Hesabım
    Kahramanlar Okulu
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,0
    Ortalama
    Kahramanlar Okulu

    Toz Pembe

    Yazar: Ayşegül Kesirli

    Hafta sonları ailecek sinemaya gidildiğinde herkesin zevkine uyacak bir film bulmak her zaman zordur. Ergenliğe adımını attı atacak olan evin kızı gideceği filmde arkadaşlıktan bahsedilsin, içinde biraz da aşk olsun ister. Evin küçük oğlu film boyunca sadece kavga dövüş görmeyi tercih ederken, anne baba ise en başta çocuklarının zihinlere zarar vermeden hem onları eğlendirebilecek, hem de kendilerini sıkıntıya boğmayacak bir film aramaya başlarlar.

    Kahramanlar Okulu (2005), bir ailenin tüm bireylerini aynı anda tatmin edebilecek bir film. İçinde biraz arkadaşlık, biraz masumane aşk, biraz da kavga dövüş barındıran ve hemen hemen her aile filminde olduğu gibi yine mesajlara boğulmuş bir hikayeye sahip.

    Sanki sinemadan çıkıldığında herkesin bir anda birbirine bakması ve artık olduğum gibi bir baba, anne veya çocuk olmayacağım, ekranda gördüğüm ideal tabloya ulaşacağım demesi için yapılmış bir film. Ancak böylesine güçlü bir duygu hissettirebilmekten de oldukça uzak.

    Nesillerdir süper kahramanlık mesleğini yapmakta olan Stronghold ailesinin en küçüğü Will'in yaşı gereği tek isteği hareketli bir sosyal yaşama kavuşmak ve yaptıkları ile ailesinin dikkatini çekmek, onları gururlandırmak. Üzerinde, ailesindeki her birey gibi başarılı olması gerektiğine dair korkunç bir baskı var.

    Annesi Josie, babasına her daim destek olan, süper kahramanlık kariyerinde de son derece gündemde, çocuğuna karşı sorumlu ideal bir zamane kadını. Babası Steve ise, tüm dünyanın saygıyla karışık bir hayranlık beslediği bir süper kahraman. En büyük özelliği sonsuz fiziksel kuvveti. Ancak Steve, karakteri ile de son derece güçlü biri. Ve ne kadar oğluna başarılı olması için baskı yapmıyor da olsa zaten kendi varlığı ile her şekilde onun üzerinde bir baskı unsuru. Will'in süper kahramanlar yetiştiren yeni okulundaki sosyal çevresi ise babasına ve annesine olan hayranlıklarını gizlemeden, bütün dikkatlerini ile Will'in her hareketini izleyen bir topluluk.

    Böyle bir tablo içine oturtulmuş olan Kahramanlar Okulu'nda, süper kahramanlık meselesini bir kenara bıraktığımızda anlıyoruz ki, filmde kariyer sahibi modern bir aileye sahip, ergenlik çağına yeni girmiş bir çocuğun hayata atılırken karşılaştığı problemlerden başka bir şey anlatılmıyor. Lise hayatı gibi zorlu bir dönemi sorunsuzca atlatabilmek için belki de gerçekten bir süper kahramana dönüşebilmek gerektiği de düşünülürse oldukça anlamlı bir kesişme noktası yakalanmış gibi görünüyor. Ancak ne yazık ki Kahramanlar Okulu'nun, anlatımı ve konuya yaklaşımı oldukça yüzeysel.

    Filmde, toz pembe bir ortam yaratmak ve seyirciyi tedirgin etmemek uğruna Will'in içinde bulunduğu durum ve karşılaştığı problemler son derece basite indirgeniyor. Lise döneminde karşılaşılabilecek bütün sorunlar yan karakterler sayesinde gözler önüne serilmeye çalışılıyor. Böylelikle yönetmen Mike Mitchell, lisede olmanın nasıl bir şey olduğunu hissettirip, ortamı bizlere tanıtıyor. Ancak sorunu olanlar ve sorunu yaratanlar arasına keskin bir sınır çizilmemesi ortama oldukça gri bir ton veriyor.

    Gişe kaygısıyla yaratılan böylesine temiz öğrenciler, böylesine rafine bir ortam ne lise hayatıyla, ne de Will ve arkadaşlarının karşı karşıya olduğu sorunlarla bağdaşıyor. Dakikalar ilerledikçe hiçbir duygu sahici gelmemeye başlıyor. Film, şiddetten uzak iyi niyetli kimliğini koruma çabasıyla sürekli seyirciyi teselli edip, kötü bir şey olamayacağını her geçen sahnede haber veriyor. Bu sebeple karşımıza ne çıkarsa çıksın şaşırmıyoruz. Olaylar öylesine matematiksel bir kurgu içinde gelişiyor ki bizler daha en başından filmde neler olabileceğini tahmin edebiliyoruz.

    Yazar takımı Paul Hernandez ve Robert Schooley'nin, karakterleri kendilerine has özellikleri ile belirleyici kılmamış olmaları, oyuncuların performanslarını da oldukça kötü etkiliyor. Örneğin; kendi çocuğunu, hiçbir baskı yapmadan sadece başarısı ve şöhreti ile ezebilen bir babanın sadece fiziksel kuvvetini izleyenlere göstermek belki de o karakteri güçlendirmek için yeterli değil. Bunun sonucunda karakteri canlandıran Kurt Russel'ın yüzeysel bir oyunculuk sergiliyor olması da onun hatası değil.

    Kahramanlar Okulu, şiddetten ve nefretten arındırılmış eğlenceli ve mutlu bir aile filmi. Ailenin her bir bireyine ayrı bir özelliği ile hitap etme ve yarattığı tertemiz ortamla her biriye kendisi ile ilgili bir mesaj verme çabasında. Hayatta karşı karşıya kalınan zorluklarla mücadele etmek, yapılan yanlışları düzeltmek için nelerle uğraşılması gerektiğini göstermeye çalışıyor. Ancak izledikten sonra böyle bir dünyanın gerçek olabilmesi için, içinde gerçekten süper kahramanlar olmalı dedirtiyor.

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top