın altı yaşındayken hafızasının kaybolmasına sebep olan travmatik olay arasında bir bağlantı kurduğunuzda, ilginç bir fikir jimnastiğine ulaşmak mümkün. Şu an için "Bir çocuk böyle vahşice bir şeyi hangi sebeple yapmış olabilir?" gibi bir sorudan fazlasını sunmayarak bu konuyu geçelim. Yoksa her an filmin sürprizini mahvetmek olası.

    Biçim olarak yaklaştığımızda, filmde belirleyici olan iki unsur var. İlki, ikiz kardeşleri aynı kare içinde amors hilelerine başvurmadan gösterebilmek için kullanılmış efektler. Şüphesiz, teknik açıdan karmaşık bir işlem söz konusu. Bir iki ufak tefek falso dışında da gayet inandırıcı kullanılmış görsel efektler. Filmin gerçekliğine hiç balta vurmuyor. Ancak, iki kardeşin birlikte gözüktüğü sahnelerin dekupajının büyük ölçüde bu tekniğin gerekleri göz önünde tutularak yapıldığı kendini hissettiriyor. Bu da kimi zaman gereğinden fazla plan bölme veya sert kamera hareketleri gibi, seyirciyi huzursuz edebilecek bir yapıya dönüşüyor. Ama böyle bir filmde, huzursuzluk hissini yaratabilmek için her yol mubah görülmüştür belki de.

    Diğer belirleyici görsel unsur da renk kullanımı. Düşle gerçeğin iç içe girdiği, ağırlıkla gece sahnelerindeki yüksek kontrastlı ve karanlık renk paletine karşılık, aile tablosunun mutlu anlarını belirleyen sıcak renkler yerinde kullanılmış. Ama özellikle dikkat çekici olan, kardeşlerin çocukluğuna dair geri dönüşlerde ve çocukluklarının geçtiği evdeki Technicolor filmlerini hatırlatan renk kullanımı. Mekan ve yüzlerde neredeyse siyah-beyaz düzeyine indirgenmiş renklere karşılık kanı çağrıştıran kırmızı tonlarının öne çıkarılması, filme göz okşayıcı bir görsellik katıyor. Yapım sonrası laboratuar işlemlerinde gelinen nokta sağolsun.

    Gizemli Geçmiş, David Lynch'ten Alfred Hitchcock'un Sapık'ına (Psycho) ve tabii Dead Ringers'a kadar türün ustalarına saygı duruşunda bulunmayı ihmal etmeyen, şaşırtıcı ve kışkırtıcı bir film. Çok önemli bir yere koymak zor ama gayet iyi kotarılmış olduğu muhakkak. Ve özellikle cinsel kimlik temaları üzerine gittiği uç noktalardan rahatsız olmazlarsa, Türk izleyicisinin de beğeneceğini öngörebileceğimiz bir film. Sanırım bundan sonra iş, fısıltı gazetesine düşüyor.

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top