En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
zafer-calayoglu
Takipçi
249 değerlendirmeler
Takip Et!
3,5
9 Kasım 2009 tarihinde eklendi
film gerçek anlamıyla tam olarak açık bir şekilde yansıtılmasada genele yakın olarak bilgilenmemizi sağlıyor. oyunculuk açısından matt damon yeterince iyi oynamış film boyunca tek bir tebessüm bile yok karakterine yeterince bağlı kaldığını görebiliyoruz. izlenmesi için tavsiye edilir. 10/7
de niro'yu "bronx tale" adlı filminden sonra ikinci defa yönetmen koltuğunda görüyoruz.durağan bir film izlenmim vermekle beraber,iç dünyaalrı ve karmaşayı hedefleyen bir film gibi geldi bana.bekliyorum bu filmi.
Açıkcası ben bu filmin ne anlatmak istediğini hala çözemedim, çözsemde kafamda o kadar acabalar o kadar anlamsız birbiriyle zıt sahneler dolaşıyor ki inanın işin içinden çıkamadım. En çok üzüldüğüm noktada o kadar zor, ağır filmler izlemiş birisi olarak bu filmin içindeki eksiklikleri izleyicinin algılama problemi gibi yansıtarak ben anlatıyorum sen ısrarla anlamıyorsun gibi demesi. Herneyse senaryonun yanlış işleyişi usta oyuncu robert de nironun ilk yönetmenlik denemesini benim gözümde küçültüyor. Filmi beğenmediğimi rahatlıkla söyleyebilirim, ki yorum yazdığım filmlerden hemen hemen hiç birine bu denli bir çıkışta bulunmamışımdır. Oyunculardan matt damonın bendne daha çok kafasının karışık olduğunu da rahatlıkla söyleyebilirim. Oyunculuğunu beğenmedim inandırıcı değil, angelina jolie bile filmi parlatmayı başaramamış. Yalnız ev kadını rolünde gayet başarılı, aslında filmin süresi biraz daha kısa tutulup anlatmak istediği konuyu bir çırpıda özetlemeyi tercih etseydi, belkide bu kadar sevimsiz durmazdı film. Kısacası ne oyuncuları nede senaryosu bakımından pekde iç açıcı olmayan gayet sıkıcı bir filmle karşı karşıyayız. Kimbilir belkide benim en sıkıcı anıma denk gelip kızgınlığım yüzünden filme haksızlık etmiş olabilirim...
robert de nironun yönettiği iki film var.biri a bronx tale,diğeri de bu.ikisi de gayet güzel,kaliteli,büyük oyuncuya yakışan filmler.kendi açımdan a bronx tale daha fazla etkilemişti beni ama the good shepherd da kesinlikle buralarda da yazıldığı gibi ağır tempolu,sıkıcı,olaysız vs. bir film değil,aksine mükemmel oyuncu kadrosunun da sayesinde istediğini gayet net anlatabilen,belki görkemsiz,belki savaşsız mavaşsız ama de nironun ilk filminde de değindiği üzere genel hatlarıyla aile veya aidiyet gibi kavramları sorgulayan sakin,akıcı ve kaliteli bir film.matt damon bana göre kariyerinin sayılı performanslarından birini sergiliyor,harika bir oyunculuk dersi.yan rollerde de çok büyük isimler var,robert de niro olmasa belki de toplanması oldukça zor olurdu.zaman atlamalı kurgusu,dönem filmi kalıbına tamamen uyan görselliği ile filmin içine kolaylıkla girebilirsiniz.dediğim gibi sakin bir film bu,fazla heyecan beklemeyin,işte ciain kuruluşuymuş kesin olaylar vardır burada gibi düşünceler ile izlemeyin.sade ve akıcı,belki oldukça geri planda kalmış,pek beğenilmemiş,ama tek bir kusuru olmayan bir film usta oyuncu-yönetmen robert de nirodan.
bu filme güzel demek diğer bütün filmlere haksızlık olur. sıkıcı ve çok uzun bir filmdi. hatta arada ki geçişlerden filmin konusunda bile bir çok kopukluklar oluyor anlamak imkansızlaşıyor.
Sinematografik olarak kötü bir film denemez ama hayatımda izlediğim en sıkıcı filmdi kesinlikle ve bir o kadar da dağınık aynı zamanda.De Niro nun yönetmenliğe 13 yıl ara vermesi pek yaramamış kendisine.Para verip aldığım hiç bir filmde adetim olmadığı üzere bir süre sonra yemek eşliğinde izledim.Aslında yönetmen versiyonuna da bir şans vermek lazım.
Her konunun biraz işlenmeye çalışıldığı güzel bir film olmuş bence.. Ama daha da üzerine düşülerek belki biraz hareket katılabilirdi.. Yavaş bir film olması hasebi ile biraz sıkıcı gelebilir, ama 'baba' versiyonu filmleri özleyenlere de izlemeden geçmeyin derim..
tüh tüh tüh. bu filme başka bir şey diyemem. denildiği gibi kadro falan da çok sağlam değil bence. matt damon’a filmin başında bir kere duygusuz bir ajanı canlandır demişler o da bir film boyu odun gibi durmuş ki zaten normalde de özelliği olmayan bir oyuncu. saç oraya saç buraya film de filmlikten çıkmış. çok da çetrefilli bir senaryon yok neden oynarsın zamanla bu kadar be de niro. evet anlattığın bir hikaye (ki renkli bir hikaye de denilebilir) ara ara da mesajların var görmüyor değiliz ama sen zorla görmemizi engellemeye çalışyormuşcasına çekmişsin filmi. 80 milyon dolar bütçeyle bu film çok daha iyi çekilebilirdi orası kesin.
de niro büyük oyunculuk yaşantısının etkisiyle bir oyuncu filmine imza atmış. ancak mükemmel oyunculukların yanında filmin devamlılık gibi önemli bir sorunu var. ayrıca angelina gibi bir kadını istemeyen koca olabilir mi!!
Kolleksiyonumun arasında yerini alan ve Bence "çok iyi" olan bir film. Günümüzde, her yerden aksiyon fışkıran filmlerden Benim gibi sıkılmış olan film dostlarına bu film tavsiyem olur!
Aslında senaryo ve kurgu güzel olan film bazı yerlerde kopukluklar olması insanı filmden soğutayabiliyor.Ama bu tarz film sevenler filmi seveceklerine eminim.Filmin uzun olması çok mühim değil.Sonuçta aksiyon filmi izlemiyoruz.Konusu baştan belli elbette bu tarz filmler ağır ve uzun olacaktır.Ben beğendim.Ama filmin bazı yerlerinde kopukluklara katılıyorum.Matt Damon (Edward Wilson) oynadığı karakterde eksiklikler vardı.Mesela nasıl bu kadar kolay yükselmesi ve yeteneklerini pek kavrayamıyorsun.Ama eski dönem amerikasında eski kardeşlikler ve tarikatlar ile bu sorular cevaplanıyor.Bir de Matt damon yerine daha uygun aktörler vardı.Matt damon oyunculuğu sanki tam kafanızda uymuyor gibi genede iyi bir performans sergiliyor.
uzun zamandan bu yana beklediğim tek film diyebilirim..özellikle oyuncu kadrosundan çok beni ilgilendiren yanı Robert De Niro'nun kendisine yakışmayan sabunköpüğü formundaki filmerden sonra ancak kendisini yeniden aşabileceği biçimde bir filmde bulunması ve de daha önceden iki sefer denemesinde bulunduğu ve de başarılı olarak görüldüğü yönetmen koltuğunda oturması..ayrıca Matt Damon ve de Angelina Jolie oyunuclukları da iyi olan isimler olmalarıyla beraber özellikle Joe Pesci ile Robert De Niro'nun ortak bir projede yer alıp da kötü bir filmde de bulundukalrını hatırlamıyorum..gerçi filmin ismi piyasaya çıkalı uzun zaman oldu ama inşallah beklentileri karşılayabilen bir film olacak..bekleyelim ve de görelim..
The Good Shepherd,Türkçe adıyla Kirli Sırlar gerçek CIA'yi anlatan bir film.Mükemmel oyuncu Robert Deniro'nun meslektaşları Clint Eastwood, John Turturro ve Mel Gibson gibi o da yönetmenliği deniyor bu filmle.Anlaşılan usta aktör bu alanda da adındandan sıkça söz ettirecek.Çünkü Deniro Kirli Sırlar'da teknik olarak temiz bir iş çıkarmış.Yönetmenliğinin devamının geleceğine hiç şüphe yok.Mat Damon,Angelina Jolie,William Hurt, Alec Baldwin,Michael Gambon ve John Turturro gibi muhteşem bir kadroya sahip olan filmde, Deniro'da ufak bir rolle karşımıza çıkıyor.Steven Spielberg'ün Münih'i ile dahada bi sevdiğim Akademi ödüllü senarist Eric Roth Kirli Sırlar'la yine sağlam bir senaryoya imza atmış.2.Dünya Savaşı'ndan,Küba sorunana ve en nihayetinde 50'lerdeki Soğuk Savaş dönemine kadar uzanan filmde CIA'nin büyük bir gizlilik içinde sürdürdüğü görevleri ve sırları anlatılıyor.Kim dost,kim düşman tahmin edemediğiniz The Good Shepherd'a bir şeyin altı önemle çizilmiş.Dostlar bir gün düşman,düşmanlarda bir gün dost olabilir.Matt Damon ve Angelina Jolie muhteşem oyunculuklarıyla göz doldururken diğer tüm ran rollerdekilerde filme başarılı bir şekilde hizmet ediyor.Benim dikkatimi çeken nasıl olurda gözden kaçmış dedğim şey Matt'in canlandırdığı Edward'ın evlendiğindeki gibi çocuğu olup büyüdüğünde bile hep aynı durması.Angelina'nın bile saçının hafiften beyazlaşması,yüzünün kırışmasına rağmen Edward'ın saçında tek bir beyaz yok.Bu hayli ilginç doğrusu.Neyse ülkesi ve ailesi arasında kalan Rusların Anne takma adını verdikleri başarılı CIA ajanı Edward'ın hikayesi diğer arkadışların dediği gibi sıkıcı falan değil.En azından ben izlerken hiç sıkılmadım.Politik/Dram türündeki Kirli Sırlar önemli bir film.Doğrusu geçtiğimiz Oscarlarda aday olmasını beklemiştim doğrusu.Uçuş 93 yerine The Good Shephard aday olmalıydı.
Gerçekten kadroya aldanıp da gideleri hayal kırıklığına uğratan bir film.. Gereğinden fazla uzun ve sıkıcı.. Hi bir sürükleyici yönü olmaığı gibi etkileyici bir final bile suamıyor. Bir de biri bana filmde geçen 30 yıla yakın sürede Matt Damon'ın nasıl bir gün bile yaşlanmadığını açıklayabilir mi???!!
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.