En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
Fahri07
Takipçi
308 değerlendirmeler
Takip Et!
3,5
26 Mart 2012 tarihinde eklendi
bilim kurgu tarzında güzel bi filmdi yalnız senaryo kurgusu biraz zayıf gibi geldi bana.çünkü film başlar başlamaz uzaylı böceklerin varlığından ve daha önce onların dünyayı işgal edilişinden bahsediliyor.hani sanki bu filmden önce bir film daha varmış gibi.bu böcekler daha önce hangi gezegendeydi,nasıl dünyaya geldiler,ilk gelişlerinde neler oldu gibi.direkt hoop böceklerle savaş biraz acele olmuş bence o yüzden diyorum kurgu zayıf.neyse yinede güzel bi filmdi.izleyin...
ben bilimkurgu filmlerini sevmem ama filmi kendi türünde yani bilimkurgu filmi olarak değerlendirirsek gayet başarılı.birde denise richards var.Sonuta bilimkurgu sevenler kaçırmasın bence.
Hollywooda ilk filmi olan unutulmaz klasik Robocop filminde çalıştığı ekiple birlikte Show girls rezaletinden sonra bu yapıma girişmişti Verhoeven.Ancak çok iyi özel efektlerine rağmen militarist ve hatta bir nebze faşizan temalara sahip bu bilim kurgu başarılı olamadı.Robocop filminin keskin mizahı ve sert kapitalizm eleştirisi düşünülürse hüsranın nedeni anlaşılabilir.
film her haliyle başarılı.komedi ,aksiyon, bilim kurgu, gerilim. genelde içinde fazla tür barındıran filmler kaş yapayım derken göz çıkarır ve fiyasko olur. ama yönetmen bu kargaşadan yüzünün akıyla çıkmış. o günün ve halihazırda günümüzün de siyasi politik duruşunu hicveden ama bunu yaparkende filin atmosferinden soğutmayan başarılı ve izlenilmesi gerekn bir film.8/10
Beğendim şahsen. Farklı bir havası var. Eğlendirme amaçlı yapılmış bir yapım. 2. si bu tatta değil. hani çok da yetkin değil ama bilimkurgu severler için iyi bir film diyorum.
Bu tarzda izlediğim en ciddiyetsiz filmlerden biri. bir filmden ziyade PC oyununu andıran film bunu daha ilk dakikasından hissettiriyor. içerdiği şiddet, film boyunca gördüğümüz yüzlerce feci şekildeki cesetler ve filmin buna rağmen halen matraklığından bişey kaybetmemesi... Kısaca böyle bir filme kolay kolay raslanmaz. Örn. ortadan ikiye ayrılmış insanların bu kadar açık ve çok kez gösterilmesi bir bilimkurgu filminde görme olanağı gerçekten de çok düşük. Ama şu da bi gerçek verhoven, filmlerinde şiddete açık bir yönetmen olduğunu unutmayarak bunu normal görmek gerekir.(Robocop’ı hatırlayın)Bunun yanında konusunu da göz önüne alırsak B filmi havası da hakim filme. bu şekilde bakarsak içlerinde gördüğüm en iyi efektlere sahip film diyebilirim. cidden efektler çok iyi, şaşırdım açıkcası bu kadarını beklemiyordum.Her şeye rağmen içime sinmedi bu film. belki de yönetmen birşeyleri eleştiri amacı güdüyodur tüm bunları yaparken orasını bilemicem ama, bilimkurgusever olarak alışılagelmedik bir film var karşımda ve ben bundan pek memnun değilim. yine de izlemediyseniz tavsiye ederim böylesine az rastlanır.
ben de yazın tv de izleyecak bişey olmadığı için izlemiştim ama baktım ki uzun olmasına rağmen güzel bi film senaryo biraz karmaşık ve bağlantısız gibi geldi çünkü başta ben sonunun böyle olacağını tahmin etmemiştim neyse yine de iyi bi film diyelim
100 milyon dolara yakın bütçesiyle Hollywood aksiyon sinamasının zırvalıklarıyla fena halde dalga geçen,B film havasında bir bilim-kurgu çekmeye,Paul Vehoeven’dan başka pek az yönetmen cesaret edebilirdi,diye düşünüyorum...
Filmi ilk gördüğümde fragmanında böcekler falan vardı dedim heralde saçma sapan bi uzaylı böcekler filmi ama izldikten sonra dedim ki en eğlenceli bilmkurgu aksiyon yapımlardan biri tavsiye derim izleyin!! 8/10
Filmde alttan duygusallık var,komedi var,aksiyon var,oyunuda vardı bunun sanırım.İzlediğim ve çok etkilendiğim bir filmdi.Mu.-P. esprisine yol açan sahnesinde yıkılmıştık zaten...Çok güzeldi.
kimse laga luga yapmasın kardeşim.filmi ilk aldıgım zaman bende korku vardı acaba iyimi diye ama izledikten sonra cok klas bi film oldugunu gördüm..efekler,senaryo,oyuncular(özellikle casper coşmuş)mükemmel.alın sıkılmadan izlersiniz..
Üzerinden geçen yirmi dört yıla rağmen filmin görsel açıdan yaşlanmamış olması takdir edilmesi gereken bir durum. Pratik efektler ile CGI teknolojisinin doğru yerde ve kusursuz bir uyumla kullanılması bir Paul Verhoeven filmi izlediğimizi bize sürekli hatırlatıyor. Bilim-kurgu filmi olmanın gerektirdiği görsel doygunluğa sahip bu eser. Oyunculuklarla da desteklenen film seyircinin hafızasında yer edinmekle birlikte bazı fikirler oluşturmaya da yardım ediyor. Kast seçiminin bile bir amaca hizmet ettiği bu filmde kurulan evrenin dokusu, renk filtresi ve teknoloji tasarımı çok zekice düşünülmüş. Cilalanmış bir distopya olan bu evren aslında Paul Verhoeven’ın Total Recall ve Robocop’ta da yaptığı gibi kara komedi ve toplumun yozlaşmış kurumlarıyla dalga geçmesini barındırıyor.
Filmin efekt ve aksiyon şöleni eşliğinde bize anlatmak istediği konulardan biri askeriye ve eğitim odağında Amerikan toplumunun nasıl çaresizliğe itildiğidir. Günümüzde hala fahiş fiyatlar ödeyen öğrencilerin okumasına izin verilen okullar yüzünden birçok genç kendini Amerikan ordusunun kucağında buluyor, hayali ve meziyetleri nedir diye bakılmadan asker olarak yetiştiriliyor. Ağzı süt kokan gençleri sırf üniversite ücretini toparlayabilsin diye bu yükün altına sokmak ciddi anlamda bir sömürü düzenine işaret ediyor. Tabi bu sömürüyü çoğu devlet farklı alanlarda uygulayarak basit ve kârlı bir şekilde sermaye ya da insan gücü yaratabiliyor.
Filmde herkesin oy veremediği, vatandaş konumuna ulaşmanın asker olmaktan ibaret olduğu totaliter ve militaristtik bir devlet düzeni gösterilmiş. Bu tercihin sebebi aslında tarihe baktığımız zaman kendini net olarak gösterir. Bugün lanet ile andığımız nice diktatör arzuladığı ekosistemi yaratmak için baskı altında tutabileceği ve manipüle edebileceği bir toplum oluşturmuştur. Bu filmde de benzer bir durum söz konusu. Gençlerin paintball maçına çıkar gibi davrandığı savaş durumu zihinlerine cinayetin ne derece basit bir şekilde sokulduğunu gösteriyor.
Diktatörlerin hükmünde olan medyanın toplumu kışkırtıp saldırganlaştırdığını bu filmdeki birkaç saniyelik haber sahneleriyle görebiliyoruz. Çocukların eline kocaman silahları oyuncak gibi vermek, çocuklara düşman niyetiyle böcek ezdirmek gibi sahneler çok manidar. Çünkü propaganda araçları tarih boyunca yöneten sınıfın tekelinde olduğu için insani ya da berbat bir şekilde kullanılabiliyor.
Böcek gezegeni ile diyaloğa girmeyen, buna zahmet ettiğinde de amacı sadece düşmanın kökünü kazımak olan bir rejim söz konusu. Paul Verhoeven bu rejimi yermek veya övmek gibi bir çabaya girişmemiş. Durumu tüm çıplaklığıyla ve vahşiliğiyle beyaz perdeye taşıyarak düşünüp karar verme kısmını seyirciye bırakmış. Yönetmen böcekler ile insan gezegeni arasındaki gerilim ve savaş durumunu ise acımasız bir şekilde göstererek aslında dünya üzerinde gerçekleşmiş çoğu savaşın bir panoramasını sunmuş. Bu filmdeki anlatıyı ister Körfez Savaşı’na ister Vietnam Savaşı’na ister Nazi Almanya’sının II. Dünya Savaşı’ndaki tutumuna bağlayabilirsiniz. Full Metal Jacket, Rambo ve daha nice savaş filmi sayesinde savunma amacıyla olmayan savaşın suç ve insan hayatını yok yere harcamak olduğunu anlamış sinema seyircisinin bu filmdeki hikayeyi kıymetli bulacağına eminim.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.