En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
rudeonerudeone
Takipçi
1.698 değerlendirmeler
Takip Et!
4,0
3 Aralık 2017 tarihinde eklendi
İçine girmesi, hatta sıkılmadan bitirebilmesi zor, ancak bittikten sonra düşününce ve yorumlarını okuyunca ne kadar önemli, özellikle de dönemine göre, bir film olduğunu anlıyorsunuz. Ve aslında çok büyük bir sürükleyicilik içinde izlemediğiniz o sahnelerin her birinin bir anlamı olduğunu ve bir bütünü oluşturmak için bir araya getirildiklerini, av sahnesinden tutun her bir karakterine, oyunu kuralına göre oynayabilen ve oynayamayanların muhteşem final sahnesinde başlarına gelene bir hazırlık teşkil ettiğini fark ediyorsunuz. Renoir'ın kuşkusuz en çarpıcı filmlerinden. Burjuvazi veya aristokrasi çok az filmde bu şekilde ele alınmıştır. Luis Bunuel'in de yine yüksek kalitedeki filmleri vardır mesela. Mutlaka izlenmesi gereken bir klasik. Oyuncuların hemen hiçbirinin ünlü olmaması da, ve sonrasında da şöhreti yakalayamaması, sayesinde seyirci karakterlerin daha rahat kabulleniyor ve inandırıcılık seviyesi yükseliyor. 1939'dan çok daha fazlasını, Avrupa'nın belki de Orta Çağ'dan beri süregelen sosyal ve ekonomik sınıflarının durumunu yansıtıyor. Her zaman en prestijli listelerin üst sıralarında yer almıştır. Yalnızca bunun için bile tercih edilebilir. Mizah dozu yüksek başlayan filmde özellikle finale doğru dram ağır basmaya başlıyor gibi. Gibi dedim çünkü tam olarak dram gibi de olmuyor! Renoir filmin gidişatına son derece uygun bir şekilde nokta koyuyor. Bir yandan şaşırıyor, bir yandan şaşırmıyorsunuz.
Herkes biliyor, ama aldırış etmiyor. İğrenç denilebilecek bir ilişkiler ağı... Adı oyun ne de olsa, fakat kuralları olan bir oyun. Evet neticede bir oyun ama her şeyiyle sorgulanan bir oyun. Sadakatsizliği, varsıl kesimin eğlence anlayışını, ihaneti, aşkı, ahlaksızlığı v.b. sorguluyor. Bununla da kalmıyor daha birçok şeyi etraflıca sorguluyor. Dönemin gerçeklerini sorguluyor, belki de bu yüzden yıllarca yasaklı kalıyor film. ?Gerçekler acıtır? ya hani.Yıllar geçmesine rağmen, yeni durumlara kolayca uyarlanabilme özelliğinden dolayı eskimeyen bir filmdir. Yani anlattığı olaylar bugün de vardır farklı şekillerde olsa bile.Bana göre Renoir? in en iyi filmidir.Çekilmesinin üzerinden uzun yıllar geçmesine rağmen büyük bir keyifle izlenebilecek filmlerden.??Hepimiz tanrı kaldık, kimse mutluyum demesin??
Yıl 1952: 10.sırada..yıl 1962:3.sırada..yıl 1972:2.sırada..yıl 1982:2.sırada..yıl 1992:2.sırada..ve yıl 2002:3.sırada.. Bu sıralamalar sitemizin de referans olarak aldığı ünlü Sight & Sounddergisinin 1952den beri her 10 yılda bir düzenlediği tüm zamanların en iyi 10 filmi anketinde La Règle du jeunun listede yer aldığı sıralamalardır..Her ne kadar her anket sadece belli amatör veyaprofesyonel grubun baskın görüşünü yansıtsa da sonuç olarak,yeryüzünde yapılmakta olan en ciddi ve saygınbu sinema anketinden çıkan sonuç hiç göz ardı edilmemelidir..Belki Godard ve Bressondan da daha üstünbir konumda olan Jean Renoirin Oyunun Kuralı isimli bu filmi hem Fransız,hem Avrupa hem de Dünya sinemasınınbaşlangıçta değeri ve sinemasal niteliği farkedilememiş ve küçümsenmiş fakat bir süre sonra özelliklebir grup eleştirmen ve film teorisyenin öncülüğünde evrensel bir başyapıt haline gelmiştir..Jean Renoirin filmografisinde 1939 yapımı diğer başyapıtı La Grande Illusion-Büyük Aldanışınbirkaç adım ötesinde yer alan fil böylece yönetmenin en başarılı filmi olarak kabul edilmektedir.2002 yılı Sight & Sound dergisi anketine katılan eleştirmen-akademisyenlerden 30 tanesi,ankete katılan yönetmenlerden ise Bernardo Bertolucci ve Ken Loach dahil 12 tanesi favori 10 filmlistelerinde Oyunun Kuralına yer vermişlerdir.Bp puanım: 10/10
Gösterime ilk çıktıgında 2Dünya savaşının eşigindeki Fransadaki sınıf hakimiyetine karşı sert birazda eglenceli görüşleri ardından film o dönem için sert tepkiler almış film kesilerek ortadan kaybolmuş fakat 1959 tarihinde yeniden düzenlenerek özgün haline kavuşmuştur.Çogu izleyici için sinema tarihinin bir baş yapıtı kabul edilen film(benim favorim sanırım zor degişecek Potemkin Zırhlısı)artık yozlaşmış,kuralların birbiriyle çakıştıgı bir burjuvazinin karmaşık ve son derece dokunaklı bir hikayesi Oyunun Sonu.Yer yer doğaçlamanın agır bastıgı,sistematik olay örgüsü,esnek ve o kadarda sert çekim yöntemleriyle zaman ve mekan ilgisine ayrı bir teknik getiriyor.Kısacası yönetmenin soyutlaşan insan ilişkilerin merkezine indirdigi darbelerle hayli etkilici bir film oluşturuyor.
bu fikm uluslar arası sinama eleştirmenleri tarafından HEP CİTİZEN KANE nin rakibi olarak gösterilmiştir fransada almanyada yüzyılın filmi seçilmiştir bir çok ülkede hep üst sıralardadır..
Berbat bir film. Dönemi için iyi olabilir belki ama bu dönemde sıradan basit bir film. Üç beş lavuk şatoda, gevşek gevşek kadın erkek ilişkileri, bir anlatıdan ziyade bir parodi gibi ve sahte diyaloglar. Herhangi bir Western film bunu beşe katlar diyorum başka da bir şey demiyorum.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.