bu fılmın 11 dalda oscar dayı olduguna ınanamıyorum.. bu fılm artık oscara olan saygımı yıtırmemı saglıyacak kadar yetersız bır fılm bu fılmle ılgılı ıyı tek bısey soylıyebılırım dı caprıonun oyunculugu... cok tekdüze bir film martın scorsese tum karızmasını yıtırdı bana gore suan içimi tum haşinliğimle boşaltmamının tek nedenı ıcımde kırıntıda olsa oscara olan daygım en ıyısı bu fılmle ılgılı daha fazla bısey solememek
lütfen mutlaka görülmesi gereken bi film demeyin çünkü bu doğru değil. filmden herhalde çok bişeyler bekliyordum ki sonuç hayal kırıklığı oldu. birkaç hoş sahne dışında film sıkıcıydı. eğer zamanınız çok varsa boşa gidecek paranız da varsa oraya oturmaya gidebilirsiniz.büyük hayal kırıklığı yaşadım..lütfen bu filme oscar vermesinler!
bu nasıl bir filmdir ya. filmin ortasında ağlıyacaktım nerdeyse. başları gayet iyiydi. gittikçe baydı ve filmin çok uzun olmasından dolayı da oturduğum yere yapıştım.çok gereksiz sahne vardı. izlemeseniz de olur.
ilgi çekici bir filmdi gittim...ilk 45 dk.sı çok iyi gitti..sonra bir baydı o bayış..2-3 tane süper uçak sahnesi dışında sıkıcı bir filmdi..ama leo muhteşemdi tabiiki...:)
Ben kuzey rüzgarının tam tersine ilk bölümü daha heycanlı buldum.2. bölümde arklarla sıkılma muhabbeti yaptık.Genel olarak yapım oscarlık. Ancak di caprio yu sevmeniz gerekiyo, filmden kopmamak için!
Senaryo ve olay örgüsü açısından büyük hayal kırıklığı yaşadığımı söyleyebilirim. Bunların tatmin edici olmadığı bir ortamda tempo olarak da istenen düzeye erişilemiyor. Saman alevi gibi parlayan sekanslar ve Di Caprio'nun oyunculuğu bence filmi kurtarmaya yetmiyor. 11 Oscar adaylığı ister istemez beklentileri artırıyor ama son 10 yılda, böyle çok sayıda Oscar adaylığı olan filmlerle Scorsese'nin filmini yan yana koyunca, bana bu film biraz abartılmış gibi geliyor.
filmi bugün izledim sıcağı sıcağına unutmadan yazayım düşüncelerimi.ilk yarı evet arkadaşlar gibi bende çok sıkıldım ve bu ne böyle oscara nasıl aday dedim.ama 2.yarı hele özellikle uçağın düşüş sahnesi çok güzeldi ağzım açık izledim o sahneyi..ve leo di c. kesinlikle basit bi oyuncu deilmiş bunu tekrar anladım...tavsiye ederim,1 oscarda benden...
ben aviator ü seyretmedim ama yorumları okyunca şoke oldum film 18 şubatta çıkıyo ama daha 12 şubatta yorum yazanlar filmi izledim diye başlamış yoruma nasıl oluyo bu iş ?
gerçektende söylendiği gibi leonardo di caprio martin scorsese'nin yeni de niro'su....cate blanchett'in performansı süper...zaten cate blanchett her filminde harika oynuyor..
gerçekten oscarları silip süpürücek bir film olmuş ama film bana çok uzun geldi acıkcası bazı yerleri uyutuyo adamı yinede dicaprio nun titanicten sonra en iyi filmini izlemek istiyosanız kaçırmayın derim.....
...The Aviator' basın gösteriminde izleme imkanı buldum. babasından kalan mirası sinema sektöründe değerlendirerek yapımcılık ve yönetmenliğe el atan, uçaklara olan sevdası yüzünden ve de hırsından TWA Havayolları'nı satın alan, Ava Gardner ve Katherine Hepburn gibi dönemin ünlü yıldızlarıyla beraber olan Howard Hughes'un hikayesini karşımıza getiren film, hikayeyi görselleştirmedeki başarısıyla Scorsese gibi büyük bir ustanın ellerinde kesinlikle es geçilmemesi gereken bir yapıta dönüşüyor. Hughes'un türlü aksilikler ve bizzat kendisinin mükemmelliyetçi yaklaşımı nedeniyle çekimleri 3 senede tamamlanan filmi 'Hell's Angels'ın setinde hikayesine başlayan film, üç saatlik süresi boyunca özellikle uçma sevdasına, rakip havayolu şirketi PANam ile çekişmelerine ve de aşk hayatına odaklanıyor. Scosese tıpkı bir önceki filmi 'Gangs of New York'ta olduğu gibi sanat yönetmenliğinden, sinematografisine, oyunculuktan kostüm çalışmasına kadar birinci sınıf bir dönem filmi ortaya koymuş. Filmin tek dezavantajı kimilerine göre 3 saate yakın süresi olabilir. Özellikle ben sinematografisi (ve bununla beraber tabii ki ışık kullanımı), kurgusu ve oyunculuklarına hayran kaldım. Jude Law ve Gwen Stefani'nin şöyle kısacık kendilerini gösterdikleri, Di Caprio'nun mimiklerini çok iyi kullanarak belki de hayatının en iyi performansını ortaya koyduğu (tabi 1993 tarihli 'What's Eating Gilbert Grape?'deki performansının da unutmamak lazım), Cate Blanchett'in Katherine Hepburn rolünde Oscar'ı fazlasıyla hakettiği (şahsen kendisine bir kez daha aşık oldum) bir film 'The Aviator'. Ve de Scorsese...Yaşayan en büyük yönetmenlerden biri olan ve her yaptığı işle beni büyüleyen ustanın bu son yapıtı 'Raging Bull', 'Taxi Driver' ve 'Goodfellas' gibi başyapıtlarının mertebesine erişemiyor belki ama filmografisinin yine en iyi filmlerinden biri olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Bu arada daha önce bu büyük ustayı 4 kez görmezden gelen Akademi üyelerinin bu kez kendisini ödülle onurlandırcağından şüphem yok açıkçası...(8/10)
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.